3

22 2 0
                                    

       Güneş sabırsızca gökyüzünde yükseliyordu. Yeni güzel taptaze bir gün başlangıcıydı. Ahh tabi Lucrezia ve Enzo için değildi. Enzo hala dün kızının acınası halini düşünüyordu. Neyin nesiydi bu korkutucu görüntü ?

     " Baba , ben çıkıyorum . "
Enzo  ağzını açıp bir şeyler söylemeye fırsat bulamadan Lucrezia kapıyı çarpıp kediden kaçan bir fare gibi hızla evden uzaklaştı.

    Lucrezia evden çıkınca dünden beri hissettiği damarlarındaki yangının söndüğünü hissetti. Biraz olsun içi rahatlamıştı. Ama bu bitişin daha başlangıç olduğunun farkında değildi .

     " Lucrezia ne bu hal dün uyumadın mı sen ? Tanrı aşkına berbat gözüküyorsun. "
      Lucrezia Sissy'nin dediklerinin sadece birkaç kelimesini duyabilmişti. Çünkü ona yaklaştıkça güzel yüzünü değil sadece damarlarından akan kanı görebiliyordu. O kanı ölesiye içmek istiyordu. Öylesine arzuluyordu ki beyni o kanı içmezse patlayacakmış gibi ağırmaya başlamıştı.

     Lucrezia koşar adımlarla sınıftan çıkmaya çalışıyordu.
      " Lucrezia !!!! Heyyyyy .... "
Sissy'nin sesi tamamen kesilene kadar uzaklaştı. Luzrezia kendini yeniden iyi hissetmeye başlamıştı.

      " Ahhh Tanrım !! Önce babam şimdi Sissy mi ? Nasıl olur da onların yanında yeni doğmuş kana aç bir vampir gibi hissederim. "

     Lucrezia maraton koşmuş gibi kan ter içinde kalmıştı okulun hemen yanında bulunan markete bitkin adımlarla ilerledi.
Tozlu raflara ince uzun parmaklarıyla dokunmaya başladı . Aniden durdu ve en sevdiği içeceği alıp kasaya doğru ilerledi.

     Luzrezia bir ya da 2 ya da 3 ahh tam olarak emin olmaksızın birkaç saattir bankta dolu bir kafayla oturuyordu. Aklındaki soru işaretleri hız kesmeden artmaya devam ediyordu. Artık evin yolunu tutması gerekiyordu.
  

      " Lucrezia sen iyi misin ? Dünden bile daha bitkin gözüküyorsun. "
    Babasının dünkü ağlayışını duyan Lucrezia onu daha fazla üzmek istemiyordu .
      " Biraz yoruldum baba. Çok ödevim var odamda olsam daha iyi . "
      

    Lucrezia odasında kağıda bir şeyler karalarken çalan kapının sesini duydu. Vücudu birden enerji dolmuştu . Artık çok susadığını hissediyordu. Ama kana ...
    
      Ardından Sissy'nin sesi duyuldu :
" Iııı şey Lucrezia bugün biraz bitkin duruyordu ona bi bakmak istedim uygunsa gelebilir miyim ? "
     Enzo hafif bir tebessümle evet anlamında başını salladı ve eliyle Lucrezia'nın odasını gösterdi.
 

     Lucrezia git gide vücudunda var olan bu ateşin daha çok alevlendiğini hissediyordu.
Sissy çekingen adımlarla içeriye girdi . Lucrezia'nın halini görünce epey endişelendi . Her yerinden ter damlaları tek tek dökülüyordu.

      " Neden bana öyle bakıyorsun Sissy madem geldin otur şöyle. "
Lucrezia bunları söylerken sesi boğuk boğuk çıkıyordu. Sissy korkak adımlarla yatağa oturdu. Tedirgin gözlerle etrafa bakıyordu. Onu daha önce böyle görmemişti . Ve Sissy Lucrezia'yı soru yağmuruna tuttu. Ama Lucrezia bunları asla duymuyordu. O sırada kendi ile bir savaş halindeydi.

   Lucrezia'nın artık tahammülü kalmamıştı. Ağzının içinde uzayan dişlerini ve aniden büyüyen göz bebeklerini hissetti. Sissy donup kaldı . Tepki veremiyordu. Dizleri birbirine çarpa çarpa titremeye başladı .
    
    " Lu... Luu... cc.. "
Ağzından kelimeleri çıkarmak için çok çaba sarfetmesine rağmen çıkan sesler bundan ibaretti. Derin bi şekilde nefes aldı. Ardından gözlerini kapadı. Lucrezia'nın bu halini görmek istemiyordu.

   Lucrezia kendine engel olamıyordu. Gördüğü tek şey Sissy'nin boynundaki damarlarda gezinen kandı. Daha fazla kendini tutamadı .Ardından bir çığlık ve derin bi sessizlik...

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin