Black Angel | Jikook |

2| 1 yıl zamanın var

Jungkook heyecanla bir o tarafa bir bu tarafa gidiyordu. İlk defa dünyaya gidicekdi. Ayrıca zorlu bir görevi vardı.

Yaratıcıları kaç zamandır dünyaya birilerini yollamıyordu. Şimdi birden Jungkook'un kendisi gönderilmesi biraz onu kortukmuştu.

Yapa bilecekmiydi bunu bile bilmiyordu. Fotoğrafı yeniden kaldırarak baktı. Nasıl olurda meleklerden bile güzel ola bilirdi ki bir insan? Yaşadığı süre boyunca bu kadar güzel bir melek bile görmemişti.

Jungkook içerde kalmaktan sıkıldığını anladığında güzel kanatlarını açarak saraydan çıktı.

Biraz uçtuktan sonra gördüğü hyung'uyla aşağı indi. Yoongi elindeki mektupla güzel manzaraya bakıyordu.

Jungkook yanında otururken Yoongi yorgun gözlerle ona baktı.

"Ne için geldin?"

Jungkook omuz silkip

"Burda yalnız oturduğunu gördüm. Gelmek istedim. "

Yoongi sadece kafa sallamakla yetindi. Jungkook ona bakarken elinde gördüğü mektupla

"Bu mektup ne hyung?" Diye sordu.

"Seni ilgilendirmez. "

Jungkook aldığı cevapla gülümseyerek

"Hala Hoseok hyung için mektup'mu yazıyorsun? "

Yoongi bir şey söylememeyi tercih etti. Hala sevdiğini unutmamıştı. Belki bir umut geri döner diye onun için mektuplar yazıyordu.

"Hyung ben yakında dünyaya gidicem."

Yoongi duyduğu ile alayla gülümseyerek

" Kesin bu işin içindede bir bokluk var."

Jungkook kaşlarını çatarak

"Hyung ne söylüyorsun öyle! Duyarsa kıza bilir."

Yoongi omuz silkip

"Umrumda değil. O ne yapacağını iyi biliyor. Dünyaya bizi acı çektirmek için gönderiyor. "

"Nasıl yani hyung?" Dedi Jungkook anlamayarak

Yoongi daha hiç bir şeyden haberi olmayan meleğe bakıp

"Boş ver. Zaten öğreniceksin. Şimdi yanımdan def ol. Ne yazacağımı unutuyorum."

Jungkook gülümseyerek güzel beyaz kanatlarını açarak havada süzülmeye başladı. Gözlerini kapatıp tenine değen havanın güzelliği ile büyülendi. Hava o kadar güzeldi ki, sanki meleğin dünyaya gitmesine özel. Çok garip geliyordu Jungkook'a. Niye onu gönderiyordular?

"Gitmemiz lazım Jungkook." Yanında duyduğu sesle irkilerek sesin geldiği yöne baktı. Seok Jin hyungunu gördüğünde kafasını sallayıp

"Hyung sen nasıl her an bir yerden çıka biliyorsun?"

Seok Jin Jungkook'un dediği ile gülümseyip cevap verdi

"Küçük bir sırr"

❧

"Hazır mısın Jungkook?" Diye sordu Yaratıcısı.

Jungkook başını evet anlamında salladı. Şuan çok heyecanlıydı. İlk defa dünyaya gidicekdi. Ayrıca bir görevi vardı.

Yaratıcı Jungkook'a bakıp sonuncu kez uyardı.

"Ayın sonunda seni kontröl etmeye gelicem. Sana 1 yıl zaman veriyoruz Jungkook. Bir yıl içerisinde Park Jimin düzelmezse ceza alıcaksın. Diğer kurallar da hala geçerli. "

Jungkook sadece kafasını sallamakla yetindi. Gözlerini kapattıktan sonra büyük bir gürültü duydu. Kısa süre sonra olan sessizlikle birlikte gözlerini yavaşca açtı.

Geldiği yere baktığında bir banyo olduğunu anladı.Arkasını döndüğünde kısa çaplı bir şok geçirdi.

Çünki Jimin tüm çıplaklığıyla kollarını kesiyordu.

Yeyy! Bitirdiğim yere bak sjdndnfndmd. Neyse düşüncelerinizi alayım.

Sizce nasıl tanışıcaklar?

Hadi cevap verin djbdhd