Şarkıyı dinleyerek yazdım, sizin de dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.
18 senedir -aslında 17 ama doğum günüme 1 aydan az bir süre kaldı, artık kendimi reşit sayabilirim diye düşünüyorum- hiç böyle bir heyecan yaşamamıştım. Şuan tek merak ettiğim şey; Luke'un bu haberi görüp görmediği ve eğer gördüyse tepkisiydi.
Haklarında sürekli bu tarz haberlerin yapıldığını biliyorum. Sürekli bir dedikodu, sürekli bir iftira. Yaptıkları doğru haberin bile küçük bir yerinde çarpıtma oluyor illa. Her neyse, şuan konu biraz farklı.
Bilemiyorum, belki kaale bile almaz diğer haberler gibi, ama diğer haberlerden bir farkı dün sorduğum soru olmalı. Ya da ben çok büyütüyorum.
Belki bu habere sevinmem lazım veya görmezden gelip, gidip uyumam ve yaşananları unutmam-tabii yaşananlardan kastım asla dün gece değil, sadece şu lanet olası sabah. Ama ikisinide yapamıyorum çünkü içimi bir korku kapladı. Acaba benim mi organize ettiğimi düşünür? Bu kadar aşağılık biri olduğumu düşünmez, değil mi? Gerçi dün sorduğum sorudan sonra hakkımda pek de iyi şeyler düşüneceğini sanmıyorum, orası ayrı.
Haberin detaylarına bakmayı akıl edince, açılan sayfada ikimizin fotoğrafını gördüm. Oldukça bulanık ve hayli uzaktan çekilmiş bir fotoğraf olmasına rağmen uzun süre baka kaldım. Gözlerimin alttaki paragrafta "Luke Hemmings sevgilisiyle, -belki de tek geceliği ile demeliyiz- eğleniyor gibi görünüyordu." cümlesine takılması ile dolması ve sayfayı kapatmam bir oldu. Nasıl bu kadar iğrenç olabiliyorlar? Hiçbir şey bilmeden nasıl bir anda birine bu damgayı koyabilirler? Ne yapacağımı veya ne yapmayacağımı bilmiyordum. Şuan tek istediğim uyumak ve kafamın içinde çığlık atan düşünceleri bir süreliğinede olsa susturmaktı. Daha dünün heyecanını atamadan üzerine bu kadar duyguyu yaşamak ağır geldi.
Kafamı yastığa koyup gözlerimi kapattım ve tüm olanları bir kenara itip uykunun güzel kollarına bırakmaya çalıştım kendimi. Ama olmuyordu, dalamıyordum bir türlü. Telefonumun titremesiyle ilgim komidinin üzerindeki telefonuma gitti. Uzanıp şarjdaki telefona baktığımda, kota uyarısı olduğunu düşünürken, Twitter'dan bildirim gelmişti. Ekranda parmağımı kaydırdığımda "Sen kimsin ve Luke'dan ne istiyorsun?" tweetini görmem kafamdan kaynar sular dökülmüş gibi hissettirdi. Saniyeler içinde gelen tweet yağmurunu ağzım açık izledim. Neler olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu ve bu çok sinir bozucuydu.
&
Tam 1 hafta geçmişti. O geceden tam 1 hafta. Bu 1 hafta içinde yaşamım boyunca duymadığım kadar kötü bir çok küfürlü nefret mesajına maruz kalmıştım. Sadece bir öpücük hayal etmiştim ve sadece bir öpücük almıştım. Fakat bu öpücüğün bir çok nefret mesajına neden olacağını tahmin edemezdim. Bu 1 hafta, ömrümden ömür götürdü resmen. O kadar büyük bir nefret vardı ki mesajlarda, her birini okuduğumda, her cümlesinde kalbim acıdı, korktum.
Mesajlar gün geçtikçe azalıyor. Zaman geçtikçe unutuluyor sanırım. Ama bende açtığı yara hiçbir zaman geçmeyecek, unutamayacağım. Fakat hiçbir zaman da o geceden pişman olmayacağım.
Geçirdiğim bu 1 hafta içinde evden çıkamadım. Kabus gibiydi, gerçekten. Sosyal medyada adreslerimi nereden buldular bilmiyorum. Evime de gelirler diye çok korkmuştum ama böyle bir şey olmadı çok şükür. Öyle bir raddeye gelmiştim ki telefonum her çaldığında geriliyordum.
Gün geçtikçe bildirimlerin azalması mutlu ediyordu. Artık markete rahat rahat gidebiliyordum, önüme birinin çıkıp saldırmasından korkmadan.
Oturmuş The Voice izlerken düşüncelerimi bölen kapı sesiyle ayaklandım. Kapıyı açtığımda karşımda deli gibi hoşlandığım çocuğu beklemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
would you kiss me? // lrh
FanficBence herkesin hayatta bir mucize hakkı vardır. Ve benim mucizem olduğu için o'na sonsuza kadar minnettar olacağım. *fiveshot gibi bir şey oldu ya da olmadı*