Saatler geçiyor biz hala aynı masada gülüşlerimizi sunuyoruz manzaraya. Hava kararmış hafiften yağmur çiseliyor. İstemiyorum ama artık kalkmanın zamanı olduğunu düşünüyorum. Sen de öyle düşünüyor olmalısın ki boğazını temizleyip kalkalım mı diye soruyorsun. Gülümsüyorum ben ayaklanınca sen de omuzlarındaki şalı tekrar yanındaki sandalyeye bırakıyorsun özenle. Sen onunla uğraşırken ben çoktan hesabı ödüyorum ve kapının önünde seni bekliyorum. Kasa ile benim aramda gözlerin mekik dokurken hafiften sinirle omzuma vuruyorsun. Bir dokunuşun çiçekler açtırabileceğini öğreniyorum senin sayende.
Hafiften çiseleyen yağmur eşliğinde sokakta ilerlerken seni evine bırakma teklifinde bulunuyorum. Biraz düşündükten sonra kabul ediyorsun ve gülümsememe sebep oluyorsun. Gözlerinin gülüşümde takılı kaldığını farkediyorum. Birlikte ilerlerken yanından geçtiğimiz bir dükkandan kulaklarımıza bir şarkı ulaşıyor ve ona eşlik ediyoruz. Bir bakıyorum bir elin elimde diğer elin omzumda boşta kalan elimi beline yerleştiriyorum. Ellerim yuvasını bulmuşçasına sevinçle doluyor. Hafiften salınıyoruz şarkı eşliğinde. Dünyanın en mutlu adamı oluyorum.
Yanımızdan geçen insanlar biz deliymişiz gibi bakarken gülmeye başlıyoruz. Yağmur şiddetleniyor ama şarkı bitene kadar dansımıza devam ediyoruz. Islanan saçlarından yüzüne düşen damlaları seyrediyorum, öyle zarif geliyorsun ki gözüme. Şarkı son bulduğunda elimden tutuyorsun ve koşmaya başlıyorsun. Peşinden koşarken gözlerimi ellerimizden alamıyorum. Kahkahalar atarak bir çocuk sevinci ile koşuyorsun. Gülüşlerimiz sokaklara doluşuyor. Sırılsıklam halde bir binanın önüne geldiğimizde yağmur şiddetini düşürmeden devam ediyor. Buruk bir şekilde gülümsüyorum ve sonuna geldik diye mırıldanıyorum. Gülümsüyorsun başını beni reddeder bir şekilde iki yana sallıyorsun."Daha başındayız."
"Bir daha seni nasıl, ne zaman göreceğim?"
Bu sorum seni gülümsetiyor. Sanki her dediğim seni gülümsetiyor gibi ve bu beni mutlu ediyor. Parmaklarınla alnımdaki ıslak saçları bir kenara itiyorsun istemsiz gözlerim kapanıyor.
"Tıpkı bugün karşılaştığımız gibi olacak. Ne zaman olacak bilmiyorum ama olacak."
Dudaklarını yanaklarımda hissedince gözlerimi açıyorum. Kalbim uçmayı yeni öğrenmiş bir kuş sanki kanatlarını çırpıyor. Parmaklarım dudaklarının değdiği yere ulaşıyor ve gülümsüyorum. Sen çoktan eve girmiş camdan bana bakıyorsun ve ellerinle gitmemi işaret ediyorsun gülerek. Gülüyorum ve sana el sallayıp evime doğru ilerliyorum hızla.
Ama sana aşık olmaktan kendimi alamıyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can't help falling in love | banginho
Fiksi Penggemar"Ve ben tekrar tekrar sana aşık olmaktan kendimi alamıyorum."