Park Jinyoung, sahneyi nefes nefese terk etmişti. Sürekli alıp verdiği nefeslerle birlikte kendini ilk bulduğu kanepeye attı ve sakinleşmeye çalıştı ama o adamı, kalabalığın içinde gördüğüne yemin edebilirdi. Kabuslarını süsleyen ve onu şu an, her gece uyumaktan alıkoyan ve her gün bu acıyla boğuşmasına sebep olan adam az önce karşısındaydı.
Mark ve Jackson, Jinyoung'u sorularla boğarken Jaebeom hepsinin arasından geçerek onun üzerine eğilen herkesi iteledi. O da nefes nefese kalmış ve en az Jinyoung kadar kötü bir haldeydi. "Siz sahneye geri dönün." dedi bağırarak ama herkes paniklemiş bir halde öylece duruyordu.
"Dediğimi yapın!" Bu sefer daha güçlü bağırdığında Jackson ilk sakinleşen olarak Bambam'dan başladı ve teker teker üyeleri dışarı çıkarmayı başardı. Odada sadece Jaebeom kalana kadar Jinyoung dişlerini sıkmış ve kanepenin köşelerine parçalarcasına tutunuyordu.
Jaebeom, onun titreyen ellerini avucunun içine aldı ve yüzüne doğru eğildi. Jinyoung'un terden sırılsıklam olan vücudu korkuyla kasılmış ve ağlamamak için kendini kasıyordu ama Jaebeom'un nefesi yüzüne değer değmez gözlerini aralamıştı.
"Şş, geçti şimdi." Kalbi, göğüs kafesini delecek gibi atmasına rağmen ılık nefesini hissetmeye başladığında gittikçe yavaşlamış, sıktığı ellerini serbest bırakmaya başlamıştı. Ağzında biriken tuzlu tat ile birlikte ağladığını fark etmişti, pişman olacağını bile bile kollarını Jaebeom'un boynuna sarmıştı.
Lim Jaebeom'un vücudu onu sararken bir süre hiç ses çıkarmadan öylece durdular, Jinyoung sadece sessizce ağlıyor ve onun vücuduna kendini saklamaya çalışıyordu. Hiçbir zaman böylesine güvende hissettiğini hatırlamıyordu. Sanki o adam şu an şu kapıdan girse bile Jinyoung' a kimse zarar veremeyecekmiş gibiydi.
"Ne hissettiğimi bilmiyorum," dedi titrek sesiyle. Jaebeom sonunda tuttuğu nefesini dışarı verirken kalp krizi geçirecekmiş gibi hissediyordu, hiç bu kadar sıkı sarılmamıştı ona ve hiç bu kadar öpmek istememişti onu. Tüm bedeni zangır zangır titremesine rağmen sırf onun için sakin kalmaya çalışıyordu.
"Sadece bir süre böyle kalalım, Jaebeom." dedi Park Jinyoung kollarını daha da sıkılaştırırken. "Uzun bir süre."
**
okuyannn bebislerim varsa bi yorum atsanız cok ii olur cünkü yorum geldikce yazma hevesim geliyor teskür sevgiler ii günler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
its okay to cry //jjp
Fanfictionfallenangel: ağlamakta bir sorun yok, Park Jinyoung fallenangel: iyileşmek istemekte bir sorun yok. fallenangel: ama hastalığını saklayarak seni seven herkesi zor duruma sokuyorsun, bunu bil