Kafam biraz ağrıyordu. Ve üstümde bir ağırlık hissediyordum. Kaburgalarımın olduğu yere baktım. İki çocuk duruyordu. Bunlar Melek ve Özgür. Neden buradalar ki? Ah, şimdi hatırladım. Dün kâbus görmüşlerdi ve yanıma gelip benimle yatabilirler mi diye sormuşlardı. Ben de kâbul etmiştim. Ama bundan mutluyum. Çünkü en azından yalnız olmadığımı biliyordum. Çocukları üzerinden dikkatlice alıp yatağa koydum. Sonra Kiki bebeğimi aramaya başladım. Sanırım yanlışlıkla iplerimle astım. Bazen uykudayken bebeklerimi asıyorum. Bulmuştum! Bir dakika... O bebek- ANGELİNA bebeği mi? Yanlışlıkla onun yanına asmışım. Kiki bebeğimi alıp kapşonlunun şapkasına koydum. Sonra Angelina bebeğine baktım. Elime bir kalem aldım, Angelina bebeğini aşağıya indirdim ve elime aldım. Kalemi tam sağ gözünün olduğu yere sapladım. Sonra gözünü düzeltip geri astım. Arkamı döndüm. Çocuklar hâlâ uyuyordu. Odamdaki saate baktım. Saat daha 7'ydi. Bari mutfağa gidip su içeyim. İki kat aşağıya uçarak indim. İyi birşey ki kanatlarımı saklamayı biliyorum. Yoksa her yere çarptırırdım. Mutfağa girdim ve bardak aramaya başladım. 3 dolap ve 2 çekmece açmıştım. Tam bir çekmece daha açıyordum ki arkadan sesler duydum. Arkamı döndüğümde kimse yoktu. Biraz aşağıya baktım. Çocuklar buradaydı.
"Siz neden uyanıksınız?"
"Biz hep saat 7'de uyanır annemlerin yanına gideriz."
Özgür'ün bunu söylemesiyle şaşırdım.
"Anneniz size hiç kızmıyor mu?"
"Yoo. O bize hep sarılıyor. Ailecek zaman geçiriyoruz. Kalktığım8zda da televizyon izliyoruz. Ama bu sabah annemi bulamadım."
"İşi vardır, gitmiştir. Ve bardaklar nere-"
Özgür parmaklarını şaklattığı gibi elinde bir bardak belirdi. Su doldurup içtim. Acaba Marry nerede?O sırada Marry Afton ne yapıyordu...
3. Kişinin ağzından...Angelina'nın kapısı tıklatılır. Saat 7'dir. Angelina isimli bir Melek kapıyı açar.
"Evet-"
Marry Afton'u görür.
"S-Sizi burada görmek ne büyük bir şeref majesteleri!"
"Evde yalnız mısın?"
"Evet Bayan Afton."
"Kiki nerede?"
"Ah İnky mi?"
Angelina kızarmaya başlar.
"O evine gitti... İ-İsterseniz onu çağıra---"
"Hayır! Sen benimle geliyorsun!"
"T-Tabii efendim!"
Marry parmaklarını şıklatır. Bir yere gelmişlerdir.
"Burayı hatırladın mı?"
"Pek değil."
"Burası ölmüş kişilerin yargılanma odası."
"Ah... B-Ben h-hatırlıyorum!"
"Dün... Ruru benim evime geldi..."
"*Fısıltıyla* O aptal fare!"
"Seni DUYABİLİYORUM!"
Angelina titredi.
"B-Bana n-ne y-yapıcaksınız?"
"Eh, şu anlık 2 kişi için bekliyorum."
Angelina birşeyi hatırladı.
"Bekleyin yoksa---"
İki Karanlık Melek Marry'nin yanında belirdi.
"Evet. Biz-"
"*Üçü birlikte* Karanlık Melek Triosuyuz!"
Angelina korkarak bakmaya başladı.
"Biz dün konuşup karar verdik, seni bir Melek yaparak iyi yapmamışız! Ve dün olanlardan sonra sana bir ceza vericez!"
"Bence onu bir Şeytan yapıp zindana atalım!"
"İyi fikir, G-Chan!"
"Teşekkürler Marry!"
"Aslında kanatlarını alıp Cehennemin en dibinde yakabiliriz!"
"Yine güzel fikirlerin var Lisa!"
"Teşekkürler!"
