Sabah annemin sesiyle uyandım alarm çalmadan annem gelmişti.
"kızım karşı komşunun oğlu Can geldi zaten tanışmışsınız aynı okula gidiyormuşsunuz seni çağırıyor aşağıda bekleyeceğini söyledi."Annem odadan çıktıktan sonra nedense bugün kendime daha çok özen gösterme isteğim gelmişti bana en çok yakışan mavi kazağımı ve siyah pantolonumu giyip çıktım bu çocuğun derdi neydi beni erkenden çağırıyordu. Bahçeye çıktığımda oturmuş beni bekliyordu arkasından sessizce yaklaşıp "Günaydın " dedim.
Oda bana dönüp "Günaydın hazırlanmanın bu kadar uzun süreceğini bilseydim eve gidip az daha yatardım." dedi.
Çok sinirlendim "Çağırmasaydın o zaman sanki okula her zaman seninle gidiyorum."
"Artık beraber gideceğiz "dedi ayağa kalkarak.Aklımdaki ilk soruyuda sordum "Neden bu kadar erken çağırdın ki çok erken."
"Değil yürüyerek gideceğiz hem yürüyüş yapmış oluruz" duyduğum cevap sayesine şoka girmiştim
"Şaka demi okul çok uzak"
"Değil sen hiç yürüyüş yapmadın mı?"
Sinirlerim bozulmuştu zaten beni dinlemiyor önden yürümeye başladı.Yaklaşık bir buçuk saat sonra okuldaydık ilk bir lokantaya gidip acele ile yemek yedik sonra okula geçmiştik. Ama dersin başlamasına daha yarım saat vardı Levent ve Buğra bahçede oturmuş konuşuyorlardı yanlarına gittiğimizde Buğra hemen kalkıp dört tane çay alıp geldi biz çayımızı içtikten sonra derse 5 dakika kala burçak ve Nehir'de geldi.
İlk iki ders matematik'ti dersten çıktıktan sonra bahçeye indik bizim grup toplanmıştı bile Nehir'le birlikte yanlarına gittik Can bizim aynı binada hatta aynı katta oturduğumuzu çoktan anlatmıştı Nehir bilmediğinden merakla bana baktı."Can'la aynı binada oturuyormuşuz sana demiştim ya yeni komşu taşındı diye onlar işte Canlarmış" Nehir bana şok içinde bakarken azından çıkan tek kelime "Tesadüfün bu kadarı oha"
sahi ya bu kadar da tesadüf olmazdı ama oluyormuş işte.Dersimiz ingilizceydi zaten Nermin hocayı size tanıştırmıştım bu sefer kafayı kime takacaktı çoğu kişinin ingilizcesi sıfır zaten bunada gıcık oluyor 'Soz koç yoldor ingolozco goruyorsonoz doho bor kolome bolo konoşamoyorsonoz!' diyip duruyordu bir derste kaç kez bu cümleyi söyluyordu biz bile sayamamıştık . Bizlerde kocaman insanlarız yani bunu unutuyor bazen.
Sınıfa girdik iki dakika sonra hoca içeriye girdi ve gözlüğünün üstünden sınıfa baktıktan sonra masasına oturdu masasındaki işleri bitirdikten sonra Nehir'e bakıp "Saçlarını topla çocuğum sanki düğündesin " dedi. Normalde böyle şeylere hiçbir hoca karışmazdı ama Nermin hoca bu karışıyor herşeye. Nehir sinirlenip ilk defa bir hocasına karşı gelecekti
"Biz de ilk okul çocuğu değiliz hocam hem ben düğüne böyle gitmem daha özenli bir saçla giderim" dedi.
Nermin hocanın en sevmediği şey ise bir öğrencisinin kendisi ile zıtlaşmasıydı Nehir'i dışarıya çıkarttıktan sonra 35 dakikalık kalan dersi dinleyip hemen dışarıya çıktım Nehir öfkeden deliye dönmüştü. Nehir'i sakinleştirdikten sonra ikinci derse girmeyi zorla kabul etti. Geri kalan dersleri çok iyi dinledik dışarıya çıkmadık çünkü şansa bakın ki Nermin hoca dışarıda test kontrolü yapıyordu.Okuldan çıktıktan sonra bir Cafe'ye gittik sadece Nehir,Burçak ve ben gelmiştik biraz kafa dinlemek gerekti ki Levent olsa bu mümkün olmazdı yine saçmalayıp dururdu bide Nermin hocanın Nehir'i azarladığını duysa gün boyunca aklına getirir gülmekten yıkılırdı. Ama keşke Buğra gelseydi kurunun yanında yaşta yanıyor gerçi.Burçağın sorusu ile kafamızı kaldırdık "Şu Nermin olayını açıklarmsınız artık " dedi. Nehir cevap verdi direk anlatmaya başladı sonra konuyu kapattık ve Burçak son olarak "Çok uzatma Nehir Nermin hoca öyle birisi konuyu kapatalım bidahada açmayın" O an Nehir bir kahkaha attı tam delirdiğini düşünüyordum ki "Neye gülüyorsun" dedik Burçak la birlikte "Ama Levent burada olsaydı kapatmazdı aklına getirdikçe gülüp gülüp dururdu"
Üçümüzde gülmeye başladık Burçak devam etti "Sonra Buğra'da kızardı adam ol oğlum ne olmuş yani sen hergün azarlanıyorsun biz gülmüyoruz derdi" ben o an daha çok gülmeye başladım "Tabii sen bize anlat biz bir tenefüs boyunca gülmüyoruz zaten " Nehir'in abisi arayıp çağırdı abisi bile gülmemizi duyup bizimle dalga geçmiş hemen hepimiz ayaklanıp evlerimize gittik.Eve geldikten sonra kapının önünde durmuş sadece kapıya bakıyordum sonra içeriye girmek içimden gelmedi çatıya çıktım ama bir kişi daha vardı çok karanlık olduğu için net görmüyordum neyse bende öbür tarafa geçerim arka tarafa geçip oturdum o anda kulağıma bir gitar sesi geldi ardından da Can'ın sesi evet gerçekten bu Can'dı ve en sevdiğim şarkıyı çalıyordu :
"Sustu bu gece karardı yine ay"
bu şarkı bana hep huzur veriyordu dayanamayıp devam ettim:
"Kaldı geriye cevapsız sorular"
O an Can seslendi "Damla" beni tanıması çok tuhaf değil mi? Beni iki günlük tanıyan birisi üstelik yanında hiç şarkı söylemedim Gerçi bende tanıdım onu. Hemen ayağa kalktım ve yanına gittim "Sesin çok güzeldi birde çok güzel çalıyordun"
Çarpık bir gülümseme belirdi yüzünde sonra devam ettim "Birde en sevdiğim şarkı olunca dayanamadım"
Verdiği cevap ise sadece "Biliyorum" oldu. "Nasıl biliyorsun" diye sordum gerçekten nasıl bile bilir ki?
"Belki sonra anlatırım"dedi ve Sonra devam etti "şarkı yarım kaldı otur devam edelim" deyip yere serdiği ceketi gösterdi ama onun istediği gibi olmadı sadece o söyledi ben dinledim beşinci şarkıya geçecekti ki annem aradı ayağa kalkıp "Annem kesin nerdesin diye soracak ben gideyim artık" hemen aşağıya indim kapıyı çaldım ve annem hemen açtı "Nerdeydin kız aklım çıktı meraktan"diye söylenmeye başladı yine "Çatıdaydım anne odama gideyim azıcık dinlenecem" dedim annemin söylenme sesi yine geliyordu ama mutluydum umrumda bile değildi hem yarın hafta sonu hemde daha 5 dakika önce çatıda çok güzel bir an yaşamıştım.Bu bölüm yine kısa oldu ve çok geç geldi farkındayım ama okullar açıldığı için pek zamım olmuyor umarım bugün'den sonra gecikmez ve bölümler şuanlık kısa yakında uzayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şansın Ta Kendisi
RomansaCan ünlü bir model ve Buğranın sınıfına gelir Buğra Can'ı arkadaşlarıyla tanıştırır ve o da arkadaş grubuna dahil olur . Can ve Damla arasında çok farklı duygular vardır. Damla Can'la sevgili olan kişinin şanslı olduğunu düşür. Bunu Can'a söyler ve...