1.Bölüm

140 20 3
                                    

Okulun ilk günü ve ben üniversite son sınıftım açıkçası çok zeki biri değilim ve buralara kadar sürünerek geldim desem yeridir. Ama o kadarda yerin dibine gömmeyeceğim kendimi üniversite'ye kadar zeki biriydim ve şöyle söyleyeyim üniversiteye geçtikten sonra tembelleşmiştim ve bunu hangi lise arkadaşım duysa çok şaşırırdı çünkü eskiden sınıfta ilk 5'e giren ben şu an daha aşağıdaydım ve yinede okulda ilk 50'ye giriyordum evet ben anlatırken tembel sandınız ama o kadar değil anlattıklarım şey annemin deyişiyle ve kendimden bahsedeyim artık okul hayatından değil . Ben Damla Vural
Yeşil gözlerimi çok sevdiğimi inkar edemeyeceğim saçlarım ise sarı renkte Orta boylu bir kızım bir tanede küçük kız kardeşim var adı buket annemin adı Seher,babamın adı ise özgür. Babam öğretmen annem ise bir şirkette çalışıyordu.

Alarmın sesiyle kalktığımda çarşamba günü ve en sevdiğim gündü bugün çünkü bu günün dersleri hem eğlenceli hemde hocaları başkaydı. Tabiki ingilizce hocası Nermin hariç kadın kafayı takınca takıyor anam birkeresinde bana takmıştıda tüm sınıfa rezil olmuştum resmen ben Nermin dedim kadın dedim ama kadın hiç kadına benzemiyor resmen erkek yaa. Bir keresinde tutmuş erkeklerin giydiğine benzer takım elbise giymiş dersi kimse ciddiye alamamıştı ders bittikten sonrada sınıfta gür bir kahkaha çıkmıştı.

Annemin "hadi kızım gelmiyormusun" demesiyle "Tamam anne kıyafetlerimi değiştirip geliyorum " dedim ve geceliklerimi çıkartıp pembe renkte bir kazak ve kot pantolon giydim saçımı ise havadan bağlayıp odadan çıktım

Okulun bitmesine üç ay vardı ve ben üç ay sonra üniversiteden mezun olacaktım yani dersleri çok sık çalışıyordum o nedenle arkadaşlarımla bile çok sık görüşemiyordum.

"Günaydın anne,günaydın baba
Buket nerede?"
diyerek masaya oturdum
"Yatıyor hâla .Kızım çabuk ol geç kalacaksın çok uyuşuk hareket ediyorsun " dedi annem ve aslında geç kalmayacaktım çünkü annemin herzamanki hali bu
"Geç kalmayacağını sende biliyorsun Seher kızı bi rahat bırakta kahvaltısını yapsın ya" diyen babamın yanağına bir öpücük kondurdum ve "Eline sağlık anne geç kalmasaydım yardım edeedim ama geç kalıyorum" diyerek mutfaktan çıktım ve annemin "Saygısız bide dalga geçiyor" diyişiyi duydum.

Yaklaşık yarım saat sonra okuldaydım ve bizim grup yine beraberdi hemen yanlarına geçip "günaydın" dedim ve onlarda hep birlikte "günaydın" diyerek bana karşılık verdiler.

Size arkadaşlarımı tanıtayım

İlk olarak Nehir :
Kahverengi saçlı ,benim gibi yeşil gözlü çok sempatik cana yakın bir kız.

Burçak ise:
Kahverengi saçlı siyah gözlü çok samimi bir kızdır.

Şimdi sıra Buğraya geldi:
Kahverengi saçlı ela gözlü. Çok düşünceli ve sevdiğini canından öte seven biri.

Son olarak gereksiz Levent:
Yeşil gözlü,açık kahverengi saçlarıyla çok yakışıklı ama diyorum ya çok gereksiz ve çok şakacı biri ama okuldaki kızların çoğu ona hayran hayran bakıyorlar oda hayli biraz egolu.

