beklenmeyen misafir

20 2 0
                                    

meltem sana bir yatak hazırlıyor ve sende yatağa giriyorsun.

samanla dolu olan yastığın hafif şekilde kafanı rahatsız ettiğini, tüylü battaniyenin ise seni hafif hafif kaşındırdığını hissediyorsun. meltem sana dönerek "başka bir şeye ihtiyacın var mı rahat mısın?"diyor. sen ise kafanı sağa sola çevirerek "hayır" diye yanıt veriyorsun.

bir tıkırtı ile ürperiyorsun

gürültülü sesler duyuyorsun, biranda salona giren 2 asker seni kollarından çekip yerlerde sürüklüyor, ne olduğunu anlam veremiyorsun, bir anda meltemi görüyorsun yanında kral var, kral meltemin boynuna bir hançer sürtüyor yavaşça, meltem dolu gözleriyle sana bakıyor ve bir anda göz damlaları kralın hançerine doğru akmaya başlıyor, kral sana bakıyor sen ise bir anda yerinden kalkmaya çalışıyorsun ama askerlerden biri seni tekmeleyerek tekrar yere düşürüyor.

kral arkandaki bir askere "tut onu" diyor. 

ve bir asker senin boynunu diğer asker ise göz kapaklarını açık tutuyor, meltem ise sana bakıyor.

kral ise gülümseyerek yavaş yavaş meltemin boğazında hançeri gezdiriyor.

meltem sana bakarak ve ağlayarak "özür dilerim" diyor.  Ve kral hançerle meltemin gırtlağını kesiyor ve kral kopardığı kafayı saçlarından tutup senin önüne atıyor, ardından gülmeye devam ediyor.

kralın boynuna atılıyorsun tüm gücünle,

kralın boynunu sıkıyorsun, kral ise gülmeye devam ediyor biranda bir ses duyuyorsun ve uykudan uyanıyorsun.

ellerinle boğuduğun kişinin aslında meltem olduğunu anlıyorsun, meltem yatağında yatarken sen onu üzerine çıkmış, onun boğazını ellerinle kavramış haldesin, meltem sana korku dolu gözlerle bakıyor ve sen bir anda ellerini çekiyorsun, kendini odanın bir köşesine atıyorsun ve orada ağlamaya başlıyorsun.

bir anda meltem senin yanına gelip sana sarılıyor, sen ise ağlamanı durduramıyorsun.

gözünün önüne anne ve baban geliyor gözlerini her kapattığında onların öldürülüşlerini görüyorsun, meltem ise sana hiç bir şey sormuyor sadece sarılıyor.

titrek bir sesle "b-en ben sadece..."derken meltem titrek sesini keserek "konuşma"diyor.

belli bir süre sonra sabah oluyor meltemle birbirinize sarılmış halde uyanıyorsunuz.

gözlerinle meltemi süzerken, meltem gözlerini açıp sana bakıyor, meltem sana sen melteme bakıyorsun ve bir anda meltem gülümseyerek "hadi bakalım uykucu kahvaltı yapalım daha çok işimiz var" diyor.

kahvaltı için melteme yardım ediyorsun, dolaptaki muz şurubunu ve rean kökünden yapılmış tarçınlı helvayı alıp salondaki masaya koyuyorsun.

meltem ise deve peynirini ve ay girmez ormanından daha önce topladığı vaşeleri masaya koyuyor. birlikte kahvaltı yapıyorsunuz.

bir anda gözünü camdan giren güneşin ışıltısı alıyor ve melteme doğru baktığında meltemin saçlarını yalayan güneşin büyüsünü görüyorsun, resmen gözlerindeki elalığın aynı bir çınar gibi parladığını görebiliyorsun bir anda meltem gülümseyerek sana doğru bakıp "ne oldu neden öyle bakıyorsun"diyor

alaycı bir sesle  "sadece sabahları nasıl bu kadar  çirkin göründüğünü anlayamadım"diyorsun.

meltem sana doğru gülümseyerek "sayın ....... sizinde pek güzel olduğunuz söylenemez, sadece..."meltem sözünü yarıda kesip, gözlerini kaçırıyor.

şaşkın bir ifade ile  "sadece? ne?"diye soruyorsun.

meltem utangaç şekilde "gözleriniz çok güzel şey biraz garip gelebilir ama, annemin gözlerine benziyorlar, onunda gözlerin bir yeşim taşı gibi yemyeşildi,"deyip, hafif bir şekilde hüzünlendiğini fark ediyorsun.

meltemin üzülmesini engellemek için meltemle alay ediyorsun ona dönerek "gözlerime bu kadar hayran olduğunu bilmiyordum" diyerek kahkaha atıyorsun.

meltem sana dönerek hafif kızgın bir şekilde "sadece şaka yapıyordum, güzel filan değil gözlerin, .......... ciddi alma yani, güzel değiller yani, ne rengi güzel ne başka bir şeysi, güzel değiller yani, hiç güzel değiller hemde"diyor, sen ise kahkaha atmaya devam ediyorsun.

meltem:"gülme be ne gülüyorsun çok mu komik sanki ha ha ha ha bende güleyim o zaman"diyerek, kızgınlığı devam ediyor, sonra bir sessizlik oluyor ve bir anda ikinizde kahkahalar atıyorsunuz, belli bir süre güldükten sonra meltem sana dönüp "istersen hazırlanıp çıkalım, cidden babamın beni neden çağırdığını merak ediyorum ki, onca şeyden sonra, bilmiyorum gitmek bile istemiyorum ama annem olsa git derdi, bunu biliyorum o yüzden gitmem gerektiğinide biliyorum, hesaplaşmam lazım artık, kaderinden kaçamazsın sonuçta"diyor.

evden çıkıyorsunuz

güneş saçı çiçeği tutsak elf'in yolculuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin