Araba durduğunda Ethan'ın köşke benzeyen kocaman bir evin önünde durduğunu fark ettim. Boş arazinin içine inşa edilmiş köşk terk edilmiş gibiydi. Camları kırıktı. Ahşap tahtalar eskimişti ve güvenli değildi. Etrafında başka hiç bina ve yaşam alanı yoktu. Arazinin içinde yapayalnız. Aynı ben gibi...
Sanırım uzun zamandır uyuyordum. Burası neresiydi? Meraklı gözlerimi Ethan' çevirip konuştum:
-Burası neresi?
-Güvende olacağına inandığım tek yer.
-Yardımların için teşekkür ederim. Sandviçler içinde çok çok teşekkür ederim ama beni evime götürmen gerektiğini söylemiştim. Sofia merak etmiştir şimdi. Polisede gitmiştir. Beni bulacaklar ve başınız büyük derde girecek.
-Evet evet eminim öyledir ama şimdi burada kalman gerek. Itiraz kabul etmiyorum. William senin öldüğüne inanana kadar burada kalacaksın işte bu kadar!
-William?
-Amcam.
-Lanet olsun!
Tıslayarak küfür ederken sadece arabadan inmekle yetinebildim. Ayaklarımı sürüye sürüye eve doğru yürümeye başladım. Bunu kendimi bildim bileli yapardım. Alışkanlık olmuştu bende. Yürürken ayaklarımı sürülmek hoşuma gidiyordu işte.
-Çocuk musun sen?
-Ne?
-Arabadan indiğinden beri küçük çocuklar gibi ayaklarını sürüyorsun.
-Sanane?
-Saman ye!
-Ahahahaha bide bana çocuk dersin. Kaç yaşındasın sen 5 falan mı saman ye nedir ya?
-Çocuk değilim ama çocuklarla nasıl konuşmam gerektiğini iyi bilirim.
Ethan'ın soktuğu lafa sadece homurdanmakla cevap verebildim. Ethan bana dönüp sırıttıktan sonra cebinden anahtar çıkarıp kapıyı açtı ve içeri girmem için bekledi.
İçerisi savaş alanından beterdi. İlk gördüğümde de hiç sevmemiştim zaten burasını. Kalamazdım burada .
-Kalmam ben burda!
-Kalacaksın!
-Beğenmedim burayı. Kalmam işte kalmam kalmam!
-Daha güzel bir yer bulduysan orada kalırsın tercih senin.
-Evime gitmek istiyorum!
-Güvenli değil.
-Sanane? Beni korumak zorunda değilsin! Neden koruyosun ki?
-Canım öyle istedi.
-Hay ben senin canına!
Ethan'a içimden küfür ederken gözüm duvarda asılı üstünde bir parmak toz durmuş 2 çerçeveye takıldı. Birinde Ethanla esmer, oldukça güzel hatta benden kat kat güzel bir kızın sarılırkenki fotoğrafları vardı. Birbirlerine sarılmış gülümsüyorlardı. Mutlulardı. Bakışlarımı şimdiki Ethan'a çevirdim. Yüzü solgundu . Eskisi gibi değildi. Ama hala yakışıklıydı.
Diğer çerçevede ki resimde ise yaşlı çiftleri gördüm. Yaşlı kadın sarışın mavi gözlü biriydi . Adam ise esmer tenli siyah saçlıydı. Birbirlerine öyle bir bakmışlardı ki.. aşk doluydu bakışları. Acaba bende bir gün öyle aşık olabilir miydim? Olurdum belki. Kim bilebilir?
Merakıma yenilip Ethan'ın canını yakacağımı önemsemeden sordum:
-Onlar kim?
-Annem ve babam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZIN SİYAH TONU
RomanceBazen öyle bir an gelir ki ... Tozpembe hayatınız siyaha bürünür. Hiç Farkında Olmadan.!