4. Bölüm

1.2K 51 3
                                    

Yeni bölüme merhaba umarım beğenirsiniz.

Anlamıyorum Berkeyle rüzgarın arasında ne geçti ne geçtide birbirrlerini bıçaklıyacak duruma geldiler.Bu düşüncelere nerden vardığımı bilmiyorum  2 gün önce olan olaylar aklıma gelince çıldırıyorum hangi salaklıkla Berke'nin elinden bıçağı almaya çalıştım. Ya kızım sanane birbirini öldürsünler sanane neden eskisi gibi değilim bilemiyorum eskiden bu olayları umursamazdım ama şimdi yaptıklarıma bak bee .

Olaylardan sonra ne Berkeyi nede Rüzgar'ı görmüştüm kesin bir işler dönüyordu ikisini birden ortadan kaybolması tuhaf.Zil çaldı ve çantamı toplamaya başladım Rüzgar olmayınca yanımda yeni ve tatlı olan kahverengiye yakın saçatı ve siyah gözleri olan tatlı bir kız oturdu. yeni arkadaşım Hande diyebilirim.Başta yanımda oturmasına kızarken şimdi gayet memnundum baya iyi anlaşmıştık aslında Hande:

-Eve mi gidicen?

-Hayır canım hiç istemiyor ne zamandan beri piyano çalmıyorum müzik odasına gidicem.

Handeyle o kadar iyi anlaşmıştım ki piyano çaldığımı bile söylemiştim başta şaşırdı sonra teneffüste çalınca iltifat yağmuruna tuttu .

-Tamam . Ben eve gidiyorum eve gidince mesaj at malum 2 belalıyı da başına sardın.

-tamam

birde o konu vardı her seferinde Deniz de Hande de kendime dikkat etmem gerektiğini söylüyordu.Ne yapabilirlerdiki bana göre abartıyorlardı fazla göt korkusu var ikisindede .Daha fazla oyalanmadan müzik odasına doğru ilerledim ve içeri giridim piyanonun olduğu odayı ezberim gibi biliyordum ve adımımı piyano odasına doğru yönlendirdim ve piyanonun karşısına oturdum.

Her zaman ki gibi önce parmaklarımı tuşlarda gezdirmeye başladım ve sonradan şarkı çalmaya başladı Linkin Park In The End   (Multimedya da var dinleyerek okuyun bence :))      çalmaya devam ettim müzük ruhumu doldururken yavaş yavaş düşüncelerimden sıyrıldım kendimi müzüğe bıraktım müziği işte bu yüzden seviyordum çalmaya başyayınca düşüncelerimden sıyrılıyordum ve sadece ben oluyordum mutluymuş gibi numara yapmayan ben. Babamın yaptıklarını göz arada eden ben .Ben buydum saklanan korkağın teki çalmaya devam ederken gözlerimden istemsizce damlalar akmaya başladı.

En çokta bundan nefret ediyordum ağlamaktan kendimi güçsüz hisetmemi sağlıyordu .Çalmayı bıraktım ve ardından yavaş tempodan alkışlama sesi duydum gözleri hemen silip kim olduğunu görmek için kafamı kaldırdım.

Karşımda 2 gün boyunca  okula gelmemiş benim yüzüme bir kere bile bakmayan sadece bir kere konuştuğumuz ona da konuşma denirse Rüzgar duruyordu acaba çaldığımı duydu mu duyduysa ağladığımı da anlamıştır kesin .Rüzgar:

-kimler varmış burda 

-Ne istiyorsun benden?

-O konuyu sonra haledicez şimdi sus ve otur oturduğun yerde. diye hırladı

Ne yapıcağımı bilemiyordum en iyisi dediğini yapmak dedim ve önüme döndüm

-tekrar çal.

Ne ne ne tekrar çal mı dedi bu bana inanamıyorum okullun en karizmatik çocuğu bana çal dedi diye tabiki gelin güvey olmuycaktım.

-Sen dedin diye çalacak değilim.

-Çal dedim dedi öfkeyle daha fazla onu sinirlendirmeden tekrardan çalmaya başladım .

Kendimi tekrardan müziğe kaptırdım ve ne yaptığımı bilmeden çalmaya devam ettim .Şarkı bittiğinde birşeyder umuduyla yüzüne bakıyordum ama yüzü sadece boşluktu sert bir şekilde bana bakıyordu acaba kötü falan mı çaldım diye düşünürken birden gözlerim karardı.

BAŞ BELAmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin