lost a friend

1.7K 69 223
                                    

only chapter;
1004!words

media;
Bucky Barnes and Steve Rogers

i'm lost a friend today
i'm on my way now

Avengers Kulesi bugün kavga dövüşle dağılmıştı. Hayır, kavga eden takım değildi. Diğer hepsi dışarıda kendi işleriyle uğraşıyordu. Kavga eden kardeşlerdi. Wanda ve Pietro değildi. Steve ve Bucky'di kavga eden. Yılların birikmişliğiyle kavga ediyorlardı.

"Tony'nin ailesini öldürdüğünde bile korudum seni! Şimdi nasıl yapabiliyorsun bunu bana?"

"Özür dilerim dedim ya!"

"Her şeye rağmen bana diklenmeye devam ediyorsun! Sana inanmıyorum Bucky, sana inanamıyorum!"

Bucky Steve'in öfkeyle parlayan mavilerine dolu mavileriyle baktı. Sinirlerinin bozulmasıyla kahkaha atmaya başladığında Steve kendi kendine düşündü. Bu durumun nesi komik?

Bucky kahkaha atmaya devam ederken Steve'in öfkesi katlanıyordu. Tabii Bucky'nin gülüşünden gözlerinden akan damlaları görememişti.

Bucky metal koluyla kendini dengeleyip yere çöktüğünde gülmeye devam ediyordu.

"En yakın arkadaşımı kaybettim!" Sonunda normal olan elini yüzünden çektiğinde Steve onun kızarmış gözlerini gördü.

"Steve. Ben kaçırılmış, dondurulmuş, zihniyle oynanmış, sahte anılar yüklenmiş, yüzlerce kişinin ölümüne neden olmuş, tek kelimeyle bilincini kaybedip bayılabilen, on kelimeyle kontrol altına alınan bir adamım." Titrek bir nefes aldı Bucky.

"BU SİKTİĞİMİN KOLU VAR YA STEVE! Bu kol benden ayrıyken insan öldürdü. Vücuduma bağlı değilken insan öldürdü!"

Kendi kendine güldü. Aklına Tony'nin ana lazerinden çıkan ve kolunun dibinden geçip neredeyse kopmasına neden olacak olan ışını gelmişti.

Arkasında bir şey olup olmadığına baktı ve vücudunu kaydırıp sırtını duvara yasladı. "Bu kol var ya, bu kol. Sandığın kadar basit değil Steve. Bomba atabiliyor, şifre kırabiliyor, lazer nişanlayıcıları var. İç Savaştan önce sırf yeniden anılarımı kaybederim diye korkup iki defter dolusu yazdım Steve. Anılarımı yazdım, kim olduğumu yazdım, kendimi kendime hatırlatmak için yazdım Steve."

Steve hâlâ ayakta dikiliyor, siniri dinmemiş gözlerle Bucky'yi izliyordu.

"Şu siktiğimin süper asker serumunu almadan önce milyonlarca kez kıçını kurtardım. Başına aldığın her dertte seni korudum. Güzel bir hayatının olması için senden çok çabaladım ben Steve! Senden daha çok istedim güzel bir hayatının olmasını. Bünyen zayıftı, hastaydın hep Steve. Orada sana bakan bendim."

Metal kolunu dizine koyup bir süre izledi kendi hareketlerini. "Askeriyeye girme diye çabaladım, niye biliyor musun?"

Steve cevap vermek için ağzını açtığında, hızla konuştu. "Ölmemen için Steve. En yakınım dediğim, ailem dediğim tek kişinin ölmemesi için çabalamıştım. Sen ise seni küçük gördüğümü düşündün hep."

Kısa bir an dağıttıkları salonda gözlerini gezdirdi Bucky. Tony'nin çok para verdiği ancak ona koymayacak olan televizyona gelen, binlerce dolarlık vazo kırılmış, televizyonun da ekranı paramparça olmuştu.

"Howard benim de arkadaşımdı Steve. Orada ekranda gördüğünüzden ibaret değildi o an. Maske yoktu yüzümde, Howard beni tanımıştı. Yaşadığını bilmek güzel demişti Steve. Ben bunu yeni yeni hatırlıyorum."

deaths inside ☯ bucky barnes one-shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin