***
-Barış Efendi, vakit dedin al sana vakit. Ben seni tüm gün bekleyemem, benim vaktim kıymetlidir. Evinizde düşünmedin kararı burada mı düşünüyorsun? Madem bir fikrin yoktu ne diye geldin buralara kadar? Göndermeye niyetin yoksa oyalamayasın beni, işim gücüm var! Saatlerce seni bekleyemem, eğer bir sonuca vardıysan hayde söyle kararını.
... Barış Bey'in de kendince haklı sebepleri vardı düşünmek için. Asla yargılamıyorum onu. O da sonuçta bir baba, hangi baba ister ki çocuğunun kötülüğünü? Oğluna ne kadar kızgın da olsa, sinirle senin karını söyleyeceğim muhtara dese de o bir baba. O anda istemeyip hayır da diyebilir. Ali küçük bir çocuk sonuçta. En doğrusunu baba Barış Bey bilir. O yüzden bu kadar uzun düşünmesini suçlamıyorum.. ( Tabi muhtara da hak vermiyor değilim. Keşke evinde düşünseymiş muhtarlıkta bu kadar düşüneceğine. Adamın da işi vardır belki.) Barış Bey:
- (kızgınca) Tabii haklısınız.. İzin veriyorum gitsin.
-(Elindeki kâğıdı uzatarak parmağıyla gösterir) Çok sevindim. Şurayı imzalayın lütfen. (İmzalar..)
-Eee oldu mu şimdi bu iş? Kayıtı bitti mi?
-Daha kayıt ettirmedim. Bu kâğıt ve imza sizin onay verdiğinize dair kanıt. Birazdan kayıt işlemini başlatacağım. Siz oğlunuzla eve gidip valizini hazırlayın. Baya bir süre orada kalacak ilkokul 5 yıl. 5. yılın sonunda ki tatilde gelebilir bu köye. Onun dışında maalesef İstanbul'da kalmak zorunda.
-Biletler paralı mı?
-Aslına bakarsan paralı. Ama bu küçük çocuğa bir yardımımız dokunsun, biz veririz bilet ücretini.
-Yemekler?
-Onları siz vermek zorundasınız. Okulu yemekleri paralı veriyor.
-Kendi bir hâl çaresine bakar artık napalım. Eyi bana müsaade muhtar!
-Müsaade senin. (Der ve Barış Bey çıkar muhtarlıktan)
***
-Babaaa, baba ne konuştunuz içeride? Beni gönderecek misin? Evet mi dedin?
Baba Barış Bey hiçbir şey demeden şehre doğru yol alır. Arkasından Ali gelir. Ali tüm yol boyuca bir sürü soru sormaya devam eder babasına ama babası hiçbir şey demez. Sanki konuşmamaya yemin etmiş gibi. Yolda mola verirler babasının yanında getirdiği azıkları yerler ve uzunca bir yürüyüş sonrasında köylerine varırlar..
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKMEK ASLANIN AĞZINDA
Short Story*Bir insanın hayat hikayesi* gerçek bir olaydan alınmadı fakat gerçekte de böyle hayatlar var. ibretlik bir hikaye umarım beğenirsiniz. hayallerinizin peşinden mutlaka gidin.