Her şey başlar bir gün

22 2 0
                                    

Bizim Ali okumayı çok isterdi. Köyündeki ağabeylerinin üniformalarını gördükçe özenirdi okumaya ama ne Manak köyünde okunacak bir okul, ne de oğlunu okuması için şehre gönderecek para vardı Barış Bey'de. Ali'nin okula başlaması gereken yaşlarında hayvanları otlatır, tarlaya bakar, köy ahalisinin ameleliğini yapardı. Zordu Ali'nin işi, zor kelime mi bu yoksullukta bu açlıkta 3 gündür hiçbir şey yemedi, imkânsızdı. Babası hep bu konuyu geçiştirirdi, bir türlü Ali'ye anlatamazdı. Bir gün Ali karar verdi ve kendi kendine şöyle dedi:

-Ben okuyacağım! Tıpkı ağabeylerim gibi! Okuyup büyük adam olacağım. Ailemin ve ülkemin gurur kaynağı olacağım. Okuyup tüm okumak isteyip okuyamayanlara ibret olacağım. Kardeşlerimi okutacağım. Evet, evet! Ben okuyacağım.

İşte her şey bu sözlerle başlamıştı Ali'nin hayatında. Ailesine söylemeden gizlice bir gün sabahın ilk ışıklarıyla evinden ayrılıp şehrin yolunu tuttu. Şehir köye uzaktı, yürüyerek 6 saatte varılabilirdi. Bizim Ali küçüktü, yoruldu tabi. Biraz dinlenmek için ilerideki bir çeşmenin yamacına oturuverdi. Şans eseri yoldan geçen biri bizim küçük Ali'yi fark etti. Ali'ye seslendi:

-Küçüük, küçüüük! Ne edersin sen burada yalnız başına, aileni mi bekliyorsun?

-Yok, amca şehre gidiyordum da yoruldum şurada biraz soluklanayım dedim.

-Annen baban nerde şehirdeler mi, onların yanına mı gidiyorsun?

-Hayır.

-Eee oğlum sen ne edersin burada o zaman tek başına?

-Amca ben okumak istiyorum. Bizim hiç paramız yok okumak için şehre gidiyorum.

-Paranız yoksa nasıl okuyacaksın şehirde? Ali omuzlarını silkerek bilmem dedi umutsuzca.

***

-Oğul ben sana yardım ederim sen benimle şehre gel. Benim çevrem geniştir yardım ederim ben sana. Sen içini ferah tut. Dinlendiysen gel gidelim. Ali'nin mutluluğu gözlerinden okunuyordu hiçbir şey demeden kalktı ve şehrin yolunu tuttular.

EKMEK ASLANIN AĞZINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin