Belki de tek kaçırdığımız hayattır

105 3 0
                                    

Şu ara ihtiyacim olan tek sey uyku belki de.Gülümsemek artik çok yabanci , mutluluk buraya hiç uğramayan bi gezgin. Üzüntüm , kırgınlıklarım , gibi kötü şeylerin yanında sadece uykum var iyi olarak. Sonsuz bi uykuya ihtiyacım var. Biliyorum bunların hepsi bi gün gelecek ve geçicek. Peki ya geçene kadar ? Ne kadar dağıtacağım o zamana kadar ? Sonra toparlanmamız ne kadar sürecek?Peki ya söylesene bizi böylesine kırıp , dökenler bi özürle tekrar hayatımıza girdiklerinde ve ya hiç dönmediklerinde bu kaybolan zamanın hesabını kim verecek ? Sürekli hayatımıza birileri girip çıkıyor iken , her giren giderken kendi yaptıklarını yakıp yıkıp giderken bizim hayatımızdan çalmalarına ne demeli ? Bizden izinsiz , ne zaman haytımıza dalacağını bilmeden ve yine ne zaman gideceğini bize sormadan karar veriyor.Ne hakları var ki bizi bu derece kırıyorlar ? O giderken onun umrumda olmuyoruz ama biz kendi kendimizi parçalıyoruz.Ne zaman kendi yaptığımız hatalara üzülmeye zamanımız olacak ? İnsanların bize yaptığı hatalara o kadar üzülmekle meşguluz ki kendi hatalarımıza dönüp bakamıyoruz bile.Peki ne zaman insanları böylesine üzebileceğiz dedim bi hırsla , tüm bunları bana yapanlara öfkemle.Asla dedi kısık bi sesle , yere bakıyordu.Asla , asla onlar gibi olmayacağız.O kadar bencil olacağına üzül ve güçlen.İnsan  ne kadar üzülürse o kadar güçlenir ve ne kadar kırarsa vicdanı onu o kadar zayıflatır.Üzüldüğünde ne kadar güçsüz hissedersen hisset için rahattır , toparlarsın bi yerden sonra , ders alırsın ve güçlenirsin.Ama ya kıranlar ? Vicdanları hiç susmaz ki onların  yokmuş gibi davransalarda ordadır.Ve vicdan o kadar bağırır ki , ders bile alamazlar.Küstahlaşırlar , kibirlenirler.Böyle biri olamazsın dedi.Dediklerime sinirlense de , ses tonu arada yükselse de , sonunu yine yavaş bitirmişti.Farkındaydı durumun ve üstüme gelmemek için çabalıyordu.İçimdi o benim , nasıl üstüme gelebilirdi ki ? Ben düşüncelerim arasındayken devam etti , Belki de bizi insan yapan , bizi biz yapıp , bizi iyi vicdanlı insanlar yapanlar hep bizi kıranlardır ? Belki de onlara borçluyuzdur ? Çünkü onlar kırıp dökmeseydi biz bu kadar olgn olamazdık.Yine onlar olmasaydı yanımıdaki iyi insanların değerini bilemezdik diyerek gözlerini bana çevirdi.Sanki beynimde ki , kalbimdeki bütün beni çürüten düşünceleri çürütmek için vardır , sanki beni batıran şeylerin aslında beni göğe çıkartabilecek şeyler olduğunu göstermek için vardı.Ve yine onun huzur dolu sesi kulaklarımı okşadı ; Belki de tek kaçırdığımız hayattır.Onlarca şeye üzülüyoruz ki , yaptıklarımıza , yapmadıklarımıza ya da yapamadıklarımıza , olan ya da olmayan , hatalarımıza ya da insanların hatalarına , insanların bize yaptıkları yanlışlara bile kendimizi üzüyoruz.Oysa ki onların yanlışlarında bizim suçumuz yok.Peki bunca şeye üzülürken arkamızda bıraktığımız saatlere , dakikalara , saniyelere noluyor ? yazık oluyor.Hayat öyle ya da böyle geçiyor , bi üzüntüye takılıp hayatımızı heba etmekte bizim elimizde , o üzüntüyle savaşıp üstesinden gelip en iyi şekilde hayatımızı geçirmekte.Neden kendi hayatımızı kendimize zehir ediyoruz ? Evet olanlar belki bizi suçumuz olmayan şeyler , elimizde değil elbette böyle şeyler olacak , elbette yağmurlar yağacak güzel gökkuşakları için.Ama tüm bu olanlar bizim elimizde değil diye çözüm için savaşmayıp benim elimden bi şey gelmez diyip hayatımızı kendimize zehir etmek de bizim elimizde.Yapma.Sen elinden geleni yap , savaş  ondan sonra kendini en az şekilde üz.Tabii ki üzüntü keder bizim hayatımızın bi parçası , tadı , tuzu.Ama takılıp kalırsak o üzüntülere , çok büyük hasarlar elde ederiz.Çünkü uzun yağmurlardan sonra asla güneş açmaz ve asla gökkuşağı çıkmaz.Uzun yağmurlar dinsede bir süre daha hava kapalı kalır.Yağmur ihtiyaç olduğu kadar yağmalı , toprağın ihtiyacı olduğu kadar.Fazla yağarsa toprak çürür , güneş görmezse açmayı unutur çiçek.

Belki de tek kaçırdığımız hayattır.Onlarca şeye üzülüyoruz ki , yaptıklarımıza , yapmadıklarımıza ya da yapamadıklarımıza , olan ya da olmayan , hatalarımıza ya da insanların hatalarına , insanların bize yaptıkları yanlışlara bile kendimizi üzüyoruz.Oysa ki onların yanlışlarında bizim suçumuz yok.Peki bunca şeye üzülürken arkamızda bıraktığımız saatlere , dakikalara , saniyelere noluyor ? yazık oluyor.Hayat öyle ya da böyle geçiyor , b, üzüntüye takılıp hayatımızı heba etmekte bizim elimizde , o üzüntüyle savaşıp üstesinden gelip en iyi şekilde hayatımızı geçirmekte.Neden kendi hayatımızı kendimize zehir ediyoruz ? Evet olanlar belki bizi suçumuz olmayan şeyler , elimizde değil elbette böyle şeyler olacak , elbette yağmurlar yağacak güzel gökkuşakları için.Ama tüm bu olanlar bizim elimizde değil diye çözüm için savaşmayıp benim elimden bi şey gelmez diyip hayatımızı kendimize zehir etmek de bizim elimizde.Yapma.Sen elinden geleni yap , savaş  ondan sonra kendini en az şekilde üz.Tavii ki ğzğndğ keder bzim haytımızın bi parçası , tadı , tuzu.Ama takılıp kalırsak o üzüntülere , çok büyük hasarlar elde ederiz.Çünkü uzun yağmurlardan sonra asla güneş açmaz ve asla gökkuşağı çıkmaz.Uzun yağmurlar dinsede bir süre daha hava kapalı kalır.Yağmur ihtiyaç olduğu kadar yağmalı , toprağın ihtiyacı olduğu kadar.Fazla yağarsa toprak çürür , güneş görmezse açmayı unutur çiçek.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavi KalemimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin