jeongin
günaydın maiii
>ses kaydı
>ses kaydımay
biri gelmese öpecektin yani hyunjin'ijeongin
evet
o da geri falan çekilmemişti zatenmay
e bu ne kadar doğru?jeongin
seungmin'in hyunjin'le beraberken benim kulağımı öpmesi ve imalı konuşması kadar doğrumay
iyi de beraber olduklarını bilmiyoruz ki
belki o anlık bir şeydijeongin
umarım öyle değildir|
umarım öy|
uma|
ne olursa olsun
seungmin hyunjin'i öpüyorsa
ben de öperimmay
nereden geliyor bu cesaret anlamıyorumjeongin
ben de anlamıyorum
ama istiyorum iştemay
tekrar diyeceğim
umarım üzülen sen olmazsınjeongin
tekrar diyeceğim
ben üzülmem_
seungmin yanında yatan hyunjin'i izlerken aklında birçok şey dönüyordu. dün akşam eve geldiklerinde minik bir kelebek öpücükten ileriye gitmemişlerdi. hyunjin yorgun olduğunu söyleyip kendini yatağa atınca o da yanına kıvrılmış ve beraber uyumuşlardı. aslında seungmin'in sormak istediği çok şey vardı ama geçen gün hyunjin ile minho'nun konuşmasını okuduktan sonra yanlış anlaşılmaktan korkuyordu. eğer minho gibi hyunjin de bir şeylerin farkına varırsa neler olacağını kestiremiyordu ve hyunjin'i kaybetmek istediği en son şey bile değildi. öte yandan jeongin'e partide söylediği şeyin de işe yaramasını, jeongin'in ona gelmesini de istiyordu ama burada bir pürüz vardı, jeongin onları öpüşürken görmüştü. kendini geri çekebilme ihtimali olsa da seungmin bu ihtimali yok sayma taraftarıydı çünkü jeongin onları gördüğünde kötü bir tepki vermemişti. aksine hoşuna gittiğini düşünüyordu. bu da onu deli ediyordu.
zihnini kurcalayan bir diğer şeyse dün jeongin'in hyunjin'i nasıl sakinleştirdiğiydi. hayalini kurduğu senaryolardan belki de hiçbiri olmamıştı ama merakından dolayı düşünmeyi de durduramıyordu.
seungmin ne istediğini çok iyi biliyordu ama ne yapacağını, kendisinin kontrol edemediği olaylar geliştikten sonra bilmiyordu. gözlerini hyunjin'in yüzünün her bir noktasında gezdirdi. bir insanın uyurken bile bu kadar çekici oluşu garipti.
yataktan kalkıp saate baktı. işe gitmelerine neredeyse bir saat vardı. yatağa geri döndüğünde sırtını hyunjin'e dönmüştü. biraz sonrasında belinde hissettiği kollarla yatakta ona doğru çekildi.
"günaydın."
hyunjin'in yeni uyandığı için boğuk çıkan sesi kulaklarına ulaşınca ona doğru döndü.
"saat kaç?"
"bir saatimiz var."
hyunjin uykulu bir şekilde seungmin'in yüzüne bakarken sordu.
"sen ne zaman uyandın?"
"çok olmadı."
uzun olan kollarını sıklaştırıp seungmin'i iyice yanına çekti. seungmin yatakta biraz aşağı kayıp yüzünü hyunjin'in boynuna gömdü.
"seungmin... sana söylemem gereken bir şey var."
hyunjin kısık sesle konuştuğunda seungmin sadece korkuyla atan kalbinin hissedilmemesini diliyordu. hyunjin'in söylemek isteyebileceği birçok korkunç şey aklına geliyordu ve bunlardan biri de artık aralarındaki bu ilişkiyi sonlandırmak istemesini içerendi. içinden, bunun olmaması için yalvarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strayal, hyunjeongmin
Fanfictionseungmin, pek düzenli olmasa da var olan ilişkisine birini daha dahil etmek ister. eylül/2020