Dikkat bu bölüm aşırı sevimlilik içerir.
Tatil gelmişti ve Nico ile Cait güzel bir çift tatiline çıkmıştı. Yurina ise... :(
Babasının evine gelmek zorunda kalmıştı. Gerizekalı telefonu rehberinde ki herkesi silmiş ve kendi kendini bozmuştu bu da kuzeni dahil kimse ile mesajlaşamayacağı anlamına geliyordu.
İyi ki babasının önemli işleri vardı ki evde çok sık olmuyordu ve koca malikane ona kalıyordu.
Tabi yapacak bişey bulamadığından sıkılıyordu. Malikaneyi gezdiğinde bazı yerler keşfetmişti. Küçük bir poligon sahası vardı ve her gittiği sefer orda kırmızı tüyler buluyordu. Babasının işi gereği burda birilerini eğittiğini biliyordu ama kim olduğunu bilmiyordu.
Salak salak etrafta yürümeye başladı. "Umarım gözlerimi bayram ettirecek yakışıklı birisini bulu-" sözünü yarıda bırakmasına bacağına çarpan küçük şey neden oldu.
Yurina başını eğdi ve çarptığı şeye daha doğrusu kişiye baktı. Sarı saçları ve kırmızı minik kanatları vardı. Henüz yedi yaşlarında olmalıydı.
Yurina hızla onu yerden aldı ve kucaklayarak "OHA EVDE CİVCİV VAR YERİM SENİ EĞEĞEĞEĞE" diyerek bağırdı.
Küçük çocuk elleriyle kendini uzaklaştırmak amacıyla Yurina'nın yüzünü niteleyerek "Ben civciv değilim! Bırakır mısınız?"dedi utangaç ve nazik bir biçimde.
Yurina çocuğu yere bırakıp hayranlıkla onu süzdü
"Civciv japonca konuşuyo! Aşırı şirin ağğ!"
Küçük çocuk yumruklarını sıktı. Kızarmış yanakları ile kısık bir ses tonu ile konuştu.
"Ben civciv değilim. Benim bir adım var."
Yurina dizlerinin üstüne çöktü ve gülümsedi.
"Adını bahşetmek ister misin civciv?"
Küçük oğlanın yanakları daha da kızardı.
"K-Keigou."
Yurina, Keigo'nun kabarık sarı saçlarını karıştırdı.
"Bende Yurina. Memnun oldum Keigou!"
Keigou hafifçe gülümsedi. Yurina ise saçlarını karıştırmaya devam ediyordu. Aradan bir iki dakika geçmesine rağmen devam edince Keigou gergince gülümsedi.
"Şey..."
Yurina gülümsemesini sürdürdü.
"Hm?"
Keigou derin bir nefes verdi.
"Acaba saçımı karıştırmayı bırakır mısınız?"
Yurina elini çekti.
"Ah özür dilerim."
Yurina hala gülümsemeye devam ederken ve Keigou başını eğip işaret parmaklarını birbirine dokundurup çekerken aradaki sessizliği bozan Yurina'nın sorusu oldu.
"Galiba babalığın şirketi seni eğitiyor ha? Yanılıyor muyum?"
Keigou başını kaldırıp sarışın kıza baktı. Kafasını sallayıp "Çok güçlü bir kahraman olmak istiyorum." dedi sonra heyecanla "Endeavor gibi!" dedi.
Yurina sırıtarak "Bende çok güçlü bir kahraman olmak istiyorum." ardından özgünlüğü ile havaya biraz yükselerek "Muhteşem Sweet Storm! İnsanlığın dostu gökyüzünün hakimi!" bağırdı ve kahraman pozlarından birini verdi.
Keigou, minik kızıl kanatlarını çırptı ve Yurina'nın hizasına geldi. Kendinden emin bir şekilde konuştu.
"Üzgünüm ama gökyüzünün hakimi ben olacağım Yurina Nee-Chan."
Keigou, Yurina'ya biraz alışmıştı. Yurina tek kaşını kaldırdı.
"Civcivler uçamaz."
Keigou yine yanakları kızarmış bir şekilde hafif sesini yükselterek bağırdı.
"Sana civciv olmadığımı söyledim!"
Yurina yere inip yürümeye başladı.
"Öyledir civcivcik."
Keigou başını eğdi. Pes etmeye karar verdi. Sonra başını kaldırdı.
"Yurina Nee-Chan!"
Yurina durdu ve arkasını döndü.
Keigou başını hafif yana çevirdi.
"B-Bir daha bu taraflara gelecek misin?"
Yurina gülümsedi.
"Tabi ki! Biz artık arkadaşız!"
Ardından Yurina el sallayıp oradan ayrıldı.
Keigou yere indi ve gökyüzüne baktı. Hafifçe mırıldandı.
"Sweet Storm."
Keigou gülümsedi.
Ağwğdpağsp bu bölüm aşırı sevimliğğ.
Bu arada bu kitap fiilerimsi bir kitap bu yüzdennn bölümlerin kısalığından şikayet edeni keserim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕊𝕨𝕖𝕖𝕥 𝕊𝕥𝕠𝕣𝕞
FanfictionWeather Series ara kitabı. Yurina'nın Amerika'da geçirdiği zamanı konu almaktadır.