02

503 47 74
                                    

"Çok güzel viski içiyor değil mi? Allah'ım üstüne atlamak istemiyorum." diye fısıldadı İzgi.

Yarım saattir sırıtarak Volkan'ı izliyordu. O da bizim tarafa bir dönse- Allah! Döndü...

İzgi anında donup kalırken Volkan'ın dudaklarında hafif bir sırıtış oluştu ve içkisini yudumladı. Rezil olduk İzgi çok sağ ol.

Seslice nefes vererek başımı geriye attığımda abim bir şey söylemek için atılmıştı ki çalan telefonu ile duraksadı. Masanın üzerinde duran telefonunu daha kimin aradığını göremeden açtığında başımı İzgi'nin omzuna dayadım.

"Ben çok sıkıldım lan. Eve gidelim mi?"

"Volkan buradan gidene kadar yerimden kalkmam."

Oflayarak başımı telefonuma eğdikten birkaç dakika sonra İzgi'nin karnımı adeta deşmesiyle sinirle çıkıştım.

"Ne var lan ne var! Deştin karnımı amına koy-" Elini ağzıma bastırarak sözümü yarıda kesti ve gözleriyle bir yeri işaret etti.

Yok artık! Şehinşah neden masamızda oturuyor?

Tamam, düzeltiyorum. Şehinşah ve Ceg neden bizim masamızda oturuyor?

Gözlerim şaşkınlıkla irileştiğinde hızlıca İzgi'ye döndüm. "Ne oluyor lan?"

"Kalk, kalk, kalk!" Kolumu tutup beni lavaboya çekiştirirken yaptığım tek şey şok ile peşinden gitmekti.

Lavaboya girdiğimizde ağzını beş karış açarak kapıyı gösterdi, yani abimleri kast etti. "Ceg ve Şehinşah bizim masada mı oturuyor? Yanlış gördük değil mi?"

"İnan bende ne oluyor anlamadım. İkimiz aynı rüyayı göremeyeceğimize göre..."

"Of çok garip!"

İzgi elini alnına koyup bir ileri bir geri hareket ederken buz gibi suyu yüzüme çarptım. Tenimle temas eden soğuk su yanaklarımı yaktığında şoktan tenimin ne kadar yandığını fark ettim.

"İzgi elini yüzünü yıka, bayılmanı istemiyorum."

Söylediğimi yapıp yüzünü yıkadıktan sonra peçete ile kurulurken "Acaba gitmesek mi?" diye sordu.

"Kızım sen iyi misin? İçeride aşık olduğun adam var ve bizimle aynı masada. Bu fırsatı kaçırmayı göze alıyor musun?"

"Bak çok pis gaza geldim." deyip duraksadı. Ardından peçeteyi çöp kutusuna fırlattıktan sonra ışık hızında kapıdan çıktı. Gazı biraz fazla yükledim sanırım.

Bende kendimi zor da olsa sakinleştirip abimlerin yanına geri dönmeye karar verdim. Masaların arasından geçip kendimi İzgi'nin yanına attığımda abim çatık kaşlarıyla bana döndü.

"Ayşegül bir sorun mu var? Sürekli gidip duruyorsunuz."

Herkesin odak noktası olduğumda şirince gülümsedim. "Kızsal problemler abiciğim."

"Ha... Pekâlâ, Ufuk ile tanıştın mı?"

İzgi'nin elini sıkı sıkı tutarak karşımdaki kıvırcık saçlı adama çevirdim bakışlarımı. Elinde içkisi ve hafif tebessümüyle bana bakarken içimde koşuşturan filleri durdurmak istedim fakat olmadı. Daha da hızlandılar.

Sonuç olarak ünlü biriyle tanışıyordum bu kadar heyecanlı olmam normaldi değil mi? Yoksa değil mi? Normaldir canım normaldir. Adam dinlediğimiz biri yani.

"Ayşegül ben."

"Ufuk ben de, memnun oldum." dedi elini uzatarak.

Kızım, sakın bir salaklık yapma!

Çekinerek tokalaştım ve başımı hafifçe eğerek gülümsememi büyüttüm. "Bende memnun oldum."

"Kız kardeşim." dedi abim beni göstererek. "Ve arkadaşı İzgi. İkisi de rap'e meraklı olunca sizinle tanıştırmak istedim."

"İlk defa fotoğraf çekilmek için üzerime atlamayan rap dinleyicisi görüyorum." Bakışlarımız sonunda sessizliğini bozan Volkan'a kaydığında burun kıvırdım.

Megaloman yanardağ...

"Biz müziği dinliyoruz, sizin hayranınız değiliz."

İzgi kendinden emin hâlde tek kaşını kaldırarak Volkan'a gönderme yaptığında üçüncü bir şoka girerek dudaklarımı araladım.

Bu kesinlikle İzgi değildi. İçine bir şey girmiş olmalıydı. Yalandı! Volkan'a aşık olup ona yazan bendim sanki.

Volkan sessiz kaldığında kaşları havalanmış bizi izleyen abimi fark ettim. Özellikle de İzgi'ye 'Namık Kemal' dercesine bakıyordu. Bence de Namık Kemal anacığım...

Ona destek olmak için "İzgi haklı. Biz müziği dinliyoruz sadece." diye söze girdim.

Abim bu sefer daha çok alaycıl bakışlarını atarken açık vermemesi için dua ettim. Şehinşah aşırı derecede dinlediğim bir sanatçı değildi ama yine de severek dinlerdim. Şey, evde bazen sürekli dinlediğim zamanları saymazsak bir sorun yoktu.

"Ne kadar süredir rap dinliyorsun?" diyen Ufuk ile "Çocukluğumdan beri." diyerek sorusunu cevapladım.

"İlk dinlediğin sanatçı kimdi?"

"Fuat Ergin."

"Peki dinlediğin ilk şarkısı neydi?" Allah'ım beni mi sınıyorsun?

Göz devirerek dudaklarımı ıslattım. "Sen böyle sürekli soru sorar mısın?"

Ufuk'un yüzündeki ifade yavaş yavaş solarken İzgi kolumu dürttü, abim ise sahte gülümsemesiyle "Ayşegül ayıp oluyor." dedi.

"Bende onun gibi soru sordum abi. Bu kötü bir şey mi?"

Yutkunarak başını iki yana salladı. "Yok, yok kötü değil abiciğim."

Bu sıçtığımın resmi arkadaşlar... Eve gidince İzgi'ye sığınacağım sanırım.

DİLEMMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin