Psikopatlar

Öpücük

✌🏻İYİ OKUMLAR✌🏻

Yerde baygın bir şekilde uzanmıştım. Ellerimi biri tutuyordu. Hareket etmeme izin vermiyordu da.

"Kendinize çok güveniyorsunuz."

Tek kaşını kaldırıp gülümsedi.

"Senin gibileri çok gördük."

Açıkça söylemek gerekirse hepsi birbirinden yakışıklı ve karizmalıydı. Ama tam yanımda oturan başkaydı. Dalgalı saçları, bakışları, havası, özgüveni ve benzeri işte. Ona bakmayı devam ettirerek ismini içimden geçirdim. Park jimin...

"Tamam jimin ellerimi bırak artık."

"Ne ara bu kadar samimi olduk amına?"

Gülümsedim ve ona yaklaştım.

"Artık hep öyle kalalım."

Bana bakarak gülümsedi ve ellerimi bıraktı. Ne yapıyordum ben? Tamam burada 5. Günümdü ama cidden aşık olmuş olamazdım. Bi anda gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım. Nasıl çıkarım burdan? Beni ayağa kaldırmak için uğraştı. Ayağa kalktığımda belimden tutup, kucağına oturttu. Şaşkın ifadelerle ona bakarken bi anda beni öpmeye çalıştı. Tâ ki içeriye jungkook girene kadar.

"Hoop, ne oluyor burada?"

Bi anda jiminin kucağından kalkıp jungkook'un açık unuttuğu kapıya doğru koşmaya başladım. Jungkook kolumdan tutup, beni duvara yapıştırdı. Sırtımdaki acıyı hissettim. Hafif bir şekilde inlememe sebep olmuştu.

"Sözümüzü dinlemiyorsun?"

"Kaçırdığın kişiler değilim yakışıklı."

Kolumu çekerek yere oturdum. Kapıyı jungkook kilitledi. Ve o anda bir ses duyduk. Kapıyı açınca alnını tutan taehyung, jungkook'a baktı.

"Napıyon amına? Geldiğimi görmedin mi?"

Kanayan alnına bakarak ayağa kalktım. Taehyung kaçacağımı düşünmüş olmalı ki kolumdan tutarak benim geri oturmam için yere itti.

"Bırakda kanayan alnına pansuman yapayım."

Elini alnına götürdü ve kanı silmeye başladı.

"Geçer şimdi."

"Siz hep böyle misiniz?"

"Nasılız?"

"Acıyan yerleri aldırmadan "goçor şomdo" diyenlerden?"

Taklidini yapmam hoşuna gitmediği için gülümsedim. Ellerimi düğüm yaparak tek kaşımı kaldırdım.

"Bana bak, sen çok oldun ha."

"Bırak kolumu amına."

Boğazımdan tutarak silahı kafama doğrulttu.

"Sıkıyorsa şimdi yap taklidimi."

"Taehyung sakin ol."

Jungkook beni korumaya mı çalışıyordu? Yoksa cidden işkence etmeyi mi bekliyordu?"

"Neyse, ben y/n ile yemeğe gideceğim. O da bende acıktık."

"Bende geliyorum. Senin ne yapacağın belli olmaz."

Jungkook sayesinde az da olsa rahatlamıştım. Jimin ile tek kalmak istemem.

**

Arabadan indiğiminde taehyung sayesinde kızaran boynumu saklıyordum. Jungkook elimi tutup, konuştu.

"Sevgilimmiş gibi davran."

Taehyung ellerimizi ayırdı ve kızgın bir şekilde jungkook'un elini tuttu.

"Hayır? Jimin ile sevgili olsun."

"Neden?"

"Çünkü sen benim sevgilim olacaksın."

Ne yani taehyung jungkook'u kıskanıyor muydu? Hafif bir kıkırdama ile jimin'in elimi tutuşu bir olmuştu.

"Ben jungkook'u istiyorum?"

Gülümseyerek bana bakan jungkook ile göz göze gelmiştim.

"Boş yapma gerzek."

Taehyung cidden çok kötü kelimeler ile benim sinirimi bozuyordu.

"Cidden kapa çeneni."

"Jimin ciddi misin?"

"Ne ciddi misin?"

"Ahh, boş ver."

Elimi tutarak ilerlerken bir masaya oturduk. Taehyung yan masaya bakıp bakıp duruyordu.

"Taehyung iyi misin?"

"Evet, yani sanırım. Sanane?"

"Peki..."

Taehyung aniden yanında duran jungkook'u öptü. Şakınlıkla jimin ile onları izlerken taehyung'un kıskanma sebebini anlamıştım.

"Ne yapıyorsun taehyung? Uzak dur benden."

Yan masaya bakarak kızın kıkırdadığını duyabilmiştim. Ayağa kalkarak kızın yanına yaklaştım.

"Neye gülüyorsun orospu çocuğu?"

Psikopatların gözü büyümüştü. Kızın yanındakiler de ayağa kalktı. Ve bir tanesi bana laf atmaya çalıştı.

"Belli olmadı sanırım. Eski sevgilisi az önce reddedildi ona gülüyoruz."

Taehyung ayağa kalktı ve benim kolumdan tuttu.

"Y/n bırak şunları. Gel hadi."

"Şimdi de şunlar mı olduk tae?"

Yemin ederim kızın ağzına bir tane çakasım gelmişti. Ellerimi yumruk yaparak sakin kalmaya çalıştım.

"Evet. Oldunuz."

Aralarından biri ayağa kalkarken taehyung geri yerine oturdu. Bana parmağını bastırarak bağırmaya başladı.

"Bana bak sürtük, cidden canını yakarız."

"En azından benim beş kişiye daha ihtiyacım yok. Tek de savaşırım."

"Görelim bakalım."