good result of evil || yeonbin

Fifteen

Altına siyah kot pantolonunu giydi Yiren. Üzerine mandala baskılı, yarım kollu tişörtünü giydikten sonra tişörtün eteklerini kot pantolonun içine yerleştirdi. Kemerini de beline sardıktan sonra omuz çantasını taktı. İçine telefonunu, cüzdanını, dudak nemlendiricisini, kulaklığını ve birkaç gerekli şey daha koydu. Hazırdı.

Siyah, yüksek tabanlı ayakkabılarını ayağına geçirdikten sonra Sonamu'ya yürümeye başladı.

Birkaç dakika sonra oraya vardığında Yeonjun oturmuş, dışarıdaki arabaları izliyordu. Yanına ilerleyip karşısında durdu.

"Ah, hoşgeldin Yiren."

Gülümseyerek karşısındaki koltuğa oturdu.

"Ne anlatacaksın?"

"Ondan önce ufak bir sorum var, yanımda rahat hissediyor musun?"

Yeonjun aniden gelen soruyla duraksadı. Daha tam olarak tanımadığı biriyle buluşmuştu, yine de başıyla onay verdi.

"Yeni tanıştığım birine göre gayet rahat hissediyorum."

Yiren sıcak bir gülümsemeyle karşılık verip söze başladı. "Öncelikle, sanırsam Sihyeon'u beni öperken görmüşsün, ilk bunu açıklayayım; Sihyeon aslında benden hoşlanıyordu ve hislerine karşılık vermemi rica etmişti, bende kırmayıp onaylamıştım. Geçen gün de her sevgilinin yaptığı gibi beni öpmüştü. Olay bu. İkincisi de, sana sürekli sataşmasının sebebi ailesinden kaynaklı. Daha önce ebeveynleri eşcinselleri ayıpladığı için biseksüel olduğunu neredeyse kimseye söylemiyor, üstüne ailesinin kulağına gitmemesi için homofobik gibi davranıyor."

Yeonjun inanmayan bir yüz ifadesiyle Yiren'i dinliyordu. Şahsi düşüncesiyle, davranışları gerçekten tuhaftı. Birilerinin yönelimini öğrenmemesi için homofobik gibi davranmak kime mantıklı gelirdi ki zaten?

"Bu bilgiler için teşekkürler, Yiren."

Sadece teşekkür etmekle yetindi Yeonjun. Nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.

"Yalan söylüyordu değil mi?"

"Ha?"

Düşünceşerinin arasından sıyrılıp dikkatini Yiren'e verdi.

"Sihyeon diyorum, yine bazı şeyleri daha absürt hale getirerek paylaştı. Yanlış mıyım?"

Dudaklarını diliyle ıslatıp cevapladı Yeonjun. "O it olayı çok daha farklı bir boyuta taşıdı. Bir çifti gördüğümüz doğruydu fakat onlardan herhangi bir elektriklenme yaşamadık."

Gözleri girişteki küçük kuş kafesine kaydı. İçinde küçük, mavi bir muhabbet kuşu vardı. Özgürlüğüne kavuşmayı ne kadar istediğini sadece Tanrı biliyordu.

"Okula gidecek misin?" diye sorduğunda tekrar Yiren'e baktı. "Yüksek ihtimalle evet, akşama kadar yaşayabilirsem de bir kutlama yaparız."

Bu cevabın üstüne Yiren seslice gülmüştü. "Merak etme, Sihyeon seni unutturacaktır."

***

bu bölümü yayimladim saniyordum bi girdim duruyo hala dedim aman tanrim

her neyse hayat güzel gidiyordur umarim benimkinin şaftı kaymıs durumda