"Ben bu ikisini birleştiriyorum. Kanatlarını alır, onu ateşli zindana atabiliriz! Bir daha da Cennete ve Cennet ve Cehennem arasındaki boşluğa giremez!"
"Çok iyi olur!"
"Bence güzel fikir."
Üç Karanlık Melek ellerini çırpar ve Angelina ortadan kaybolur.
"Bu gün geldiğiniz için çok teşekkürler!"
"Önemli değil Marry."
"Bunu kaçıramazdım!"
Trio birbirine gülümsediler ve ortadan kayboldular. Bu sırada saat 7:30'tu.
Afton evinde...
Ruru'nun gözünden...
Hamağımda sallanıyordum. Rahatlatıcı oluyordu. Müzik dinlerken, hamakta oturup bebek yapmak. Bu sefer Özgür ve Melek için yapıyordum. Birden kolum ağrıdı. Baktığımda son savaştan kalan yara izini gördüm. Hemen hamağımdan indim. Aşağıya doğru uçarak indim ve yatak odasına girdim. Melek uyanıktı.
"Evet Ruru abi?"
"Bandajınız var mı?"
"Gel."
Yanına gittim.
"Neresi acıyor?"
Kolumu gösterdim. Melek kolumu tuttu ve birşeyler fısıldamaya başladı. Koluma baktım. İyileşiyordu! Tamamen iyileştiği de Melek'e teşekkür edip odama döndüm. Tam hamağa yatmıştım ve elime kuklaları almıştım ki kapım tıklatıldı ve yavaşça açıldı. İçeri Marry girdi.
"Selam!"
"Selam..."
"Ne oldu?"
"Yok birşey..."
Marry hamağımın üzerinde, yanımda belirdi.
"Bana söylemelisin. Sana yardım edebilirim."
"Sadece... Size çok yük oluyorum... Ve eve de geri dönemiyorum... O Angelina denen Melek'te çok sinir bozucu!"
"Ah, hayır! İstediğin kadar burada kalabilirsin! Ve Angelina artık bir Melek değil. Onu ateşli zindana attık. Artık buralara gelemez."
"Çok teşekkürler, ama yine de eve geri dönemem."
"Bu gün Reaper ile buluşmam vardı. Gelmek ister misin?"
"Olabilir."
"Saat 8 olmuş. Hadi aşağıya inip film seçelim."
"Olur!"
Kafamdaki tüm düşünceler uçup gitti. İkimiz de odadan çıkıp aşağıya uçtuk. Oturma odasına geldiğimizde zaten film seçilmiş ve bizi bekleyen 3 kişiyle karşılaştık. Ben Mesut'un yanına oturdum. Marry ise çocukların yanına oturdu. Birlikte filmi izlemeye başladık.
1 saat sonra...
Kesinlikle üşenmedim! Ū^Ū
Film bitmişti. Marry yanıma geldi.
"Sarayda birkaç işim var. Benimle gelmek ister misin?"
"Olabilir."
İkimiz de kalkıp odalarımıza gidip giyindik. Tabii ben de Kiki'nin kapşonlusunu giymeyi unutmadım. Kiki'nin bebeğini kontrol ettim. Oradaydı. Aşağı indim. İkimiz de evden çıktık. Marry, beyaz ve sarı bir elbise giyiyordu. Kafasında ise bir taç vardı.
"Saray nerede?"
"Ormanın diğer ucunda."
Önüme baktım. Önümüzde bir orman vardı. Ormana girdik. Konuşmaya başladık. Birkaç dakika sonra saraydaydık.
"Orman küçükmüş."
"Pffft. Hayır, hayır. Sen konuşmaya dalmışıken ikimizi ışınladım."
"Vay. Hiç fark etmemişim."
İkimiz de saraya girdik.
"Çoook büyük!"
"Eh, idare eder."
"Nasıl? Burası çok güzel!"
Marry kıkırdadı. Birden durdu. Sanırım aklına birşey gelmişti.
"Eğer sana parola sorarlarsa, parola 1678."
"Tamamdır!"
"Sen gezebilirsin buraları."
"Tamam!"
Çok heyecanlıydım. Direkt olarak ilk kapıdan girdim. Burası misafir odasıydı. Çok büyüktü. Ama çok rahatsız görünüyordu. Sonra çıkıp diğer odaya girdim. Burası lavaboydu. Yan odası da banyo.
30 dakika sonra...
Tüm odalara girmiştim. Bazı odalar için parola vermiştim. Girişte Marry'i bekliyordum. Yanımda belirdiği de saraydan başka bir eve ışınlandık.
"Burası Reaper'ın evi."
Marry kapıyı tıklattı. Kapıyı Reaper açtı.
"Selam Marry ve Error!"
"Ruru'ya buraları gezdirebilir misin?"
"Olmaz... Bu gün diğerleriyle buluşmam var. Çok üzgünüm!"
"Sorun yok. Yarın gezdirebilirsin."
"Olur."
Reaper içeri geri girdi. Biz de tam geri dönüyorduk ki Kiki'yi iki ev yanda gördük. Elindeki fotoğrafı diğer Melek ve Şeytanlara gösterip soru soruyordu. Ne yapıyordu ki? Marry bana bekle işareti yaptı ve Kiki'nin yanına gitti. Biraz konuştular ve Marry Kiki'yi alıp yanıma getirmeye başladı. Hâlâ konuşuyorlardı. Kiki'nin başı eğikti. Yanıma geldiklerinde Marry, Kiki'ye karşıya bakmasını söyledi. Kafasını kaldırdı ve bana baktı. Beni gördüğü an bana sarıldı. Ağlamaya başladı. Biraz glitchlensem de ben de geri sarıldım. Kanatlarımı etrafına sardım.
"B-Ben ç-çok özür dilerim Ruru!"
Bana daha da sıkı sarılmaya başladı. Sırtına yavaşça vuruyordum. Kafasını kaldırdı ve bana baktı. Sonra dudaklarıma yapıştı. İlk başta karşılık vermesem de, sonra karşılık verdim. Çok sert öpüyordum. Dilimi araya katmak istedim. Anlamış olmalı ki ağzını araladı. Dilimi içeri soktum ve dillerimiz dans etti. Daha sonra öpüşmemiz sonlandı. İkimiz de çok kızarmıştık. Kiki'yi bıraktım. Elindeki kağıdı katlayıp cebine koydu. Benim kapşonlu mu giydiğini fark ettim.
"Saklamışsın."
Kıkırdadım. Kiki daha çok kızardı. Marry'e döndüm.
"Bir süreliğine sizinle kalmama izin verdiğin için teşekkürler Marry."
"Eh, bu benim işim. Ve ben eve gittiğimde sana eşyalarını yollayacağım."
"Teşekkürler."
"O bebeği yakmamı ister misin?"
Nereden biliyordu ki? Herneyse. Yaksın. Umurumda bile olmaz.
"Evet, lütfen."
Marry bana gülümsedi ve ortadan kayboldu.
"Hadi eve geri dönelim."
Kiki de onaylayınca birlikte eve döndük. İkimiz de odalarımıza çıktık. Gerçekten de eşyalarım odamdaydı. Üzerimi tam değiştirmiştim ki kapım yıklatıldı ve içeriye Kiki girdi. İkimiz de yatağıma oturduk. Saate baktım. 6'ydı.
"Film?"
"Evet!"
İkimiz de bir örtü aldık, bir film seçtik, üstümüze örtüyü örtüp filmi izlemeye başladık. Ben iplerimle bir kâse atıştırmalık aldım. Kiki zorladığı için gözlüklerimi taktım. Film güzeldi. Korku filmiydi. Pek hoşlanmazdım korku filmlerinden.1 saat sonra...
Film bitmişti. Şimdi fark etmiştim ki, Kiki kafasını omzuma koymuş uyuyordu. Boş kâseyi ve üzerimizdeki örtüyü kaldırdım. Sonra Kiki'yi yatırdım ve yanına yattım. Bu gün de böyle geçti...Bu bölümde yer alan iki arkadaşım vardı. LisaGacha7 ve the_musician_15
Eğer diğer bölümde siz de yer almak istiyorsanız, özelden bana yazabilirsiniz. Ben ona göre her bölüme birkaç kişi koyacağım.Umarım bölümü beğenmişsinizdir canlarım!
Bu bölüm için biraz daha fazla uğraştım birde oy ve yorum kıtlığı çekiyom. TwT
Oy verin yaw!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Başlangıç || Errorink || Sezon 1
أدب الهواةKiki ve Ruru, iki düşman. Bir gün ikisi birden biri tarafından Cennet ve Cehhennem'e getiriliyor, orada kalmak zorundalar. Sizce ne olacak?