1

31 4 1
                                    

Geçmiş
"Enzo, cadı meclisi ve vampir grupları tarafından zaten ilişkimiz onaylanmazken nasıl bir çocuk yapabiliriz?"
"Yaşadığım yüzyıllar boyunca çocuğum olmadı ve hep bu anı bekledim Freya lütfen. Benim için yapmalısın bunu. O cadıya gidelim hiç olmazsa denesin."
Freya vampir sevgilisine doğru yaklaştı. Onun elini tuttu.
"Senin için herşeyi yaparım. Tamam yapalım. Kimse umurumda değil sadece sen ve ben. Belki de doğacak çocuğumuz."
Freya aynaya baktı. Elini şıkırdattı ve tam aklında olan kombin artık üstündeydi. Freya bir cadıydı. Hemde çok güçlü bir cadı. Enzo ise bir vampirdi. İkisinin aşkı başından beri onaylanmamış onları ayırmak için herşey yapılmıştı. Ama onların aşkı herşeye engel olmuştu. Şimdi ise bir çocuk sahibi olmak isteyorlardı. Bu biyolojik olarak mümkün değildi. Ama Enzo arkadaşı olan bir cadı ile konuşmuş. Cadı da bunu yapabileceğini söylemişti.
Enzo ve Freya cadının bulunduğu yere vardıklarında Freya biraz korkuyordu. Ama Enzo çok mutlu ve endişesiz görünüyordu.
"Bunu gerçekten istiyor musunuz?"
Enzo hemen söze atladı.
"Evet eminiz."
Kadın bir kez daha sorma ihtiyacı duydu.
"Doğacak çocuğunuz babasının vampir güdülerini annesinin de cadılık güçlerini alacak ve sadece sevdiği insanların kanı ile beslenebilcek."
Freya Enzo'ya baktı.
"Evet kabul ediyoruz."
Freya tam size girecekken Enzo sözünü kesti.
"Biz yanındayken herşeyin üstesinden gelebilir."
Freya da mecbur susmak zorunda kaldı.
Kadın değişik kelimler söyleyerek ayinler yapıyordu. Elini Freyanin karnına koydu. Rüzgar hızlı bir şekilde esmeye başladı. Freya karnında bir hareketlenme hissetti. Ardından kadın geri çekildi.
"Bu kadar artık karnında türüne zor rastlanan bir bebek var. Hamileliğin zor geçebilir. Hamilelik süresinde canın kan çekebilir. Kocanın kanı ile beslenmelisin."
Freya hamile olduğu için mutlu ama duydukları yüzünden biraz endişeliydi.
Sabah Freya ter içerisinde ve aç bir şekilde uyandı. Sesini duyan Enzo vampir hızıyla odasına geldi.
"İyi mısın hayatım?"
"Çok açım"
Enzo bu zamanın geleceğini biliyordu. Bu yüzden hazirlikliydi. Elini kesip kaseye akıtmaya başladı. Kanın kokusunu alan Freya'nın göz bebekleri büyüdü. Bütün duyuları bir anda açıldı. Kanın harika kokusunu alabiliyordu. Enzo'nun yapmaya çalıştığı şeyi beklemeden. Enzo'nun kesik elini ağzına götürdü. Kanın sıcak ve tatlı tadı onu adeta büyülüyordu. İçini büyük bir şehvet dalgası kapladı. Enzo da inlemeye başlamıştı. Freya büyü ile göğüsünun üstünü kesti ve sütyenini çıkardı. Freya'nın göğüsünden akan kanı gören Enzo Freya'nın göğsündeki kanı emmeye başladı. Birbirlerinden beslenerek şehvetin doruklarına çıkıyorlardı. İniltileri boğuk çıkıyordu. Freya Enzo'nun üzerine çıktı. Onu yatağa yatırdı. Enzo da bir yandan Freya'nın göğsünden akan kanı emiyordu.
Enzo üstündeki kanı temizlerken oturma odasından bağırışlar gelmeye başladı.
Enzo vampir hızıyla oturma odasına gitti. Freya başını ellerinin arasına almış bağırıyordu.
