Psikopatlar

Kız arkadaş

"Bebek misin aq?"

Hayretle jimine bakarken sessizliği taehyung bozdu.

"Jungkook'un kız arkadaşını da çağıralım. Hem tanışmış olursun."

Elimdeki telefonu sıkarak kafamla onayladım.

"Hayır, gerek yok."

"Neden jungkook?"

"Şey, o biraz kıskanç."

Ne yani kıskanç olan birini bırakıp, buraya insan öldürmeye mi geliyorsun? Hemde çoğunlukla kız?

"Siktir ordan."

Aklımda hayal ettiğime göre renkli şeyler giymiş, cıvıl cıvıl bir kızdı.

"Ben giyineceğim. Sizde hazırlanın."

Odama doğru yürüyerek dolaba yöneldim. Bir kaç takım şeyler giyecektim ki, çocuklara ayak uydurmak adına siyah giymek istedim. Deri ceketim ile siyah bir kombin yapıp odadan çıktım. Herkes bana hayretle bakıyordu.

"Ne?"

"Giderek dikkatimi çekiyorsun."

"Jimin önden sen git bence."

Kapıdan çıkarak arabaya yöneldik. Jungkook sevgilisini aradı ve gelmesini rica etti.

"Hayatım, biz dışarı çıkıyoruz. Gelmek ister misin? Seninle tanışmak isteyen biri var."

"Kimmiş o?"

"Y/n."

"Bir kız mı?"

Jungkook dudağını ısırarak bana baktı. Telefonu elinden alıp konuşmaya başladım.

"Bacım gel işte. Eğleniriz."

"İyi. Gelip alın beni."

Bunu duyunca jimin telefonu hoparlör'e almamız için yalvardı.

"Bak gülüm, kaç oldu şu sevdanız yüzünden ikide bir senin kapına geldik. Ama şu an senden de sevdiğim biri var arabada ve onu senin yüzünden bekletemeyeceğim. Konum atıyoruz yürüyerek mi gelirsin ne yaparsan yap
ama gel."

Telefonu suratına kapatmıştı kızın. Şaşırmıştım açıkçası.

**

Lunaparka varmıştık. Oğlanları sahiplendiğim için jungkook'un koluna girdim. Tek kaşını kaldırıp gülümsedi.

"Sahiplendim demiştim."

Bize doğru koşan bir kız gördüm. Jungkook'u yanına çekip özel bir konuşma yapacağını söyledi.

"Hayır söyleyeceksen burda söyle."

"Sen kapa çeneni."

O sırada kızın saçını tutup evire çevire dövmek vardı. Ama yapamadım.

"Cidden burda söyle."

"Peki. Senden ayrılıyorum ahmak."

Masum gözlerle bakan jungkook'a üzülmüş, kızın son söylediği kelimelere de kızmıştım. 'Ahmak'?

Kızın saçını tutup sertçe çekmeye başladım. Jungkook durup öylece bizi izliyordu.

"Yardım etsene jungkook! Bırak saçımı pis sürtük!"

Her bir kelimesinde daha çok sinirleniyordum.

"Eh, yeter be! Ya çeneni kaparsın, yada ben kırarım."

"Kırsana."

Kızın saçını bırakıp, az ileriye ittim. Ve yüzüne bir yumruk geçirdim. Bana atmaya çalıştığı tekmelerin hepsinden sıyrılıyordum. Jungkook ellerini cebine koymuş gülerek bizi izliyordu. Kız yere düşünce vurmayı bırakmıştım.

"Siktir git şimdi burdan."

Jungkook'a bakıcak olursak hiç üzülmüşe benzemiyordu.

"Üzülmedin bakıyorum?"

"Aklımda başkası var."

Şaşkın bir şekilde sırıttım. Sırtına atlayıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Her gittiğim yerde kavga çıkıyordu. Ve yaşadığım şeyler çok saçmaydı.

"Tatlı dediğin kız çingene çıktı lan."

"Benim tatlı anlatışım bu?"

Kahkaha atarak ilerlemeye devam ettik. Jungkook benimle bir şey konuşmak istediğini ve kimsenin olmadığı bir yere geçmek istediğini söyledi. Kafamla onaylayıp elini tuttum. Beni kucağına alıp, sırtımı duvara yasladı. Yavaşça dudağımı kavrayıp, ellerini yüzüme çıkarttı. Ne yani şimdi o beni öpüyor muydu?  Kahretsin.

SELAM!! Uzun zamandır bölüm paylaşmıyordum. Ve sanırım bu kurgu sarmadı. İlk başlarda çok güzel olur diye düşünmüştüm. Ama sanırım 10-11 part falan yapacağım. Daha sonra aklımda başka bir kurgu var. Onun kitabını yazacağım. Şu sıralar bölümler pek okunmuyor. Sıkıldım işte.  Neyse, iyi okumalar~