Giriş

2.2K 148 118
                                    

"İdeal" nedir?

Bu sorunun sayısız cevabı vardır. Bahaneye dayalı, ideolojiye dayalı, "ideal"i tanımlayabilecek binlerce sözcük vardır.

Ama bana sorarsanız, cevap apaçık ortadır: "ideal" defterimin üzerinde yazan kelimedir.

Defterim ise her şeyden üstündür.

Bir prensip, üstat ve peygamber olarak bana rehberlik eder. Zamanı gelince, bir silah veya anahtar olabilir.

İdealdir.

Defterimde hakkımdaki her şey yazılıdır. Her zaman yanımda taşıdığım bu defterle ayrıca tüm geleceğimi elimde tutarım.

Bugün akşam yemeğinde ne yiyeceğimden beş yıl sonra hangi eve taşınacağıma...

Yarının işinden bölgedeki en ucuz turpa kadar...

Programım, planlarım, hedeflerim ve rehberliklerim... her şeyi yazdım ve onları gerçekleştirmek için çabalıyorum.

Biraz abartırsam, bu "ideal"ler benim kahinim. "İdealler"im de kehanetlerim.

Onları takip edersem bir sorun çıkmaz.

Bu deftere uyduğum sürece geleceği kontrol edebilirim.

Geleceği kontrol etmek...

Ne kadar da güzel bir tabir...

Ancak-

Bu kavram ne kadar güzel olursa olsun, çözüm yolundaki asıl resmi göremiyorsanız, bu görkemin taklitten bir farkı kalmaz. İdealistlik de saçmalığa döner.

Her şeyden önce, defterimin ilk sayfasını açarsanız, idealizmin kısa bir açıklamasının yazıldığını görürsünüz.

"Yapman gerekeni yap."

Benim adım Kunikida Doppo.

Doğruların idealisti olarak, ideallerimin peşinde bir savunucuyum.

İdeallerimi gerçekleştirmeye çalışan birisiyim ve ideallerimi altüst etmek için doğmuş yeni bir üyeyle, eminim ki hoş olmayan anılarımız olacak.

000

7

Defterimin sayfalarını çevirdim ve son iki, üç günü gözden geçirdim.

Bu zaman içerisinde, benim hakkımda gerçekleşecek önemli olaylar altı çizili şeklinde yazılıdır.

Takekoshi-kun geldi. Ay ışığı altında yürüyüş yaptık.·Hacker, Taguchi ile denizaşırıda gerçekleşen savaş hakkında bir telefon görüşmesi yaptım.·Armut yedim, çok şekerliydi.

Başımı belaya sokma potansiyeline sahip önemsiz konulara takılma iznim yok.

Böylece yanlış yola düşmüyorum. Kahretsin! Bundan başka ne istemiştim ki?

"Bekle!"

Yokohoma caddelerinde takip ettiğim suçluya bağırdım.

Caddedeki kalabalık her zamanki gibi gürültüydü. Tezgahtarların gelip geçenleri çağıran gür sesleri, insanların caddede yürürken çıkardıkları gürültü, müşterilerin daha ucuz bir fiyat için pazarlık etmesi ve sağ ile sol taraftan trafiğe yakalanmış arabaların sesleri... Eğer bir tarafta kavga çıkarsa diğer tarafın bunu fark etmeyeceğine şüphe yok.

Kalabalığı itiştirerek suçlunun arkasından koştum.

Arkasından koştuğum adam küçük bir hırsızdı. Bir kuyumcuda curcuna yarattıktan sonra kuyumcuyu soymuş ve kaçmıştı. Büyük bir olay değil ancak bu üç kere gerçekleşmiş ve caddedeki mağaza sahiplerinin ihmal edemeyeceği bir konu haline gelince, hırsızı yakalama ricasıyla bize geldiler.

Bungou Stray Dogs: Dazai Osamu'nun Giriş SınavıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin