İMKANSIZ

4.BÖLÜM

Selam yeni bir bölümle yeniden karşınızdayım.😊 Umarım severek okursunuz. Yorum ve votelerle desteklemeyi unutmayın. Keyifli okumalar.👋

KANG HAE WOO :

Dün geçirdiğim berbat gecenin ardından iyi bir uyku çekmiş ve güne kuşların tatlı ötüşleriyle merhaba demiştim. Kainat adeta yeniden doğuyor gecenin karanlığını delip aydınlığa kavuşmuş ışıldıyordu gökyüzü. Dünün negatif enerjisinden kurtulmaya ihtiyacım vardı biraz. Yatağımı topladıktan ve duşumu aldıktan sonra saçlarımı kurutup dolabımdan su yeşili bir bluzla beyaz etek çıkarıp giydim. Her sabah olduğu gibi kendime bir sabah kanvesi yapmak için aşağı indim. Kahvemi yapıp içerken bir yandan da telefonumla uğraşıyordum. Saat henüz 7.30'du. Yarım saat içinde kahvaltıyı hazırlamış masayı kurarken Hee Ran Teyze uykulu gözler ile mutfağa girdi.

"Kızım sen niye uğraşıp zahmet ettin.
Benim işim değil mi bu? Hallederdim ben."

"Neden bunlarla sadece sen ilgilenesin ki bende bu evde yaşamıyor muyum Hee Ran Teyze?
Yani bende sana yardımcı olabilirim."

"Tamam kızım bir şey demedim." dedi gülümseyerek.

"Ben gidip bizim uykucular hala uyanmamış mı diye bir bakayım." deyip anne ve babamın yanına giderken annemin uyanmış bana doğru geldiğini gördüm.

"Kızım erkencisin bakıyorum."

"Evet erken kalkıp sizin için kahvaltı hazırladım."

"Hamarat kızım bizim için kahvaltıda mı hazırlarmış?" dedi gülerek.

"Babam nerede? Gitti mi yoksa uyukluyor mu?"

"Giyiniyor birazdan gelir."

Ben ve annem masadaki yerlerimizi aldıktan beş dakika sonra babam ve Yeon Do'da gelmişti.

"Günaydınlar babacığım, günaydınlar minnak."

Her ikiside gülümseyip aynı anda
"Günaydın." dediler.

Yeon Do kendi yerine oturacağına gelip kucağıma oturarak "Abla bana sen yedir." dedi.

"Kızım herkes yemeğini tek başına yer. Hem koca kız oldun artık sen."

"Boşver anne Yeon Do nasıl isterse öyle yapsın."

Onun tostunu yedirip portakal suyunu içirirken babam birden

"Kızım bugün okula gitmesen iyi olur." diyince şaşırdım. Neden böyle bir şey istiyordu ?

"Niçin gitmeyeyim ki?"

"Sana söyleyemeyeceğim bazı sebepler var şu anlık ama sen yinede benim sözümü dinlesen olmaz mı?"

Derin bir nefes alıp "Peki senin dediğin gibi olsun." dedim.

Kahvaltıdan sonra babamı yolculamamın ardından Yeon Do kolumdan tutup beni süreklerken

"Abla saçlarımı örer misin?" diyordu.

"Tabi minnağım." diyip yanağına bir öpücük bıraktım.

Saçlarını güzelce örüp beraber resim yaptık. Oyuncaklarını getirince onunla biraz daha oynayarak eğlenmiştik. Kendimizi öyle kaptırmıştık ki annemin neredeyse onuncu kez seslenişinin ardından bizi çağırdığını fark ettik.

"Kızım ben Hyuna teyzelerine gidiyorum haber vereyim dedim."

"Tamam anneciğim." dedikten sonra evden çıkmıştı.

Bende elime bir kitap alıp koltuğa uzanarak okumaya başladım.
Aradan kısa bir süre geçtikten sonra nedense ani bir uyku bastırmıştı. Gözlerim kapanmamak için savaş verirken yavaş yavaş uykuya teslim oluyordum. Nihayetinde tatlı bir uykuya dalmıştım.