6

5 1 0
                                    

Robert'ın saray benzeri evinde oturmuştuk. Ben olanları anlatmıştım. Robert ise sabırla beni dinlemişti.

"Ee bana yardım edecek misin?"

Ellerimi göğsümü çokça darlayan korseme götürdüm ve göğüslerimden onu kurtarmaya birazcık nefes almaya çalıştım.

Robert'ın ise gözleri yüzümden göğüslerime kaydı. Umarım Robert Dudley beni bir orospu zannetmemişti.

Gözlerini göğüslerimden alıp yeniden yüzüme baktı.

"Tamam sana yardım edeceğim. Ama bir sorun var ki bugün kraliçenin taç giyme töreninden sonra sarayda çalışmaya başlıyorum. Sen de benimle geleceksin burada bu zamanı bilmeden yaşayamazsın Lucreiza."

Adımı ondan duymak beni bulutların üzerine çıkarmıştı.

Biz konuşurken Robert'ın eşi Amy önümüzdeki yemekleri almak için geldi. Beni pek sevmemişti. Delici bakışlarını üzerime dikti.

"Amy ben bu bayan ile birlikte kraliçenin taç giyme törenine gideceğim. Bu bayan da Kraliçe'nin nedimelerinden birisi olacak. Ben sana mektup yazarak durumumu bildiririm."

Amy kendi sonunun nasıl olacağını bilmiyordu. Robert onu sevmeyecek o ise tek başına evinde ölecekti.

"O annesi gibi şehvet düşkünü bir kadının yanına gitmek ne demek Robert? Ben kocamı şehvet düşkünü bir kadının kucağına göndermem!"

Robert'ın kahverengi gözleri kocaman açıldı.

"O şehvet düşkünü değil! O namuslu bir Howard kızı!"

Amy hoşnutsuz bir homurtu çıkardı.

"Namuslu bir Howard kızı mı? İki Howard Kraliçesinin de krala zina yapmaktan kafasını kaybettiğini unuttun galiba Robert!"

"Amy! Tanrı aşkında Anne Boleyn'in suçsuz olduğunu sende biliyorsun. Kathrine Howard'a ise tanrı merhamet etsin"

Robert elleri ile hac işareti yaptı.

"Ve Amy kraliçen hakkında ve annesi hakkında böyle ileri geri konuşamazsın! Dışarıda bir yerde de lütfen böyle konuşup itibarımı zedeleme!"

Amy'nin siyah kaşları ok gibi yukarıya kalktı.

"Kraliçem mi o kadın daha kraliçe falan değil! Sadece ablası öldü ve Tanrı bize yardım etsin taht ona kaldı. Hem kendini kraliçe ilan ettirecek bir papaz bulursa bir kraliçe olabilir. Çünkü bütün katolik papazlar onu kutsamaktan çekinecektir. Ne de olsa o kadın yüzünden birçok Katolik papazın başı şu durumda bile gitti!"

Rober elini Amy'e doğru doğrulttu.

"Haddini aşıyorsun Amy! Sen benim karım ve bir Protestan'sın! Kendini Katolik zannetme!"

"Sen ve kraliçen gibi bir kâfir değilim ben! Ben bir katoliğim! Babamdan ne gördüysem de onları uyguluyorum!"

Amy sinirli bir şekilde arkasını döndü ve mutfağa doğru gitti. Robert ise eliyle masaya sert bir yumruk savurdu.

"Bu kadın beni deli edecek!"

Sinirli ve titrek bir nefes verdi elleri sinirden titriyordu.

"Lucrezia biz lütfen gidelim artık. Kraliçenin taç giyme töreni de az sonra başlayacaktır."

Kafamı hızlı bir şekilde salladım. Ardından dışarıya kadar Robert'ı takip ettim.

Kim bilebilirdi ki birgün geçmişe giderek kraliçe Elizabeth'in nedimesi olacaktım. Heyecandan ölmek üzereydim. Ben kraliçenin nedimesi olacaktım.

Robert beni atların olduğu yere getirdi.

"İstediğini seçebilirsin Lucreiza."

Farklı renklerde ve türde olan tonlarca ata göz attım.

"Şey... Ben ata binmeyi bilmiyorum Robert"

Robert şaşkın bir ifadeyle yüzüme baktı. Gözlerinin içine bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum.

"Ne yani gelecekte insanlar ata biniyor mu?"

Kafamı hayır anlamında salladım.

Robert beni belimden tutarak kaldırdı ve kahverengi bir atın üzerine yerleştirdi.

Ardından kendisi de önüme oturdu.

"Mecburen böyle gitmek zorundayız."

Atı sürmeye başladığında dengemi kaybedecekken son anda Robert'a tutundum.

"Belimden tut Lucreiza yoksa düşüp bir yerini kırabilirsin."

Dediği gibi ellerimi beline doladım. At daha da hızlanmıştı. Robert'ın kokusunu içime çektim. Bu koku şu anda dünya üzerinde gördüğüm bütün kokulardan daha etkileyiciydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin