You Can Be My Daddy | H.S

False

Ellerimle göğsünden ittim ve kendimden ayırdım.

Bu oldukça yanlıştı.

O benim öğretmenimdi ve bende öğrencisiydim.

"B-bay Styles"

"Bayan Blue?"

"Bu çok yanlış efendim "

Boğazımdan bir hıçkırık koptuğunda elimle ağzımı kapattım.

Onunla farklı bir yerde farklı bir şekilde karşılaşmış olsaydık her şey daha farklı olabilirdi.

"Yanlış olan ne?! Bunu bana söyle lütfen tamam haklısın belki senin öğretmeninim ama senden etkileniyorum."

"Bay Styles"

"Sözümü tamamlamama izin ver Blue. Başta sadece güzelliğinden etkilendiğimi zannettim ana hayır sen çok iyisin ve ben sana karşı koyamıyorum."

Ağlıyordum.

Evet onu seviyordum ama ya biri öğrenseydi ve o çok mükemmeldi ben onu haketmiyordum bile.

"Bay Styles ben sizi haketmiyorum siz çok mükemmelsiniz ve beni bilirsiniz güzel değilim ve şişmanım"

"Blue sen hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın şimdi saçmalamayı kes,öğretmenin olmam sana aşık olduğun gerçeğini değiştiremez ve yok edemez anlıyor musun?!"

"Anlıyorum Bay Styles "

"Harry"

"Hı?"

"Adım Harry Blue bana Harry diyebilirsin"

"Peki Bay St- Harry"

"Güzel...Şimdi anlaştığımıza göre yarım kalmış öpücüğümüzü tamamlamaya ne dersin."

"Çok kötüsünüz"

Ders zili çalıyordu.

"Bakın ders zili de çaldı ben artık gitmeliyim."

"Benden her zaman kaçamazsın Blue"

Kapıyı kapattım ve hemen sınıfa gittim.

Tanrım bunu Anna'ya anlatmalı mıydım?

Ders zili çaldığında içeri müdür girdi.

"Evet çocuklar size bir haberim var 2 gün sonra Londra'ya gidiyoruz ve otel masraflarını okulumuz karşılıyor şimdi herkese bir kağıt vericem lütfen kağıda gelip gelmediğiniz ile alakalı bölümü işaretleyin"

"Blue buna kesinlikle gitmeliyiz"

"Pek emin değilim."

Sınıftan biri hangi öğretmenlerin geliceğini sordu.

Müdür sayarken bende gelmiyeceğim ile alakalı bölümü işaretlerken Bay Styles'ın adını duydum.

Bu geziye kesinlikle gidiyordum

2 gün sonra...

Sonunda Anna ile uçağa bindik.

Heyecanlıydım.

Uçağa giderken Jack yanımıza geldi

"Blue yer değiştirebilir miyiz"

Jack'in Annayı sevdiği açıkça belliydi ve gülümseyerek kafamı salladım.

Jack'in koltuğuna geçtim hem prncere kenarıydı bulutları izleyebilirdim.

Yanıma oturan kişiye aldırmadan kulaklığımı taktım ve manzarayı izledim.

"Blue Hanım artık varlığımızın bile farkında değil ha?"

"Bay Styles görmedim efendim"

Üstündeki beyaz t-shirt ve siyah dar kotla çok yakışıklı duruyordu.

Uçak yavaş yavaş kalktı.

Biz Bay Styles yani Harry ile muhabbete oldukça dalmıştık ki. Birbirimize sorular soruyor ve birbirimizi tanımaya çalışıyorduk.

Uçak indiğinde valizimi almak için ayağa kalktım kalçam tam Bay Styles'ın yüzündeydi bu yüzden hızlı haraket etmeye çalışıyordum.

Ayağımın takılmasıyla kendimi Bay Styles'ın kucağında buldum.

Kalkmak için bir çaba sarfettiğimde sakarlığım yüzünden kendimi ona sürtmüştüm.

Ağzından sadece ben ve onun duyabileceği bir inleme kaçtı.

"Blue bilerek mi yapıyorsun?"

"Neyi efendim?"

"Beni tahrik etmeyi!"

Yavaşça kafamı aşağıya indim .

"Özür dilerim efendim"

"Bunun hesabını sorarım"

İşte başlıyoruz...