14 - ikimize de oynuyor

1.4K 185 49
                                    

jeongin
günaydın maiii
>ses kaydı
>ses kaydı

may
biri gelmese öpecektin yani hyunjin'i

jeongin
evet
o da geri falan çekilmemişti zaten

may
e bu ne kadar doğru?

jeongin
seungmin'in hyunjin'le beraberken benim kulağımı öpmesi ve imalı konuşması kadar doğru

may
iyi de beraber olduklarını bilmiyoruz ki
belki o anlık bir şeydi

jeongin
umarım öyle değildir|
umarım öy|
uma|
ne olursa olsun
seungmin hyunjin'i öpüyorsa
ben de öperim

may
nereden geliyor bu cesaret anlamıyorum

jeongin
ben de anlamıyorum
ama istiyorum işte

may
tekrar diyeceğim
umarım üzülen sen olmazsın

jeongin
tekrar diyeceğim
ben üzülmem

_

seungmin yanında yatan hyunjin'i izlerken aklında birçok şey dönüyordu. dün akşam eve geldiklerinde minik bir kelebek öpücükten ileriye gitmemişlerdi. hyunjin yorgun olduğunu söyleyip kendini yatağa atınca o da yanına kıvrılmış ve beraber uyumuşlardı. aslında seungmin'in sormak istediği çok şey vardı ama geçen gün hyunjin ile minho'nun konuşmasını okuduktan sonra yanlış anlaşılmaktan korkuyordu. eğer minho gibi hyunjin de bir şeylerin farkına varırsa neler olacağını kestiremiyordu ve hyunjin'i kaybetmek istediği en son şey bile değildi. öte yandan jeongin'e partide söylediği şeyin de işe yaramasını, jeongin'in ona gelmesini de istiyordu ama burada bir pürüz vardı, jeongin onları öpüşürken görmüştü. kendini geri çekebilme ihtimali olsa da seungmin bu ihtimali yok sayma taraftarıydı çünkü jeongin onları gördüğünde kötü bir tepki vermemişti. aksine hoşuna gittiğini düşünüyordu. bu da onu deli ediyordu.

zihnini kurcalayan bir diğer şeyse dün jeongin'in hyunjin'i nasıl sakinleştirdiğiydi. hayalini kurduğu senaryolardan belki de hiçbiri olmamıştı ama merakından dolayı düşünmeyi de durduramıyordu.

seungmin ne istediğini çok iyi biliyordu ama ne yapacağını, kendisinin kontrol edemediği olaylar geliştikten sonra bilmiyordu. gözlerini hyunjin'in yüzünün her bir noktasında gezdirdi. bir insanın uyurken bile bu kadar çekici oluşu garipti.

yataktan kalkıp saate baktı. işe gitmelerine neredeyse bir saat vardı. yatağa geri döndüğünde sırtını hyunjin'e dönmüştü. biraz sonrasında belinde hissettiği kollarla yatakta ona doğru çekildi.

"günaydın."

hyunjin'in yeni uyandığı için boğuk çıkan sesi kulaklarına ulaşınca ona doğru döndü.

"saat kaç?"

"bir saatimiz var."

hyunjin uykulu bir şekilde seungmin'in yüzüne bakarken sordu.

"sen ne zaman uyandın?"

"çok olmadı."

uzun olan kollarını sıklaştırıp seungmin'i iyice yanına çekti. seungmin yatakta biraz aşağı kayıp yüzünü hyunjin'in boynuna gömdü.

"seungmin... sana söylemem gereken bir şey var."

hyunjin kısık sesle konuştuğunda seungmin sadece korkuyla atan kalbinin hissedilmemesini diliyordu. hyunjin'in söylemek isteyebileceği birçok korkunç şey aklına geliyordu ve bunlardan biri de artık aralarındaki bu ilişkiyi sonlandırmak istemesini içerendi. içinden, bunun olmaması için yalvarıyordu.

strayal, hyunjeongminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin