[AMOR]-woomin

ฟ6

Hafifçe gülümseyip göğsüne koyduğu, hatta adeta yapıştırdığı, yüzünü biraz uzaklaştırdı Minhee'den. Onun ince beline sarılı ellerini çekmemiş, yüzünü yüzüne doğru indirmişti. Minhee sevdiğinin yüzünde mutluluk emaresini gördüğünde dudağının kenarının kıvrılmasını durduramamıştı. Daha sıkı sarıldı. Artık çok daha yakınlardı.

Hoşlarına gitmişti. Beyaz örtülü bu yumuşak yatak, onlar için cennete dönüyordu. Sarhoş ya da değillerdi, fark öylesine incelmiş bir çizgiydi ki..

"Kaç gün, kaç saat oldu Minhee?" diye sordu üstte olan. Bakışları miniğin yüzünün her bir köşesinde duraksıyor, dışarıdan bu loş ışıkta ilk defa gördüğü bir yüzü ezberlemeye çalışıyor gibi görünüyordu.

Anlamazcasına cevap bulamadı hyungunun bu sorusuna, Minhee. Mırıldanır gibi bir ses çıkarıp gülümsemesini izlemeye devam etti Woobin'in.

Biraz daha dikeldi Woobin. Minhee'nin belindeki ellerinden birini tatlı yanaklarına çıkarmış okşuyordu. Anın büyüsü öyle yoğundu ki kısa bir süreliğine gözleri kararmış, kendini altındaki bedene iyice bastırmıştı. Minhee ses çıkaramadan dudaklarını dişlemiş, hemen sonrasında da büyüğünün dudaklarını kendininkiler üzerinde hissetmişti.

Öyle tatlı sert öpüyordu ki Woobin, Minhee emin ellerde olduğunu hissetti. Bedeninde var olduğunu bildiği her bir dokunuş özenle seçilmişti. Yavaş ve tadını çıkarırcasına ona karışılık verdi.

Woobin Minhee'nin alt dudağına esir olmuş, pembe ve dolgun eti ısırıp emerken kalbinin ritminin değişmesini dinlemişti. Her bir bakışı ve dokunuşu derinleşiyordu.

Küçük olanın lezzeti en sevdiği tat olmuştu bir anda.

Kokuları karıştı ve Minhee elini Woobin'in ensesine koyarak dudakları mümkünmüş gibi daha da yaklaştırdı kendine.

Sınırlarını bildiklerinden, neler olacağını çoktan öğrendiklerinden hareketleri ve her bir inlemeleri uyumluydu.

Uzun dakikalar sonucu nefessiz kalıp ayrıldıkları saniyelerde Minhee tatlı bir kıkırtı saldı odaya. Woobin'i sırtından çekerek tekrar göğsüne yaslamış ve bir elini, çenesine değerek hafifçe gıdıklanmasına neden olan dağılmış saçlar arasına koymuştu.

"Daha şimdi başladı hayatım!" dedi heyecanlı sesiyle kendinden minik olan bedene. Sorunun cevabını nihayet bulmuştu. "Hatta şu an hayatının ilk saniyelerindesin."

+++++