復讐の時 — 𝐈𝐋 𝐄𝐒𝐓 𝐓𝐄𝐌𝐏𝐒 𝐃𝐄 𝐒𝐄 𝐕𝐄𝐍𝐆𝐄𝐑
Birkaç saat önce jennie uyanmıştı, yine hepimize bağırıp çağırmış, küfür etmiş, bela okumuş ve taehyung'a saldırmaya çalışmıştı. Bize kaza yaptırtacaktı. Onu ara sıra kollarımın arasına alarak sıkıştırdığımda, kıpırdanamaz hale geliyordu fakat bunu son yaptığımda kolumu sertçe ısırmıştı.
Ona bu sefer vurmak istemiyordum çünkü zaten ona önceden birkaç kez zarar verdim, şu an pek bir şey yapamazdı zaten.
Sürekli bağırıp çağırmasına karşı dayanamamış ve burnuna dayadığım bez ile onu bayıltmıştım. Şimdi ise başını dizlerime koymuş, koltukta kıvranmış şekilde yatıyordu. Birkaç saat ben de kestirmiştim fakat sonra taehyung'un sürekli kornaya basması ve küfür etmesinden dolayı uyanmıştım.
Gözlerim jennie'ye kaydığında, düşmemesi için hâlâ başını tuttuğumu fark etmiştim. Gözlerimi yüzünde gezdirmeye başlamış ve düşüncelere dalmıştım yeniden.
Fazlasıyla güzel bir yüze sahipti, bir kdrama rolü için teklif bile alabilirdi. Vücudu da aynı şekilde, kore standartlarına göre fazlasıyla güzeldi. Narin elleri ve ipeksi koyu saçları vardı. Dudakları dolgun, burnu küçük ve gözleri bir kediyi anımsatıyordu. Kaşının altındaki küçük ben ise onu daha güzel yapıyordu. Herkesin bir kusuru vardır, diye düşünmüştüm hep.
Ama sanırım jennie'nin yoktu. Onda hiçbir şekilde eksik bir yan, kusur bile bulamamıştım. Belki de onun tek kusuru, diğerlerini kıskandıracak şekilde kusursuz olmasıydı.
Hatırlıyordum,
Ben üniversitenin ilk yılındaydım daha. Karşımdaki özel lisede okuyordu jennie, tanışmıyorduk fakat ben onu tanıyordum. Daha doğrusu herkes jennie'yi tanıyordu. Liseli olmasına rağmen üniversitelilerin bile ilgisini çekiyordu.
İlk başta güzelliği olarak popülerleşse de, sonrasında babası yüzünden ünü arttı. Fakat bu onun için iyi olmamıştı. Okulda bir süre zorbalık gördü, normalde herkesin babasından korkması gerekirken onlar korkmadan ona zorbalık etmiştiler. Bu bir süre konuşulmuştu, çok iyi hatırlıyordum.
Okulu bittiğinde her zaman onu görüyordum, diğerlerinden çok farklı büyümüştü ve bir yandan onun için zor olmalıydı sanırım. Okula onu içi koruma dolu siyah bir araba getirip götürüyordu, hiç arkadaşı yok gibiydi ve neredeyse kendi başına bile takılmadığını düşünmüştüm. Jennie'nin babası onun üzerine çok düşüyordu, ufak bir zarar görmesinden bile korkuyordu. İşte bu yüzden jennie'yi seçtim, o adamın zayıf noktasıydı.
Sonrasında bu olaylar oldu, ben mükemmel ilerleyen hayatıma bir son vermiştim. Daha doğrusu vermek zorunda kalmıştım. Üniversiteyi bırakmış, üniversiteden hiçbir arkadaşımla bir daha iletişime geçmemiştim. İçim dışım intikam ateşiyle yanıp tutuşmuştu ve sonunda planımı kurmaya başlamıştım. Bu oyunda taehyung bana çok yardımcı olmuştu.
Bu konuda jennie'yi biraz anlayabiliyordum. Bu hayatta babası dışında güvendiği birisi yoktu fakat sonrasında taehyung geldi. Onu kandırdı, aşık olduğunu iddia etti, onunla aylarını geçirdi, her şeyi anlatmasını sağladı ve sonunda jennie, ilk defa babası dışında birine güvenmişti. Bu da en büyük hatası olmuştu. Tabii, taehyung'un ajan tarzı bir şey olduğunu öğrendiğinde sinir krizi geçirmesi normaldi, onun hiç öyle konuşacak bir arkadaşı olmamıştı bile.
Planımı tekrar düşündüm.
Jennie'yi yanıma almadan önce fazla kararlıydım fakat o yanımda olduktan sonra garip hissetmeye başladım. Emin değildim hiçbir şeyden.
Onu zaten öldürmek planımda değildi, gözünü korkutmak için söylemiştim. Bir terslik çıkmasa planım mükemmel ilerleyecekti, midesinde tuttuğu uyuşturucuyu satarak fazlasıyla para biriktirecektik. Jennie'yi bir yere bırakıp babasına da haber verdikten sonra o parayla tüyüp gidecektik. Babası bizi arayacaktı ama bulamayacaktı, her şey planlanmıştı bile.
Korktuğum tek bir şey vardı sadece ama jimin onun pek olma olasılığı olmadığını söylemişti, o yüzden biraz olsa da rahatlamıştım.
Bu oyunda canı yanan jennie olacaktı, onu kullanmak zorunda olmam beni garip hissettiriyordu. Masumdu, cidden çok masumdu. Onu her bir şekilde vurmuştum zaten.
İntikam hırsımın beni nasıl bir insana dönüştürdüğünün farkındaydım çoktan ama daha önce de dediğim gibi, bunun geri dönüşü yoktu artık. Oyunu bitirmeliydim.
+50 dedim son bölümde fakat vazgeçtim, aklımdayken hepsini yazıp yayınlamak istedim. Zaten bir dahaki bölüm final. :( Yine de oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cauchemar 愛 jenkook
Short Story"Şşhh." Yüzündeki sırıtışı ile birlikte parmağını dudaklarıma dayamasıyla sözüm yarıda kesilmişti, nefes alış verişlerim biraz olsun yavaşlamayı bilmezken iyice terlemiş ve titremeye başlamıştım. "Karnında en değerlimi taşıyorsun, seni nasıl bırak...