BAŞLANGIÇ

213 2 0
                                    

İlkbahar Yılda Sadece Bir Kez var olur...

söylentilere göre ilkbaharda bir çiçek filizlenirmiş karanlığın en kuytu köşesinde, öyle bir güzellikte açarmış ki, fanilerin çıplak gözleri onun ihtişamı altında gözlerinden olurmuş. bu tanrı çiçeğinin yaprakları altından daha sert, gövdesi elmastan daha parlak ,kökü ise inci tanelerinden daha değerliymiş. bu çiçeği özel yapan ise destansı efsanesidir... 

eski zamanlar shano-i adındaki bir keşiş tüm medeni dünyadan vücudunu ve ruhunu ayrıştırmış ve yıllarını meditasyon yaparak geçirirmiş.

o zamanın güneş krallığının hükümdarı bu keşişin ölümsüzlüğü bulduğunu düşünerek bir grup askerini bu keşişin yanına göndermiş, fakat giden hiçbir asker geri dönmemiş. sinirlenen hükümdar ise kendisi yanına binlerce asker alarak bu keşişin olduğu dağa gitmiş, fakat soğuk ve karanlık mağarada keşiş yokmuş, hükümdar sinirli halde etrafına bakarken yerdeki karanlığı resmen ışığıyla aydınlatan güneş saçı çiçeğini görmüş. elini tam çiçeğe uzatırken, birden keşiş içeri girmiş ve krala uyarıda bulunmuş, o çiçeğe dokunmaması gerektiğini söylemiş, fakat kral orada askerlerine verdiği talimatlarla keşişin başını kestirmiş ve ardından çiçeği koparmak için eliyle çiçeğin gövdesine dokunmuş.

dokunduğu anda bir anda hükümdarın kolu toz olup yere dökülmüş hükümdar korku içinde geri çekilip askerlerine talimat vermiş çiçeği koparmaları için kabul etmeyen askerlerin orada kellesini uçurmuş, diğer askerler ise çiçeği hangisi koparmaya çalışırsa elleri ve kolları toz oluyormuş. çiçeğin gövdesine dokundurdukları kılıçlar ,hançerler bile toza dönüşüyormuş, büyücüsünü mağaraya getirten hükümdar çiçeği koparması gerektiğini bu çiçeğin ona ölümsüzlüğü getireceğini söyleyip duruyormuş. büyücü bu çiçeği görür görmez ne olduğunu anlamış ve hükümdara demiş ki; "hükümdarım bu iblisin çiçeğidir, bu çiçek suyla güneşle değil, ruhla beslenir, kim ona dokunduysa, onun lanetini almış demektir ve sadece kollarınız değil yavaş yavaş her yeriniz toza dönüşecek ve bunun durdurmanın tek çaresi çiçeği doyurmaktan geçer hükümdarım"

hükümdar bunu duyunca tüm askerlerinin kalbini çıkararak çiçeğin üstüne atmış, büyücü söylediğine göre her kurban edilen can hükümdarın yaşayacağı hayatı uzatıyormuş, askerler yeterli olmayınca hükümdar bu sefer halkını kurban etmeye başlamış, bu çiçeğin lanetini bir hazine olarak kullanan hükümdar bu sayede 4 bin yıl boyunca yaşamış. en son kendi çocuklarını bile bu çiçek için kurban etmiş, elinde feda edilecek bir şey bulamayan kral büyücüyü de öldürmeye çalışmış ama büyücü son anda kaçıp çiçeğin bulunduğu dağı mühürlemiş ve kimsenin bu çiçeğe dokunmaması için ruhunu mağara ile birleştirmiş güneş saçı çiçeği bir hükümdarlığı bir halkı ölümsüzlük gibi bir illet için yok etmiş. uzun yıllar boyunca mağaraya kim giderse gitsin, kimse o çiçeği bulamamış, büyücünün ruhu ise gelenleri korkutup kaçırdığı söyleniyormuş...

güneş saçı çiçeği tutsak elf'in yolculuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin