UYKULU TONLAR

2. OKUL

Ben geldimmm! Bir önceki bölüme attığınız her oy ve yaptığınız her yorum için çokk teşekkür ederim. ☁

Keyifli okumalar!

...

Bazen deli gibi özgür hissettiğiniz anlar olur ya hani, yüzünüzü gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes aldıktan ve hafifçe gülümsedikten sonra devam etmek istersiniz. O anlardan birini yaşıyor gibiydim. İlk defa mahallemi arkamda bırakarak tek başıma şehir dışına çıkıyordum. Ürkmüyor değildim ama anın tadını çıkarmak o kadar iyi geliyordu ki anlatamam...

Etrafıma bakarken gördüğüm kızıl saçlı kız anında dikkatimi çekti ve valizimi çekiştirerek o tarafa doğru hızlıca adımladım.

Arkadan gözlerini kapatıp yanağına bir öpücük kondurdum. Hemen arkasını dönüp "Asra!" diye bağırıp bana sarıldı. "Ben de sana bakıyordum şimdi, çok bekledin mi?"

"Yok az önce indim," dedim. Uçak inmeye yakın uyanmıştım. Daha sonra valizimi bekleyip aldıktan sonra dışarı çıktığımda da Nil'i etrafa bakıp beni ararken görmüştüm.

"Hadi gel taksi bizi bekliyor," dedi. Taksici bavulumu bagaja yerleştirdikten sonra taksiye binip okula doğru yola çıktık. Bir süre sonra yurda geldiğimizde hava tamamen kararmıştı. Okula bakarken ağzım bir kere daha açık kalmıştı. Yanındaki yurt binası şimdi gözüme daha büyük geliyordu.

Nil güvenlikteki abiye selam verdikten sonra yurt binasına doğru adımladı. Ardından bahçeyi de geçip içeri girdik. Asansöre binip yukarı kata çıktık ve asansörden indiğimde önümde numaralı bir sürü oda gördüm.

Nil "Bu taraftan," diyerek beni yönlendirdiğinde sağa doğru adımladım ve birkaç adım sonra bir kapının önünde durduk. Nil elindeki kartı kapıya okuttuktan sonra içeri girerken aynı zamanda açıklama yapmaya başladı.

"Normalde Buket ile kalıyordum ama..." deyip duraksadı. Bir süre ses gelmeyince arkama baktım. Gözleri bir yere dalmış gibiydi. Birkaç saniye sonra hemen silkelenip kendine geldi. "Geçen senenin sonunda okuldan ayrılmak zorunda kaldığı için odada yer açıldı." dedi ve ekledi. "Ben de senin geleceğini duyunca yerimde duramadım tabii."

Onu tanıyordum. Bir şeyler saklamaya çalışır gibiydi fakat bu konuyu sonra konuşmanın daha mantıklı olacağını düşünerek rafa kaldırdım. Ona gülümsedikten sonra "Anladım." dedim ve beraber içeri girip kapıyı kapattık.

İlk girdiğimde sol tarafta bir portmanto ardından birkaç adım atınca da sağ tarafta iki tane tek kişilik yatak olduğunu gördüm. Yatakların yanında iki küçük komodin ve dolap vardı. Aşağı tarafında ise çalışma masaları kalıyordu. Dipteki yatağın ucunda, yani odanın köşesinde de minik bir banyo bulunuyordu.

Yirmi dakika kadar sonra bavulumun bir kısmını yerleştirip pijamalarımı giymiştim, Nil de öyle... Ardından yatağına oturup bana doğru döndü. "Cuma günü gelmen iyi oldu. Hem iki gün de alışma süreci gibi bir şey olmuş olur senin için."

Ben de yatağıma oturdum ve yüzümü ona çevirdim. "Bugüne bilet bulmam biraz zor oldu ama iyiki de bugün gelmişim," dedim ona katılarak. İki gün sonra yani önümüzdeki Pazartesi başlıyordu okul. Son gün gelmek istememiştim.