1

12 3 0
                                    

Sevgili Yağız;

Sen gideli tam 3 ay, 1 hafta, 12 gün ve 7 saat oldu. Biliyorum çünkü o anı aklıma kazıdım. Seni evinize gelip aldıkları o günü o saati aklımdan çıkaramıyorum. O an ertesi gün için plan yapıyorduk. Beraber kış pikniğine gidecek, soğuğu iliklerimize kadar hissedecektik. Bir sürü başarısız denemeden sonra ateş yakacak, ateşte marshmellow kızartıp ağzımız yana yana yiyecektik. Beraber güzel bir müzik açıp dans edecek, bir süre etrafımızdan soyutlanacaktık. Demlediğim çayı içerken ve kamp sandalyelerimizde otururken  manzarayı izleyecektik. Bunları anımsadıkça bile dayanamıyorum göz pınarlarım doluyor. Kağıdın çeşitli yerlerinde minik damlacıklı su lekeleri var biliyorum. Ama defalarca kere yazdım bu mektubu. Ne yapsam da gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Derin ıssız bir hüzün kaplıyor içimi. Senin davandan sonra o yere ben gittim. Yapmayı planladığımız her şeyi yapacaktım. Biliyor musun o kadar dalgındım ki ne bir akbil, ne de bir taksi parası almıştım. Piknik eşyalarını da almamıştım. Yürüdüm. Saatlerce yürüdüm. Vardığımda akşam olmuştu. Tek başıma oturup seni bekledim. Gelmeyeceğini , gelemeyeceğini biliyorum ama elimde değil işte. Eve döndüğümde sabaha karşıydı. Annenlerde kalmıştım o akşam. Kapıyı çaldığımda annen açtı ve bana "İlk defa Yağız'dan başka biri için sabahladım." dedi. O kadar kötü ki o da. Dava günü çok kötüydü. Seni orda öyle kelepçeli görmek beni öyle mahvetti ki. İçimden bir parça koptu gitti sanki. Bana bakıp burukça gülümsediğin anda yaşam enerjim çekildi. Her şeyin bittiğine emindim. Ne zaman görüşüceğiz bilmiyorum ve bu beni daha çok mahvediyor. Yazın denizde voleybol oynadığımız günü hatırlıyor musun? Yanlışıkla tırnağımla sırtını çizmiştim. O gün eve gider gitmez tüm tırnaklarımı kestim. O günden sonra hiç tırnaklarımı uzatmadım. Sen bu şekilde parmaklarımın daha iyi olduğunu söylemiştin ertesi gün. Aklıma not ettim o günü. Ertesi akşam hunharca sahilde gezip her şeyi yediğimiz günü hatırlıyor musun? Son paranla bana köfte ekmek almıştın. Ve beni yerken izliyordun. Sonra beni gezmek çarpınca kolunu tutmama izin verip eve kadar getirmiştin. O gün sarhoş gibi yürürken sapıtıyordum. Bana o gün iyi dayanmıştın. O günleri çok özlüyorum. Yapacağımız o kadar çok şey var ki. Bazı geceler gözlerimi kapatıyorum ve seni gözümün önüne getirmeye çalışıyorum. Bazen anımsayamıyorum ve sinirden ağlıyorum. Yüzünü unutmaya başlıyorum galiba. Seni çok özledim. Lütfen... lütfen ben ikinci mektubu yazmama gerek kalmadan gel. Bu mektuba sözlerinle yüz yüzeyken cevap ver. Seni çok seviyorum. Olmayan abim olduğun ve beni bu güne kadar koruduğun için teşekkürler Yağız abim.
   
                                                                                                                                                                                          -Dilan

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 09, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin