" AŞIK OLMAK BANA GÖRE DEĞİL"

249 9 0
                                    

İnsanlarla konuşmak, birşeyleri açıklamaya çalışmak, sürekli düşünmek,uyum sağlamak... artık yoruldum. Eski çevremi özlüyordum. Ayşeyi,büşrayı,ömeri,ilyası,ilhamiyi... kısacası kütahya beni yormuştu. Burda mutlu değilim.

Evdeydim. Sabah olmuştu ve okul için hazırlanmam gerekiyordu. Bedenim yatağımın içine gömülüydü, kıpırdamıyordum. Okul için tek bir kılım bile kıpırdamıyordu.

Burakla son yaşadıklarımı düşünüyordum. Kendini beğenmiş ukalanın yüzünden okuldan kaçmayacaktım. Ayağa kalktım. Kendi kendime söyleniyordum. " kime güveniyormuşum da... kimden neyi saklıyomuşum da... aptal çocuk." O sırada elimi yüzümü yıkamış, okul kıyafetlerimi giyiniyordum. " izmirde yediğim haltlar yüzünden buraya sürgün edilmişim. Kim uyduruyo bu yalanları. Hahh beni ne kadar tanıyorlar ki . Ben izmirde gayet başarılı ve sevilen bir öğrenciydim. Sadece babam öldüğü için kütahyaya taşındık hepsi bu." Kendi kendime söylenmeye devam ederken, Çantamı hazırlamaya başladım. Olanları aklım almıyordu. Birileri benim hakkımda konuşuyordu. " ama neden? Kim benim hakkımda yalan yalnış konuşur ki? Ben kime ne yaptım?" Derken evden çıkmaya hazır hale gelmiştim. Aynaya son bir bakış attıktan sonra annemin odasına baktım. Kapısı kapalıydı. Açıp rahatsız etmek istemiyordum. Orda olduğunu bilmek dahi bana huzur veriyordu. Birde ablam var tabi. O çoktan işe gitmiştir diye bakmaya gerek duymadım.

Bina kapasından çıktığımda, karşı binanın kapasının açıldığını gördüm. Kim olduğunu görmemiştim. Açıkçası bakmadım bile.

Okulum fazla uzak değildi. Yürüme mesafesi, on dakikamı alıyordu. Şanslıydım. Yada değildim çünkü okuduğum okul berbattı. Yanlış anlamayın okul değil, öğrenciler berbattı. Neyse zaten yarım dönem okuyacaktım. Sorun etmiyordum.

Sınıfa geldiğimde,benim sırama başkasının oturduğunu gördüm. Kalkmaya niyeti yoktu.Tamam tamam sorun değil ben boş bi yer bulurum. En arkada köşede bir yer boştu hemen oraya geçtim. Tamda istediğim gibi bir yerdi. Herkesten uzak.

Benden 5 dakika sonra burak içeri girdi. Bana doğru geliyordu. Ne istiyodu ki bu ahmak. Yine ne söyleyecekti. Hiç birşey söylemeden yanıma oturmuştu. Tam bir yüzsüs. Ben tam birşey söyleyecekken konuşmaya başladı. " beni çok sevdin herhalde." Dedi. "Dünyada sevebileceğim en son kişisin. Ne saçmalıyorsun sen." Dedim ondan nefret ettiğimi belli ederek. "Baksana benim yerime oturmuşsun. Hem ne var bunda söyle gitsin." Suratıma bakmış pis pis sırıtıyordu. Onun bu kelimeleri beni sinir etmeye başlamıştı artık. Tamam hoş çocuk etkilenmedim değil ama bana çok fazlaydı. "Kendini beğenmişlerle işim olmaz benim." Kahretsin ki köşeye oturmuştum. Çıkmam için çekilmesi gerekiyordu. " burda oturduğunu bilseydim başka bir yere geçerdim. Eğer kalkarsan geçicem de " hala sırıtmış bana bakıyordu. "Kalk" diye emir verdim ona. Hala sırıtıyordu. " buna izin veremem kusura bakma. Zaten kalksanda yer yok.artık yeni yerin burası." Bir okul daha ne kadar korkunç olabilirki. Son söylediklerinden sonra cevap vermedim. Kaderime boyun eğip oturmaya devam ettim. Bir an dönüp suratına baktığımda, söylediklerinden keyif almış gibiydi.

İlk ders bitmişti. Zaten çokta dinlememiştim. Herneyse,tenefüs boyunca boş bir yer aradım ama yoktu. Kimsede burakla oturmak istememişti zaten. Yine kazanmıştı. Kahretsin. Bir süre katlanmam gerekecekti.

İkinci dersin başlamasına yakın sınıfa geldi. Bense ecrinin yanında duruyordum. Bu okulda anlaşabildiğim tek kişiydi ecrin. Çokta iyi bir kızdı. Bu okula alışabilmem için oldukça yardımı dokunmuştu.

Hoca birazdan sınıfa gelicekti. Ecrinin yanından ayrılıp, o lanetli sıraya doğru ilerliyordum. Beyfendi beni görmemezlikten gelip kalkmamıştı. Sıraya iki kere vurdum. Bana baktı. Sinerlenmiş gibiydi sonra gülümsedi. Ayağa kalktı. Gözlerimin içine bakıyordu. Yanıma kadar yaklaştı. Parfüm kokusunu hissedebiliyordum. "Geç" dedi usulca. Bense bir an önce ondan uzaklaşmak için yerime oturdum.

Burağın ağzından...

Okullar başlamamıştı henüz. Evdeydim. Pencerenin kenarında durmuş etrafı seyrediyordum. O sırada karşı binaya yeni birilerinin taşındığını gördüm. Akşam saatleri olduğu için evin içini görebiliyordum. Gerçi tül perde vardı ama yinede görüyordum. İki kız vardı içerde. İlk başta umursamadım. Kızlarla ilgilenen bir erkek değilimdir ama o çok dikkatimi çekmişti. Bir yandan evi yerleştiriyor diğer yandan dans ediyordu. Yanındaki kızla birlikte oldukça eğleniyorlardı. Çokta güzel dans ediyordu. İlk defa içimde bir şeyler hissettim. Oldukça yabancı olduğum bir histi bu. Önemsemedim. Odama geçip yatağıma uzanmıştım.

Alarm sesiyle yataktan fırladım. İki haftalık tatilden sonra eziyet yeniden başlamıştı. Hemen hazırlanıp okula gittim. Müdürün gereksiz konuşmasını dinledikten sonra sınıflara dağılmıştık. Herkes sınıfa yeni bir kızın geldiğini söylüyordu. Dediğim gibi kızlarla ilgilenmiyordum. Yanımda oturan arkadaşımla konuşmaya başladık. O sırda bir kız girdi içeri.

Saçları omuzlarında bitiyordu. Parlayan ,kahverengi gözleri, suratındaki o masum gülümsemesi, hiç yabancı değildi. Bu o kızdı. Dün deli gibi dans eden kız. İçimde yine o duyguyu hissettim. Kestirip atmaya çalıştım. Aşık olmak bana göre değil. Bu kızda diğerleri gibi oyuncağım olabilirdi sadece.

Bir hafta geçmişti. Cennet hemen uyum sağlamıştı okula. Onun diğer kızlardan çok farklı olduğunu düşünmüştüm. Onu sevmeye başlamıştım. İzmirden kütahyaya taşındıklarını duymuştum. Neden taşındıklarını bilmiyordum. Her neyse pekte dikkatini çekmemiştim zaten.

Tenefüste dışarı çıktım. Bizimkileri görüp yanlarına gitmiştim. Cennetin adını duyunca hemen konuya dahil oldum. "Gençler bir sorun mu var?" Dedim. "Gel burak. Yeni gelen kız hakkında konuşuyoruz."dedi. Yeni gelen kızın neyi vardıki konuşuyorlardı. " geldiği okulda yapmadığını bırakmamış. Ne ararsan var. Okulda hap bile satıyormuş. En son okuldan atmışlar. Kisacası kız buraya sürgün edilmiş." Dedi. Aralarından biri "erkeklerle bile yapmadığını bıra..." derken boynundan tutup duvara dayadım. "Gördün mü? " dedim ani bir refleksle. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum. Ama sinirlerime hakim olamamıştım. " hayır" dedi yalvarır gibi. Boynundan çektim elimi. Sinirli bir şekilde sınıfa gittim. Cennette oradaydı. Ecrinle konuşuyorlardı. Sırama geçtim. Onun da diğer kızlar gibi olması, bu kadar sıradan olması üzmüştü beni.

Hoca sınıfa gelmişti. Konu nasıl açıldı bilmiyorum ama cennetin yüzü düşmütü. "Kütahyaya neden taşındınız?" Sorusunu duyunca afallamıştı. Sakladığı birşeyler vardı. Artık emindim. "Neden saklıyorsun söylesene" dedim herşeyi biliyoruz havasına girerek. Ne dediğimi anlamamış gibi yüzüme baktı. "İzmirde yediğin haltlar yüzünden burdasın. Hepimiz biliyoruz. Merak etme" derken alay eder gibiydim. Neredeyse göz yaşlarına inanıyordum. Timsah gibi ağlamsını görünce daha çok üstüne yürüdüm. Afallamıştı. Kabul edebilirim. Çok ağır şeyler söylüyordum. Hoca ne kadar otur yerine desede dinlememiştim. Sınıf ise söylediklerime gülüyor cennetle dalga geçiyorduk.

"Çünkü babam öldü" dedi bağırarak. Koşarak çıktı sınıftan. Söylediği üç kelime aptal etmişti beni. Ben ne yapmıştım. Sakladığı birşey yoktu. Sadece babasını kaybetmişti. Canım acımıştı o an. Babasızlığı en iyi ben bilirdim.

Neden cennet hakkında bu kadar şey konuşuluyordu. Birşey yapmadı madem bu dedikodular nerden yayıldı. O an anlamıştım. Cennet kendine bir düşman yapmıştı ve haberi yoktu. Bense o kişiyi bulacaktım. Kendime söz vermiştim. Cenneti üzmeme neden olan kişiyi bulacaktım.

Sınıftan çıkıp cennetin yanına gittim. Yanında bizim sınıftan bir kaç kişi vardı. Beni görmemişti bile.

Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu. Yanına oturdum. Bu hareketime sinir olmuştu. Biliyorum benden nefret etmişti. Ama umursamadım, Onunla konuşmaya çalışıyordum. Babası hakkında konuşmak istememiştim. Suratımı asıp moralini bozmakta istemiyorum. Bu yüzden gülüyordum. Çünkü bunu görmeye ihtiyacı vardı. O ise bağırıyordu. Aslında pekte dinlememiştim. "Özür bile dilemek yok mu?" Dedi. Ayağa kaltı. Gidicekti. Bunu istemiyordum. Kolundan tutup onu kendime çevirdim. "Özür dilerim." Gözlerime bakıyordu. Yabancı olduğum bu gözler çok şey anlatmıştı bana.

Neden özür diledim ki ondan. Ben kimseden özür dilemezdim. Belirli bir çevrem var. Benden korkan insanlar var. Deli gibi peşimde gezen kızlar var. Ama ben hiç birine bakmazdım. İki gün takılır sonra sıkılırdım. Bu yüzden kaçmak istedim. Gözlerine daha fazla bakarsam , tutsak kalıcakmış gibi hissettim. Döndüm arkamı ve gittim.

YAŞAMAK İÇİN ÖLMEK (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin