Henüz 22'sinde olan genç adam bebeği bağrına bastı. Evet berbat hissedeceğini tahmin etmişti. Ama bu kadar kötü olacağını, bir bebek gibi ağlamak üzere olduğunu tahmin etmemişti. Henüz 3 aylık olanın o yeşil gözlerine baktı. Annesinin kopyası o gözler. Kendine bir o kadar benzer saçlarını öptü ve çocuğa fısıldadı;
" En kısa sürede yanınıza geleceğim adamım. Annene dikkat et."
Ufak bebeği eşinin kollarına bırakırken bakıştılar. Birbirlerine sarılacak güçleri yoktu. Eğer sarılırlarsa ikiside ağlayacağını biliyordu.
Sirius geride durmuş burnunu çekiyordu. Kızıl kadın ona yaklaştığında sadece yutkundu.
"Sirius bizim için yapacağın şey o kadar..."
"Lils! " dedi genç adam elini kızın omzuna koyarak.
"Siz benim her şeyimsiniz. Senin ve vaftiz oğlum için her şeyi yaparım tamam mı? Ve bunun için teşekkür etmen gerekmez. "
Kızı ve bebeği usulca öptü. Sonra Remus'un sarılmasına izin verdi. Remus bir yandan Harry'i okşarken bir yandan Lily'e bir şeyler söylüyordu.
"Biliyorum." Dedi Lily adamı öperek.
Küçük Harry'i Remus'un kucağına bıraktı ve geride duran tombul adama yanaştı. Adam titriyor ve ağlıyordu. Lily adamı sardı:
"Hadi ama Peter. Bu dünyanın sonu değil ya. Güvende olacağız ve en kısa sürede görüşeceğiz. "
Lily geri çekilip adamın gözlerine baktı.
"Bu kadar zamandır yanımızda olduğun ve bizi koruduğun için teşekkürler Peter. O kadar cesurdun ki."
Peter'in ağzından bir hıçkırık kaçtı. O kadar korkuyor görünüyordu ki Lily ve James bir saniye bakıştılar.
"Kendine ve ufak Harry'e dikkat et Lily." Diyebildi en sonunda. Ve ufaķ hızlı adımlarla şömineye giderek kayboldu.
"Bu da neydi şimdi." Sirius yüzünde tuhaf bir ifade ile boş şömineye gösterdi.
"Korkuyor. Hepimiz gibi." Dedi Remus ufak bebeği annesine verirken.
Lily çocuğu kucağına geri aldığında yaşlı adam yanlarına geldi. Lily adama bakarken gitme vakitlerinin geldiğini anladı. Yanına alacağı bir kaç çantayı sırtladı ve bir kaçınıda Dumbledore nin almasına izin verdi. Cisimlenirken eşiyle gözgöze geldi.
Bunun herkes için yeni bir başlangıç olacağını biliyordu.
........
Çocuğu olabildiğince sıkı sarıyordu. Bu kadar tanıdık bir yer aynı zamanda nasıl bu kadar uzak gelebilirdi kendisine. 11 yaşından beri böyle hissediyordu. Kan bağı olan kişiler böyle olmamalıydı oysaki. 10 yıl dedi içinden. 10 yılda neler neler değişmişti. İlk önce bildiği tüm dünya bir mektupla karışmıştı. Peşinden ablası ona sırt dönmüştü. Korku ile yüzyüze gelmiş, aşık olmuş ve harika bir hediye almıştı. Harry ona bir hediyeydi. Tam bu hediyeyi kabul etmeye hazır olduğunda bir kehanet gelmişti. Küçücük bir bebeğin hayatını alt üst edecek bir kehanet.
"İyi misin?"
Düşüncelerinden sıyrılıp ona baktı. Kendininkiyle bir o kadar zıt o sarı saçlara bakmak kalbinde eski kapıları açıyordu.
"Evet... sadece... bilirsin burda olmak tuhaf."
Petunia Dursley kız kardeşinin yeşil gözlerine baktı. Sonrada uyumak üzere olan bebeğe.
"O uyumak üzere. Odanızı göstereyim istersen?"
Lily kafa salladı. Harry neredeyse uyumuştu. Kardeşi onu üst kata çıkarırken etrafa baktı. Merdivenin duvarları aile fotoğrafları ile doluydu. İşte kız kardeşi ve eşi Vernon oradaydı. Düğün günlerinden olan fotoğrafta gülümsüyorlardı. Lily o günü hatırlıyordu elbet. Erkek arkadaşı James ile gittiği için ablasından bir ton azar işitmişti. Kendisi yetmezmiş gibi bir büyüyücü daha getirdiği için azarlanmıştı.
