1

1.2K 67 44
                                    

oy verin
yorum yapın

şimdi başlayabilirsiniz

Tuvaletin kapısında uzun boylu esmer bir adam dikiliyordu. Ellerimi yıkamamı izliyor ve bunu yaparken gözlerini bile kırpmıyordu. Çeşmeyi kapattığımda bakışları anında yüzüme çıktı. Yutkunurken hareket eden adem elmasına takıldı gözlerim bir saniyeliğine.

"Tuvalete girecekseniz yanlış yerdesiniz. Burası kadınlar tuvaleti."

Sarhoş olduğunu düşündüğüm için ona bu açıklamayı yapmıştım ama sarhoşsa zaten beni anlamayacağını düşünüp bunun anlamsız bir şey olduğunu fark ettim sonra.

"Birine mi baktınız?"

Sorumu sorar sormaz arkamdaki kapılardan biri açıldığında bakışlarını anında oraya çekti ve "Çık dışarı." dedi. Omzumun üzerinden arkamdaki kadına bakmaya yeltenmiştim ki "Sana diyorum. Çık dışarı." dedi tekrar. O an bana söylediğini anlamıştım.

"Pardon?" dedim sorgular sesimle. Ona sen kimsin bana emir veriyorsun iması yapmaya çalışıyordum ses tonumla. Bedeninin, duvarın arkasında kalan diğer yarısı da kapıda göründüğünde bana elindeki silahı gösterdi.

Gözlerim şokla kocaman açılırken içime anında bir ürperti düştü. Buradan bir an önce defolup gitmem gerekiyordu.

Tezgahtaki çantamı almak için tezgaha doğru döndüğümde aynadan arkamdaki kadının kapıdaki adama doğru bir silah doğrulttuğunu gördüm ve o saniye içinde de silah patladı ama yere yığılan kişi kapıdaki adam değildi, arkamdaki kadındı.

Şokla ve korkuyla nefesimi tuttum. Kadının kafasından sıçrayan kan sağ yanağıma yapışmıştı, taze kanın sıcaklığını hissediyordum. Titreyen ellerim çantamı daha fazla tutamadı ve çantam yere düştü. Nefsim boğazıma dizilirken yavaşça arkamı dönüp kadına bakmaya çalıştım ama vücudum sanki hareket etmiyordu.

Birden o korkunç sahne canlandı gözümde ve kanım çekiliyor gibi hissettim.

Ciğerlerime nefes gitmediğini hissettiğimde ağzımı açıp nefes almaya zorladım kendimi. Bunu yaparken de elimi göğsümün üzerine koymuş nefes alıp almadığını kontrol ediyordum.

Midemdeki sıvının boğazıma doğru yükseldiğini hissettiğimde kusmamak için elimle ağzımı kapattım.

Şok içindeydim. Tam ayaklarımın dibinde başından vurulmuş bir kadın cesedi yatıyordu. Kanı ise yanağıma sıçramıştı. Kapıdaki adam birkaç saniye içinde beni de öldürecekti belki de. Yüzünü görmüştüm çünkü, arkasında şahit bırakmak istemeyecekti.

"Lütfen." dedim titreyen sesimle. Gözlerimden yaşlar ardı ardına süzülüyordu. "Hiç kimseye söylemem, yemin ederim. Lütfen beni de öldürme."

Elindeki silahı beline sıkıştırıp içeri girdi ve eğilip yerden aldığı çantamı elime tutuşturdu. Bileğimden tutup beni çekerken ondan kaçmak için çırpınacak gücü bedenimde hissettmiyordum. Tüm bedenim az önce gözümün önünde birinin ölmüş olmasının verdiği şok nedeniyle uyumuştu.

Ayaklarım tutmuyordu ama yine de adamın peşinden adım atıyordum. Önümü göremiyordum, gözlerim yavaş yavaş kararıyordu ve kulaklarım uğurluyordu.

Bedenimi daha fazla taşıyamadım ve kendimi boşluğa bıraktım ama bedenim koridorun sert zeminine çarpmadı. Adamın kollarının sırtıma dolandığını hissediyordum.

Ayaklarımın yere basmadığını fark ettim birkaç saniye sonra. Gözlerimi aralamaya çalıştım. Tavan hem dönüyor hem de hareket ediyordu. Sanırım hareket eden bendim ama bunu bilinçli yapmıyordum. Ayaklarım hareket etmiyordu.

Bad DecisionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin