jaemin
pişt
sen gidecek misin?jeongin
gideceğimjaemin
kiminle gideceksin ki?jeongin
biriyle mi gidiyor olmam gerekiyor?jaemin
yani yalnız olursun diye dedimjeongin
emin ol olmam|
emin o|
e|
merak etme
takılacak birilerini bulurumjaemin
iyi o zamanjeongin
sen gelmiyor musun?jaemin
renjun'e bağlı
net bir şey demedi dahajeongin
o gelmezse de sen geljaemin
bakalım
istiyorum gelmeyijeongin
şimdi neredesin?
işim bitti benimjaemin
benim de bitti sayılır
kat 3'ün koridor aydınlatmalarından biri bozulmuş
onu haber vereceğimjeongin
anladım
kolay gelsin_
jeongin, güvenlik kulübesindeki minho'ya el sallayıp çıkışa doğru yürüdü. durakta oturmuş tek başına telefona bakan hyunjin'i görünce o tarafa adımladı. elini üstündeki yağmurluğunun cebine atınca bir şey fark etti. alıp baktığındaysa bunun bir çakmak olduğunu anladı. büyük ihtimalle hyunjin'indi çünkü jeongin sigara içecekse bile çakmak almazdı.
durağa varınca elini cebinden çıkarıp hyunjin'in yanına oturdu. büyük olan yanına birinin oturduğunu anlasa da oturanın jeongin olduğunu fark etmeden hala telefonuyla uğraşıyordu. bir süre sonra cebinden sigara paketini çıkarıp dudakları arasına bir dal yerleştirince jeongin uzanıp onu aldı ve kendi dudakları arasına koydu. şaşkınlıkla kafasını çeviren hyunjin karşısında bir de kendi çakmağıyla sigara yakan jeongin'i görünce yutkundu çünkü bu görüntü gerçekten muhteşemdi. ince parmaklarıyla siper yaptığı sigarayı dudakları ile tutuşu ve işi bittikten sonra bir nefes çekip gülümseyerek çakmağı hyunjin'e uzatışı insanda hipnoz etkisi bile yaratabilirdi.
"çakmağımı nasıl aldın?"
hyunjin cebinden bir dal daha çıkarıp dudakları arasına koyarken sordu. bu sırada paketi yeniden cebine sıkıştırmaya çalıştığı için eliyle engelleyemediği rüzgar çakmağını söndürmüştü.
"cebimde unutmuşsun. az önce fark ettim."
jeongin, elini rüzgara karşı koyup hyunjin'in sigarasını yakmasına yardım ederken gülümsedi. bakışları kısa bir an hyunjin'in dudaklarına kaydı. büyük olan bunu fark etmişti ve jeongin de fark ettiğinin farkındaydı, bu yüzden ufacık utanmıştı. önüne dönüp strayal'in çıkışına doğru baktığında jaemin'i gördü. bir yandan onun kendisini görmesini istemese de bir yandan hyunjin'le böyle yan yana oturmuş vakit geçirirken çekinmemek istiyordu. akışına bırakıp tekrar hyunjin'e döndü.
"senin eve minibüsle döndüğünü bilmiyordum hyung."
hyunjin, jeongin'in dünkü itirafından sonra bu kadar rahat davranabiliyor olmasını anlamıyordu. onun biraz daha çekingen olmasını beklemişti ama sadece beklemişti işte.
"eve minibüsle dönmüyorum ki."
sigarasından bir nefes alıp devam etti.
"changbin bırakıyor. seungmin'in biraz işi varmış, onu bekliyor. beni buradan alacaklar."
jeongin başını salladı. gün boyu çok yoğun olduğundan hyunjin'i pek görmemişti ve şimdi onu görmeye bile ne kadar ihtiyacı olduğunu anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strayal, hyunjeongmin
Fanfictionseungmin, pek düzenli olmasa da var olan ilişkisine birini daha dahil etmek ister. eylül/2020