Birçok şeyi birlikte yaşarken beraber büyüyoruz. Senden öğreniyorum çiçekleri sevmeyi, senden öğreniyorum güzel çay demlemeyi. Sevmeyi öğreniyorum, sevilmenin nasıl hissettirdiğini öğreniyorum. Yıllardır aradığım huzuru sende buluyorum. Birlikte yeni bir eve taşınma kararı alıyoruz. Bu karara varmak hiç kolay olmuyor bizim için. Seni zorlamak istemediğim için sesimi çıkarmıyorum. Sense günlerce düşünüyorsun bunun üstüne. Ne ilklerini yaşadığın evi ne de yaşlı kadını arkanda bırakmak istiyorsun. Sana hak veriyorum. Yeni bir eve taşınma kararını en sonunda yaşlı kadının bizi elindeki bastonu ile kovalamasıyla veriyoruz. Ufak tefek heyecanlarımıza bir yenisi daha ekleniyor böylece. Yeni ev arayışlarına giriyoruz. Şehrin ortasında, şehrin dışında, sahil kenarında. Neredeyse her yerden ev bakıyoruz birlikte. Sana söylemeye utanıyorum ama evlilik için adımlarını atan çiftler gibi hissediyorum. Senin aklından neler geçiyor hiç bilmiyorum, keşke zihnini okuyabilsem diye çocukça düşünüyorum. Bir sahil kenarı evin odalarını gezerken mutlulukla bana dönüyorsun. Kollarını boynuma doladıktan sonra konuşmaya başlıyorsun heyecanla yanımızda bulunan adamı umursamadan.
"Channie burası çok güzel."
Sonunda içimize sinen bir yeri buluyoruz ve gerekli işlemleri halletmekle geçiyor günlerimiz. En sonunda artık kendi eşyalarımızı toparlamaya başlıyoruz. Her bir eşyayı kolilere yerleştirirken hüzünle doluyor bedenimiz. Anılarımızı da valizlerin, kutuların içine tıkıştırıyoruz daha yenilerini ekleyebilmek adına. Bilmiyorum sen de hissediyor musun ama güzel bir geleceğimizin olacağını hissediyorum seninle geçirdiğim her bir günün sonunda. Son akşamımızı yaşlı kadının yanında geçiriyoruz. Demlenmiş çayımızı yudumlarken geçmişte yaşayan anılarımızı konuşuyoruz kahkahalarla. Yaşlı kadın benim sana olan utangaç bakışlarımı, senin benim hakkımda konuşmalarını anlatırken gülümsemeden edemiyorum. Her anımıza şahit olmuş bu yaşlı kadın daha da anlam kazanıyor gözümde.
Ne çok şey yaşamıştık ve her şeyin başlangıcı gözlerimizin buluşmasıydı. Bir gün biriyle göz göze geleceksin ve bu siyah beyaz hayatın bir anda renklerle dolup taşacak hatta çiçekleri bile seveceksin deseler buna inanmazdım. Tek amacımın yaşamak olduğu bu dünyada artık bir başka amacım daha vardı. Ben konuşurken gülümseyerek bir elini çenenin altına yerleştirip beni izliyorsun. Ben konuşurken hep böyle yapıyorsun bir alışkanlık edinmiş gibi. Gözlerim bir süreliğine sana takılı kalıyor ve ne diyeceğimi şaşırıyorum. Yaşlı kadının kıkırdamasına sebep oluyor bu halim.
Aklımı başımdan alıyorsun.
Yeni evimize eşyalarımızı yerleştiriyoruz, birkaç gün içinde artık tamamiyle taşınmış bulunuyoruz. Sabah gözlerimi açtığımda hoş kokular ulaşıyor burnuma. İçimde tarif edilemez bir mutluluk yüzümde kocaman bir gülümseme ile ayaklanıyorum ve mutfağa doğru ilerliyorum. Seni sevdiğimi itiraf ettiğim ilk gün gibi kapıya yaslanıyorum ve işine odaklanmış bir o yana bir bu yana salınan bedenini izliyorum.
Seni seviyorum.
Metrelerce uzaktan, bir nefes kadar yakından. Çünkü biliyorsun metrelerce uzakta bulmuştu gözlerim gözlerini. Her şey o gün başlamıştı aslında haberimiz olmadan.
Beni farkettiğinde gülümseyerek yanıma ulaşıyorsun ve dudakların yanağımla buluşuyor. Huzurla kapanıyor gözlerim. Beraber evimizde ilk kahvaltımızı yapıyoruz. Heyecanla bir şeyler anlatıyorsun bana bense büyülenmiş bir şekilde seni dinliyorum. Kahvaltımız bittikten sonra etrafı toparlayıp sahil kenarına gitmeye karar veriyoruz.
Daha sabahın erken saatleri olduğundan pek fazla insan olmuyor. Hafiften esen rüzgar saçlarını hareketlendirirken gözlerimi senden alamıyorum. Bir çocuk gibi koşmaya başlıyorsun. Kahkahalarımıza şahit olan dalgalarla birkaç saat geçiriyoruz.
Kumların üzerinde dinlenirken ayaklanıyorum. Uzun zamandır yanımdan ayırmadığım şeye gidiyor elim. Varlığını hissediyorum. Üzerimdeki kumları silkeliyorum ve elimi sana uzatıyorum. Elin elimle buluştuğunda sıkıca kavrıyorum hiç bırakmamak adına. Ne olduğunu anlamaya çalışır bir şekilde bana bakarken bir dizimi sabahın vermiş olduğu serinlikle kaplanmış kum ile buluşturuyorum. Bilmiyorum böyle sade bir şekilde mi istiyordun ama"Minho, benimle evlenir misin?"
Sana aşık olmaktan kendimi alamadığım için
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can't help falling in love | banginho
Fiksi Penggemar"Ve ben tekrar tekrar sana aşık olmaktan kendimi alamıyorum."