"Açım açım. Enzo lütfen çok açım."
"Hayatım daha yeni beslendin."
"Lütfen."
Enzo elini dişiyle kanatip Freya'nın dudağına dayadı. Yaklaşık bir saat Freya nefes bile almadan kanı emdi. Geri çekildiğinde. Enzo yorgun düşmüştü.
İlerleyen iki ayda Freya'nın karnı olağanüstü büyüme başlamıstı. Neredeyse 7 aylık bir kadın kadar karnı vardı ve çok besleniyordu. Günde üç saat kan emiyordu. Bazen sancıları oluyor büyüyle acılarını gideriyordu. Bir gün Enzo ve Freya odada otururken. Önlerindeki kağıda birşeyler yazılmaya başladı.
"MERHABA ANNE, MERHABA BABA. BEN BİR KIZIM :)"
Freya gülümsedi. Elini karnına koydu.
"Anlaşılan kızın bize mesaj gönderdi."
"Kızımız bize mesaj gönderdi."
Enzo da elini Freya'nın karnına koymuştu. O anda bebek bir tekme attı. İkiside güldüler.
"Bugün buz dolabını yerinden kaldırdı. Onu daha şimdiden baş edemiyorum."
"Benim kızım sanırım birazcık yaramaz?"
Freya'nın artık kocaman olmuş karnına baktı. O anda televizyon yere düştü.
"Sanırım bu evet demek oluyor."
Freya üç gündür aşırı derece sancılar çekiyordu. Doğum başlamıştı. Ama çocuk gelmek bilmiyordu. Zavallı kadın bu üç günde adeta çökmüştü. Gözleri küçük kalmıştı. Sanki kanı çekiliyordu. Yeniden bağırmaya başladı. Bu sefer suyu gelmişti. Enzo hemen yanına gelip onu tuttu. Ayaktaydı ve doğurmak üzereydi. Daha kuvvetli bağırmaya başladı.
"Hayatım sen kanepeye tutun. Ben kızımızı tutmak için aşağı gidiyorum."
Enzo Freya'yı öyle bırakıp bacaklarının arasına girdi. 500 senelik yaşamında sayısız doğum görmüştü. O yüzden gayet tecrübeli sayılırdı.
"Hayatım daha fazla ittirmen lazım"
"Deniyorum ama olmuyo."
Freya yine bağırmaya başladı. Ardından aşağıya birşeyin sarktığını hissetti. Enzo bağırmaya başladı.
"Hayatım sonunda kafası çıktı çok az kaldı daynmalisin lütfen."
Freya'nın dayanacak gücü kalmamıştı bayilmamak için kendisini zor tutuyordu. Bir kez daha ıkındı ardından derin bir nefes aldı bir kez daha ıkınmaya başladı. Çocuk artık tamamen çıkmıştı. Enzo makasla plesentayı kesti ve minik kızını kucağına aldı. Minik kızı ona gülümsüyordu. Freya çocuğunun sesini duymuştu. Ama heryer kararmaya başladı ve olduğu yere yığıldı. Freya'nın ilerleyen günlerde kanaması durmuyordu. Ve bebek sarede freyadan besleniyordu. Annesinin kan içerisindeki çarşaflarını kendine doğru çekiyor hepsini içmek istiyordu. Freya ise kansız kalmıştı. Bir yandan devam eden kanaması bir yandan çocuğunu kanı ile beslmesi onu yorgun düşürmüştü. Enzo dışarı gittiği bir gün Freya'nın boynu acımaya ardından da kan akmaya başladı. Freya kızına baktı. Kızı yapiyodu. Bebek havada havalandı. Annesninin boynuna gömüldü ve bütün kanı emmeye başladı m Freya çocuğunu uzaklaştıramıyordu. Çünkü gücü tamamen tükenmişti. Enzo eve geldiğinde karısının kanlar içerisindeki cansız bedenini ve onun kanını sonuna kadar tüketen bebeğini gördü. Elde etmek için herşeyi yaptığı kızı biricik aşkını öldürmüştü.

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin