Babam tam karşımda duruyordu.Aman Babacım!!!
Bir Tanrıyla karşı karşıya kalmak ne demek biliyor musunuz sizi insan müsveddeleri.Dean'ciğim hariç tabi
Dean hem müsvedde değildi hemde babamla karşı karşıya kalmıştı.Bir gün elinde çiçek buketi ve çikolatayla beni istemeye gelmişti!Ay çok romantikti aşkım benim:3
Ama tabi benim o gaddar babam [Umarım hakaret radarları açık değildirde bunu duymaz.]beni Dean'e vermemişti."Siz ayrı dünyaların insanlarısınız." demişti.Haklıydıda.Ama gönül bu, bisiklet değil ki frene basınca dursuna aq.Ama iyikide babam gönlü frensiz yaratmış bende Dean aşkıma aşık olmuşum.Canım yhaa.
Biricik babacığım sesiyle günümüze döndüm.
"Ben sana eve gel diyorsam geleceksin!!!"
Omf! Gerçekten sinirlenmişti.Lanet olsun.
"Ben 2345 yaşındayım.Artık kendi kararlarımı vereb..."
"Kes sesini!! Bunları kaçıncı dinleyişim yeter artık."
"Tanrım?"
Sesin geldiği yöne baktığımızda Crowley'i gördük.Bu da bi tuhaftı yani.Hem şeytandı hemde babama çalışıyordu.Evet evet annesi büyü denemelerini bunun üstünde yapmıştı ve bu hale gelmişti kesin.Başka açıklaması olamazdı.
"Ne var?"
"Tanrım az ônce aldığım haberlere göre cehenneme gitmesi gerekenden 70 kişi fazla gitmiş."
Çok biliyon.Hayır yani sanane be adam.
Babam tek kaşını kaldırdı ve bana baktı."Castiel?"
"Babacım."
"Castiel!"
"Crowley."
"Castiel."
"Bab.." diyecekken birden kendimi başka bir yerde buldum.Ah cennetmiş yaa.
"Ellerinden cehennemin kokusunu alabiliyorum niye gönderdin o kadar adamı cehenneme?"
"Dean'e bakıyorlardı çünkü.Hayatımın aşkını riske atamazdım."
"Yinemi o Kansaslı serseri.Bir kurtulamadım şu çocuktan.Öldürdüm geri dirilttin.Öldürdüm geri dirilttin.Bıktım artık."
"Eh anladın yani artık."
"Ben ne yapacağımı bilirim dur sen."
Oh no!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OH MY FATHER!
Fiksi PenggemarHer zamanki gibi mal mal sırıtarak destiel klasöründe gezerken kafamda ampul yanmasıyla 1 hikaye yazmaya karar verdim.Ben yazarken bayağı eğleniyorum.Umarım sizde okurken eğlenirsiniz. *sırıtan emoji*