"Zilin çalmasına ne kadar var ya"
"Noldu kızım napacaksın ilk ders matematik matematiğimi özledin "
"Yaa ne demezsin hasretten öleceğim"
"Levent Burçakla doğru konuş artık o hem senin sınıf arkadaşın hemde komşun yani ona göre" diyerek onların konuşmasının arasına daldım diyecekken Nehirin endişeli sesini duyduk "Ohaa ders başlamış çok fena dalmışız yaa hadi çabuk olalım " diye söylenirken Levent yine şaka peşindeydi "deniz yok ki dalalım kızım " diyince kimse ciddiye almadı Buğra'nın sesiyle hepimiz kendimize geldik ve koşuşturarak okula girdik.

Nehir ve ben aynı sınıftaydık
Buğra baya bir zeki olduğu için tıp okuyor hayliyle o tekti
Levent'le Burçak aynı sınıfta onlarda sınıfa girince hoca bizi ciddiye almadan ders anlatmaya devam etti biz özür dileyerek yerlerimize geçince hemen kitaplarımızı çıkardık dersi iyi dinlememiz gerekti eğer bir meslek sahibi olmak istiyorsak bunu yapmak zorundaydık. Ve 8 saat sonra hepimiz evlerimize gidiyorduk Nehir "Yarın görüşürüz" diyerek yanımızdan ayrıldı ve hepimiz teker teker evlerimize gitmiştik.

***
Eve gelmiş yemeğimi yemiştim anneme yardım ettikten sonra yaklaşık 4 saat ders çalışmıştım ve beynim sulanmıştı resmen zaten dersler yormuştu.
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle kafamı kaldırdım.

Bize karışmayın :) :

Minik kuşum:Selam millet nabıyonuz

Minik kuşum:Yarın bişeyler yapalım diyorum

Gerekmez: A.S Beynim yandı aq

Küçük abi:Selam

Küçük abi:Niye beynin yandı oğlum gerçi beyni opmayanların beyni nasıl yanar bilmem ama sksksk

Biriciğim:Selam ders ders ders

Biriciğim:Başka ne olabilir yarın ben yokum birşeyler yaparsanız teyzemlere gideceğiz

Gerekmez:O zaman çoğunluk ne derse

Siz:Slm Bende yokum bebekler yarın babam evde ve kesin biryerlere götürür bizi zaten Buket can atıyorlar ya bir yerlere gidelim diye

Siz:Siz gidersiniz ama

Gerekmez:Yok bro. Üç kişiyle tadı çıkmaz

Biriciğim:Niye üç kişi azmı

Minik kuşum:EVT bizim için az

Küçük abi:Benim içinde az

Gerekmez:Neyse plan yatar

Küçük abi:Görüşürüz ben yemeğe gidiyorum

Siz:By

Minik kuşum:By

Biriciğim:Görüşürüz

Annemin sesiyle masadan kalktım ve annem yemek yaparken beni neden çağırdığını bilmiyordum. Buket masaya oturmuş annemi izliyordu.
"Ne oldu anne bişey mi var"
Diyerek mutfağa girdim
"kızım gelde yardım et koskocaman kızsın artık yemekleri yaparken yardım et bana"
"Tamam anne ya"

Yaklaşık yirmi dakika sonra masayı topladık ve bulaşıkları yıkadıktan sonra çayı demledim ve odama geçtim
Tekefonuma baktığımda saat 20.30'du saat 22.00'a kadar ders çalıştıktan sonra en sevdiğim kitabı okumaya başladım yaklaşık bir saat kitap okuduktan sonra yatağıma girdim geç yatarsam sonra uyanamıyordum.

Merhaba arkadaşlar umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir biraz kısa oldu ama ilerleyen zamanlarda bölümler uzayacak ve karekterlerin resimlerini falan koyacağım kitap okunurmu onu bile bilmiyorum ama bir okuyucum bile olsa aktif okusa onun için bölümleri devam ettiririm❤

Bu arada kitap hakkındaki yorumlarınız neler?

Şansın Ta KendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin