𝘵𝘪𝘭𝘭 𝘥𝘦𝘢𝘵𝘩

45 5 0
                                    

1 Yıl Sonra

Taeyeon'un Ağzından

Derin bir nefesle başlıyorum. Yeni bir dünyada gözlerimi açıyorum. Acıyla başlıyor ilk günüm, acıyla son buluyor. Mutlu olmayı bilmeyen bizler için son zerresine kadar tadıyoruz acıyı. Ağlayarak tekrar dünyaya geliyoruz. Ölürken de tekrar ağlıyoruz. Unutulmaz anılar yaratıyoruz. Bazen de o anılar da sıkışıp kalıyoruz. Biz faniyiz. Mutluluğu değil acıyı seçiyoruz. Biz faniyiz yaşamayı ölmekten, daha çok seviyoruz.  Baekhyun yanımda. Saçları dalga dalga olmuş. Gözlerinin altında kocaman mor hatıralar. Dudakları incinmiş. Göz kapakları bir iniyor bir kalkıyor bir inmiyor bir de kalkmıyor. Ben ona bakarken o da karşıdaki sonsuz denize bakıyor. Bir süredir yorgun. Ben mi? Ben de yorgun bir heyecanla dolup taşıyorum.

Niye mi? Bilmem. Belki de asıl şimdi ne olacağını bilmediğim içindir.

- Baekhyun, gidelim mi?

Ellerimiz birbirine kenetli benden güç alıyor sanki ben de kalan gücümü onunla paylaşıyorum.

- Biraz daha kalsak?

Gözlerimi kapatıp onaylıyorum. Yaşanan olaylardan sonra Baekhyun'a hiçbir şey iyi gelmedi. Denize bakmak dışında, ben de işte onunla beraber bakmayı öğrendim. Bir süre daha bakarken Baekhyun başını omzuma koyuyor.

- Şimdi ne yapacağız Taeyeon?

Ne yapacağız?

- Kalmayı öğreneceğiz?

- Nasıl yani?

- Ne olursa olsun beraber olmayı, gitmemeyi ve kalmayı öğreneceğiz.

- Gitmeyecek misin?

Başını omzumdan kaldırıp sordu. Ben de ona bakıp:

- Hayır, gitmeyeceğim.

Gitmeyeceğim çünkü daha mutluluğu öğrenemedik. Gitmeyeceğim çünkü daha şarkı söylemedik. Gitmeyeceğim çünkü kalmayı öğrenmedik.

- Peki, nasıl unutacağız?

- Unutmayacağız.

Elimi yavaşça kalbine doğru koyup bastırdım.

- Çünkü o hep burada olacak.

Gözlerini kapattığı anda yaş süzülüverdi yanağına, oradan da denizin dalgalarına.

- Şimdi gidelim mi?

Yavaşça başını salladı. Beraber çıplak ayaklarımız kuma değerken bata çıka çıktık karaya.

Öğreneceğiz Baekhyun belki çok zor olacak. Kaçıp gitmek isteyeceğiz. Ölmeyi dileyeceğiz belki de ya da gün içerisinde veya yatağa yattığımız o anda bir kuş, bir kum tanesi, bir ağaç olmayı isteyeceğiz. Ama unutma kuş olsanda canın acır. Bir kum tanesi olsan da dalga gelip acıtır. Ve bir ağaç olsan da dalını kırarlar yine acır.

O yüzden mutlu olmayı bilmeyen bizler için acıyı son zerresine kadar tadacağız. Ve bu kısır döngü de acıyla dolup taşacağız.

Ta ki ölünceye kadar.

𝘛𝘩𝘦 𝘎𝘢𝘭𝘭𝘰𝘸 [ 𝘋𝘳𝘢𝘸𝘪𝘯𝘨 𝘖𝘶𝘳 𝘔𝘰𝘮𝘦𝘯𝘵𝘴 || ] // baekyeon ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin