Dışarı fırlamak üzere olan çişimi yüzüstü yatarak engellemeye çalıştım. Tam geçti diye sevineceğim sırada tekrar gelmesiyle birlikte yataktan çıkıp banyoya gittim. Uykum açılmasın diye sadece ellerimi yıkayıp yüzüme dokunmadan banyodan çıkıp tekrar odama girdim. Yatağa zıplarsam terlik geleceğini bildiğim için yavaşça uzandım. Telefonumdan gelen sesle yanımdaki sandalyeye koyduğum telefonu alıp gelen mesaja baktım.
Ebadan gönderilmiş ödevin bildirimini görünce telefonu ters çevirip geri yerine koydum. Tekrar gelirse diye doğrulup yatağın diğer ucuna yattım. Biraz sonra gelen sesle birlikte kafamı yastığa bastırdım. Uyumaya devam edeceğim sırada tekrar ses gelmesiyle birlikte oflayıp doğruldum.
Sıla'dan gelen mesajlara bakındım.
" Bugün Hasan'la buluşacağım sence ne giymeliyim?"
" Kaldır kıçını da yardıma gel karar veremiyorum."
Sekiz doğururken öldüm hayaletim kaldı ve o da öbür dünyaya gitmek istiyor desem inanır mıydı acaba?
" Midemi doyurup geliyorum Şilacığım"
Gıcık olma kısmını hatırlıyor musunuz ? Sıla ona şila dememden nefret ederdi. Yaşasın ben ve ben.
Üstüme bir şeyler geçirip mutfağa gittim . Canlarım yine beni beklemeden yemeğe başlamışlardı. Deniz'in yanına oturup sahte öksürükler yaptım.
-Odana banyo yaptırmayacağız şekersiz kızım.
-Şimdiki çok önemli konu ben değilim canım bulut yüzlüm.
-Neymiş bakalım?
-Sılalara gitmemiz gerekiyor.
-İşlerimiz var kızım gidemeyiz.
Demek bunu zor yoldan yapacağız! Peki.
-Anne sılanın annesinin en son yaptığı muhteşem ötesi ( kötü) güzel yemeği yemek istiyorum. Hayatımda böyle güzel şey yemedim sonuçta.
-Hayatında bu kadar güzel şey yemedin sonuçta? Kendi tarifi sanki de çok güzel internetten alıp yapmış işte nesi güzel? Hem hatırladığım kadarıyla sen dilinin ucuyla dokunup bırakmıştın?
-İşte o kadar güzeldi.
- İyi tamam biz gidelim tarifi alıp bu sefer de ben yaparım bakalım hangimizin ki güzelmiş.
-Bugün gidemeyiz. İşlerim var.
Benim ailemde neden uyuşmazlık var acaba?
-Yeni oyun almışlardı oynamayacak mısınız yani?
-Ne oyunu?
-Ya aslında söylemeyecektim çünkü kaybeden hep sen oluyorsun diye seni kırmak istemedi bu yüzden söylemedi sanırım.
-Gel gidelim kızım bakarsın Bugün kazanırım.
Denize baktığımda tabağındaki şeylerle oynadığını görünce içimden sevinç çığlıkları attım. Kahvaltı bitince hazırlanıp yola çıktık . Evin kapısını çalıp bekledim. Açılınca içeri girip Sıla'nın odasına girdim. Benimkinden dağınık dolabı görünce bir an kaçmayı düşünmedim de değil. Kapıyı kilitleyip oturdum.
-İlk olarak bana nereye gideceğinizi anlat.
-Sinemaya gideceğiz
-Ne filmine?
-Komedi
-Komedi mi?
-Evet komedinin nesi var?
-Nesi olduğundan değil kanka nesi olmadığından. Etraf karanlık olmaz ki komediye giderseniz.
-Neden karanlık bir ortam isteyelim ki?
-Temaslar olursa diye işte.
-Oha
-Neyse aydınlık olacağına göre olmayacak o yüzden iç çamaşırlarını kendin seçebilirsin.
O gözlerini devirirken bende dolaptan ona en çok yakıştırdığım mavi pantolonu ve beyaz pantolonun üst kısmında biten bir tişört verdim.
O giyindikten sonra yine Harika olduğumu anladım. Sıla çantasını hazırlarken ona en önemli şeyi vermem gerekiyordu . Tuvalete gidince çantasını açıp koydum.
-Ben çıkıyorum görüşürüz.
-Nereye canım benim?
-Buluşmaya gideceğim ya
-Bensiz gidemezsin seni zeki. Zaten senin için geldim şimdi ayrılırsak şüphelenirler.
-Ne yapacağız o zaman?
-Birlikte çıkacağız sen buluşmana gidersin bende eve geçerim hazır boş zaten. Keyif vakti fıstık.
-İyi hadi çıkalım.
-Canlarım biz çıkıyoruz midem bize emanet merak etmeyin. Öptüm hepinizi .
Evden çıkınca dolmuşa bindik. Sıla sonradan kendi dolmuşuna binip giderken bende eve gittim.