Bur diğed fotoğrafta minik Dudley duruyordu. Aynı babasına benziyor diye düşündü. Tombul sarışın bir oğlan. Harry ile aralarında 3 ay vardı. Bu ev hakkında mutlu olduğu tek şey buydu aslında Harry'nin bir arkadaşı olacaktı. 3 aylık Harry arkadaştan pek anlamasa bile Lily Dudley'in ona iyi geleceğini hissediyordu.
Ablası onu odaya getirdiğinde sırtındaki çantayı bıraktı. Küçük ama yeterli bir odaydı. Genişce bir dolap ve bahçeye bakan bir penceredi vardı. Yatak ve yanında bir beşik.
"Beşik mi?" Dedi Lily Petunia'ya dönerek.
Ablası kafasını salladı.
"Bu Dudley'in di. Ama o beşikte yatmaktan memnun değil. Huysuzlanıp duruyor. Bende düşündüm ki belki o rahat eder."
Lily ablasının işaret ettiği 3 aylığa baktı. Teşekkurler dedi sakince.
Harry'i beşiğe yatırdı. Ufaklık bir kaç kıpırdanmadan sonra uykusuna devam etti. Petunia bebeğe yaklaştı ve inceledi.
"Sana benzemiyor, belki ilerde benzer." Dedi hafiften gülerek.
Lily kafasını salladı.
"Hayır sanmam. O tamamen James'in kopyası. Gözleri bana benzediği için şanslıyım."
Usulca alt kata indiler. Üst katta iki bebek uyurken yaşlı adam koltuklardan birinde oturuyordu. Petunia o tuhaf sakallı ve cübbeli adama baktı. Yıllar önce ona yazdığı mektup gözlerinin önünden geçti. Kendisini okula almak için yalvarmıştı. Şimdiki karşılaşmaları ise apayrı bir şey içindi.
" Profesör Dumbledore" dedi Lily yanına giderek. "Her şey tamam mı?"
Adam gözlüklerinin üstünden onlara baktı.
"Evet Lily. Koruma büyüleri halloldu. Yeni asanı aldın. Eskisini de lütfen çok gerekli olmadıkça kullanma. Bakanlığın seni bulmasını istemeyiz değil mi?"
" Gerekli derken ne gibi?" Petunia kısık bir sesle ve bir korkuyla sordu. Lily gözlerini ablasına döndürdü.
"Kim olduğunu bilirsin sen ve müritlerinin bizi bulması gibi durumlarda." Dedi bir çırpıda. Petunia bir adım geriledi.
Dumbledore asayı çıkardığında daha geriledi. Kan bağlama büyüsü yapacaktı. Lily elini uzattı ve ablasının elinide yanına çekti.
"Bu niçin?" Dedi Petunia cırtlak bir sesle.
"Kan büyüsü bu. Bizi birbirimize bağlayacak. Haberin vardı değil mi?"
"İzin aldım Lily." Dedi Dumbledore. "Bu büyü sizi bağlayacak. Lily nin izinin daha zor bulunmasına yardım edecek. Ve büyü gücünü arttıracak. Ne kadar yakın olursanizda o kadar etkili olacak."
"Ama ben büyü yapamıyorum. Etkili olacak mı? Yani onun o abra kadabra şeyi yapmasına yardım edecek mi?"
"Siz aynı kandansınız Petunia. Kan her şeyden üstündür. Siz ailesiniz işe yarayacak emin ol. Şimdi avcunuzu açın. Ufak bir karıncalanma hissedebilirsiniz. "
İkiside söyleneni yaptı. Avuçlarını açtılar ve asadan çıkan parıltıları izlediler. Petunia'nin gözünde hâlâ o korku vardı. Avuçları karıncalanmaya başladı ve havada yazılar belirdi.
Lily Evans Potter
Petunia Evans DursleyAsa Dumbledore'nin cebindeki yerini aldığında karıncalanma gitti. Isimler silindi.
"Artık bağlısınız. Koruma büyüleri güçlüdür unutma Lily. Kendine ve küçük Harry'e iyi bak. "
Yaşlı adam kapıdan çıkarken Lily ona son bir kez baktı. Bir daha uzun bir süre görüsemeyeceklerini biliyordu. Kapı kapandığında Petunia kapıyı geri açtı. Ama adam çoktan gitmişti.
"Cisimlendi." Dedi Lily ablasının şaşkın suratına bakarak.
Yukarı kattan gelen bebek ağlamasını duyunca merdivene yöneldi.
"Bu Dudley." Dedi ablası merdivenden çıkarken. Ardından bağırdı. " Geliyorum tatlım."
Lily 6 aylık yeğenini görmek için üst kata yöneldi. Harry doğalı onu görmemişti. Ve ablasınıda tabiki. Bu tuhaf olacak diye geçirdi içinden. Tuhaf ve gergin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter- Yeni Bir Başlangıç
FanficYa Potter ailesi bu sefer hazırlıklı olsaydı? Ya olaylar biraz daha farklı işleseydi? Ya Voldemort o gece onları evde bulamasaydı?