bataklıktaki köle

61 2 0
                                    


küçükken ailen kral tarafından katledilmiş bir elf'sin. küçüklüğünden beri ormanlarda hayatta kalmak için hayvanlarla büyümüşsün, orman senin bir parçan haline gelmiş, fakat bir gün ormana gelen bir grup insan seni alıp ellerine zincir vurmuş, seni her gece dövüp aç bırakmışlar, fakat vurdukları acıtan ama hasar bırakmayan cinstenmiş, çünkü sen bir malmış'sın onların gözünde ve senin onlar gözünde bir değerin yokmuş, çünkü köle pazarı senin gibi elf'lerle doluymuş. tüm elf'lerin yüzünde bir korku aynı zamanda bir utanma hakimmiş, seninse körelmiş korkun ve içindeki intikam ateşin vücudunun her yerini sarmış...

günlerden varis'ta ve sen bugün yine köle pazarın'dasın etrafına bakarken bir sürü insanın gelip sana dik dik bakıp satıcına "ne kadar istiyorsun bu sıska fareye"dediklerini duyuyorsun ve bir anda zincirlerinin vidasının sağlam olmadığını fark ediyorsun

hiçbir şey yapmadan sadece etrafını gözlemliyorsun, dün gece yediğin dayağın acısı sızlama yaparken, etraftaki anne baba diye ağlayan elf çocuklarını görüyorsun, genç bir kız elf'in yanağını sıkan şişman bir insan evladının;"kaç para bu faişe" diyerek satıcısından o kızı aldığını ve saçından çekerek ve tokatlayarak "yürü aptal fare" diye kıza söylendiğini elf kızın ise ağladığını görebiliyorsun...

biraz ilerde bir insanın, "işte size bir eğlence" diyerek bir çocuk elf'in gözünün önünde babasının kafasını kestiklerini görüyorsun çocuğun gözyaşlarını ve baba diye haykırışları eşliğinde kendi babanın kral tarafından öldürüldüğü anı gözlerinin önüne geliyor, ağlamamak için göz kapaklarını sıkıyorsun, gözlerini açtığın anda bir insanın sana baktığını görüyorsun ve satıcına "bir hastalığı varmı bu elf'in" dediğini duyuyorsun ve şaşırıyorsun, çünkü o zamana kadar kimse sana ırkın la seslenmemiş'ti.

içinden bu kızın seni alması için dua ediyorsun, kız senin yanına gelip "bana bir şeyler yapmamda yardım edeceksin fakat bu şeyin sonu ölüm bile olabilir" diyor. o anda satıcı atılıp; "bana 2 gümüş ver istersen sana derisini bile soyarım" diyor. sen ise kızın gözlerine bakıp kafanı aşağı yukarı sallıyorsun, kız "tamam işte 2 gümüşün" diyor ve satıcı senin zincirlerini kıza veriyor ve diyor ki "yeni evcil fareniz hayırlı olsun " diyerek kahkaha atıyor. 

kız ise zincirini çıkarıyor ve sana bir giymen için bir şeyler veriyor ardından ismini soruyor

(bundan sonraki yerlerde .... koyulan yer sizin isminizi temsil edecek ,istediğiniz ismi kullanabilirsiniz okurken)


güneş saçı çiçeği tutsak elf'in yolculuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin