Bu inanılmaz bir şeydi. Gerçekten şuan kalbim çok hızlı çarpıyordu ve şaşkınlık içerisindeydim. Sonunda bu okulda bir arkadaşım olduğu için sevinse miydim yoksa Erica'nın bana yalan söylediği şeyler hakkında üzülse miydim hiçbirine karar veremedim.
O bana bakıyordu ben ona... İkimizinde gözleri pörtlemişti ve ne yapacağımızı bilmiyorduk ama birimizin ilk adımı atması gerekiyordu.
"Erica!"
"Jess!"
İkimizde aynı anda konuşmaya başlasak da, bir an önce gerçekleri bilmek istiyordum.
"Erica gerçekten sen misin?"
Erica bana bakıyordu hala. Koşarak yanıma geldi ve sıkıca sarıldı ama ben hiçbir şey yapamadım çünkü hala inanamıyordum. Benim de sarılamamı bekliyordu ama yapmadığım için geri çekildi.
"Evet..." dedi kısık bir sesle.
"Dünya küçük değil mi? Ama nasıl? Nasıl buradasın sen?"
"Şeyy... Uzun hikaye. Ama söz veriyorum anlatacağım, gerçekten."
"Anlatacaksın. Ama ben dinleyecek miyim?"
"Lütfen Jess, sadece dinlemeni istiyorum."
Şoktan dolayı Erica'nın dolaştığı küçük grubu görmemiştim bile. Erica'yı bekliyorlardı ve keyifleri yerindeydi. 3 erkek ve Erica ile birlikte 2 kızdan oluşan küçük bir grup diyelim. Şimdilik. Aralarında girmek istediğimden değil. Erica'nın burda olduğundan haberim yoktu ve uzun zamandır da haber alamıyordum. Cenazeye bile gelmemişti. Kim bilir daha neler çıkar bu Erica hikayesinden.
Her neyse. Bir zamanlar benim arkadaşımdı. En yakın arkadaşımdı. Ve bana bir şeyler olduğunu biliyordu. Bildiğinden eminim. Artık eminim.
"Gece yarısı odama gel Erica ve her şeyi anlat bana." diyerek cevabını beklemeden dışarı çıktım.
David'i çok özlemiştim. O da burada bir öğretmen sayılırdı. Öğretmenlerin kaldıkları oda ayrı olduğundan bizimle aynı binada kalamazdı. Bu yüzden onun odasını aramaya başladım. Okulun bahçesinde küçük, taştan yapılma tek kişilik bir oda vardı. Onun odası olduğunu anladım. Kapıyı tık tıkladım. David karşıma çıktı. İçeriye giriverdim çabucak. David ise hızlıca kapıyı kapattı. Sanki birileri görmesini istemiyordu.
"Ne oldu?" dedim şaşkınca.
"Burayı bilmezsin. Ben öğretmeninim ve sen öğrenci. Bunu böyle biliyorlar. Emin ol bunu onların karşısında yapmak istemezsin."
"Nasıl yani? Birlikte olmayacak mıyız artık?" kalbimin ritmi artmaya başlamıştı.
"Hayır öyle demek istemedim..."
"Bence tam olarak bunu demek istedin!" diyerek kapıya hızlı adımlarla yöneldim.
Tam kapıyı açacakken David güçlü elleriyle kolumdan tuttu ve beni kendine çekti. Ne yapacağımı bilmiyordum ve kalbimin nasıl attığını onun duymasını istemiyordum. Bu bana gerçek gibi gelmiyordu. Beni yavaşça kendine çekti ama biraz önceki söyledikleri kafamda yankılanıyordu. Bu yüzden bunu yapmak istemedim ve onu iterek hızlıca kapıyı açtım. Onun yüzüne kapıyı çarparak dışarı çıktım.
Hemen odama gittim ve kimsenin ağladığımı görmesini istemedim. Odama geldiğimde çabucak içeri girdim ve kapıyı kapattım. Kendimi yatağa attım. Kafamı yastığa gömüp sessizce ağladım.
---------
Birinin kapıyı tık tıklaması üzerine bir anda uyanıverdim. Uyuya kalmış olmalıydım.
Halimin perişan olduğunu bildiğim halde kapıyı açtım ve kapıda duran Erica'yı içeri davet ettim.
İkimizde yatağımın üzerine oturduk.
"Hatırlıyor musun bir gün eve gelmiştim nefes nefese" sözlerine başlamasıyla içimdeki korku büyümeye başladı. "O gün sana her şeyi tam olarak anlatmamıştım. Çünkü gerçekten korkmuştum ve birinin bir şey öğrenmesini istemiyordum. Sana biri beni takip etti demiştim. İşte ben o kişiyi atlatamamıştım. Bir sokağa girince aradaki farkı hızlıca kapattı ve ağzımı kapatarak beni karanlık bir köşeye çekti. Sana olan banada olmuştu. Biri beni ısırmıştı. Hareket edemiyordum. Ve o acıyla gerçekten ne yapacağımı bilemedim ve beni yatırdığı yerde hemen kolumun yanında kocaman bir taş vardı. Beni ısıran ve ısırmaya devam eden şeyin kafasına var gücümle vurdum. Tökezledi. Ben de bu fırsatı değerlendirip hemen o sokaktan kurtuldum ve bir caddeye çıktım. Direk eve geldim. Korkumu sende gördün..."
"Benim anlam veremediğim şey neden bana anlatmadın Erica?" şaşkınlık içerisindeydim. Ama şaşkınlığımın sebebi Erica'nın ısırlması değil çünkü bunu ben Erica'dan önce yaşamıştım. Ben ona anlatmıştım her şeyi, korkmadan. Ama o anlatmaya korkmuştu ve nedeni ne olursa olsun saçma geliyordu.
"Bilmiyorum, gerçekten çok korkmuştum. Cenazeye de gelemedim, bunun için üzgünüm ama beni almaya geldiler ve buraya getirdiler. Sanada ulaşamadım. Gerçekten çok ama çok üzgünüm. Beni affetmeni istiyorum."
"Tabii, affederim. Sen, demek benim kader arkadaşımsın." diyerek gülümsedim.
Erica ve benim gözlerimiz dolmuştu ve sıkıca sarıldık birbirimize. Doğrusu tanıdık biri olması beni mutlu etmişti.
"Seni gördüğüm için sevindim Jess. Tekrar görüşürüz." diyerek odadan çıktı.
Erica geldiğinden beri David'i unutmuştum. Hala dediklerini düşünüyordum ve benim ona olan sevgimin karşılığını alabiliyor muydum emin değildim. Bu yüzden ilişkimize ara vermeye karar verdim.
Kararım değişmeden önce gidip ona bunu söylemek istedim. Bir ilişkimizin olduğunu unutuyordum bile. Hemen üzerimi değiştirdim. Altıma dar bir koyu mavi kot, üstüme beyaz tişört ve onun üstüne de siyah bir ceket giymiştim.
Tam kapıyı açtığımda David karşımda belirdi. Pek iyi bir şey mi karar veremedim çünkü şuan da David benim odamdaydı ve daha bugün bana birilerinin göreceğinden ve benim bir öğrenci onun ise bir öğretmen olduğunu söylemişti. Bunu hatırlayınca sinirlendim.
"David sana bir şey söylemem gerek." dedim söyleyeceklerimi düşünerek.
Ne söylememi bekleyerek odamın köşesindeki koltuğa oturdu. Bende onun yaptığı gibi yanına geçtim ve konuşmaya başladım.
"Ben... Ben ara vermek istiyorum." şaşırmış ve bunu beklemiyormuş gibi görünüyordu. "Bu ilişki yürür mü yürümez mi bilmiyorum. Sonuçta dediğin gibi sen benim öğretmenimsin bende senin öğrencinim. Bunun nereye varacağını bilemeyiz." diyebildim sonunda.
"Ama nasıl? Bu kararı nasıl verdin? Beni yanlış mı anladın?"
"Bilmiyorum David. Nasıl bir ilişkideyiz gerçekten bilmiyorum. Ve ben bir süre böyle devam etmek istiyorum. Nelerin olacağını zaman gösterir." daha fazla bir şey diyemeyeceğimden ve onun sorularına cevap veremeyeceğimden dolayı kalkıp kapıyı açtım ve onun gitmesini bekledim.
Ayağa kalktı, yavaş yavaş yanıma geldi ve durdu. Gözlerinin içine bakıyordum.
"İstediğin gibi olsun ama benim istediğim bu değil." dedi ve gitti.
Bende onun gidişini seyrettim.
![](https://img.wattpad.com/cover/15647908-288-k751321.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİLİ ISIRIK
Про вампировO gece soluk soluğa koşuyordum ve arkamda gelen ayak sesleri içimi ürpertiyordu. Koşarken arkamdan kimin geldiğine bakmaya cesaret edemiyordum ki bunları düşünürken yere yapışmam bir oldu. İri ve kırmızı gözler...