Hayahwuwhw ne olmuş lan bunlara hahahahahahahagga.
Şu an Karan ile Ata yan yana birbirlerine sıkıca sarılmış ve uyuyorlardı.Hazal: Ata Ata Ata Ata laan hooow lan kalk.
Ata: offf daha sabah olmadı.
Hazal: kalk hadi lütfen.
Ata: ya beş saat daha.
Hazal: hı! Kalk lan çattık ya insanlar beş dakika der. Ata zorlu beş saat der.tey allahım.
Ata: offf amma mızmızlamdın ha, tamam kalktım.dedi ve kalktı. Beraber benim odama geçtik.
Ata: Gel biraz seninle yatayım.
Hazal: hayır canım sen git Karanla yat.
Ata: sen şaka mısın?
Hazal: yoooo sen benimle bile böyle sarılmadın.
Ata: nasıl sarılmadım, böylemi dedi ve sarıldı.
Hazal: hayır.
Ata: böyle mi?
Hazal: hayır.
Ata: peki böyle mi? Dedi ve beni sıkıca sararak saçlarımı öptü. Şuan uyuşmuş gibiydim.
Ama bu haksızlık, o. Beni ufak hareketlerle beni etkiliyor. Offf bi trip atamadık.Hazal : evet. Dedim güldü ve burnumu öptü.
Öptüğü yerleri şu an uyuşmuş gibi hissediyordum.Hazal: İyi günde kötü günde. Her anımda yanımda olur musun? Ben sensiz yapamıyorum.
Ata: evlenme teklifi mi bu?
Hazal: daha şimdilik değil.
Ata: hmmm.
Hazal: cevap?
Ata: seni hiç bir kuvvet beni senden,seni benden ayıramaz.
Hazal: sen beni bırakırsan ben kahrolurum biliyorsun dimi?
Ata: benimde seni bırakmayacağımı biliyorsun dimi?
Hazal: biliyorum umarım yanılmam.
Ata:emin o seni yanıltmam.
Hazal: benim marketten bi şeyler almam lazım.
Ata:, bende geleyim.
Hazal: hayır hayır. Tek gitmek istiyorum. Geç kalmam. Kalırsam gelirsin.
Ata: gece gece seni dışarı yanlız başına gönderemem. Telefonunu al bari?
Hazal: ya gidip gelicem. İki sokak aşağı zaten. Telefonu almaya gerek yok.
Ata: tamam o, zaman.
Markette.
Bir kaç abur cubur aldım ve kasiyer' e gittim.
Hazal: bunları çeker misiniz?
Personel: tabi ki?
Hazal: kaçıra?
Pesonel: 29,90 ₺
Hazal: pekii. Buyrun.
Personel: afiyet olsun.
Hazal: teşekkür ederim. Kolay gelsin.
Personel: sağolun.
Merket çıkışı.
Tam ara sokağa girmiştim ki karşıdan gelen Hazar'ı gördüm. O da çok geçmeden yanıma geldi.?
Hazar: merhaba.
Hazal: merhaba.
Hazar: nereye böyle?
Hazal, eve gidiyordum.
Hazar: gel biraz gezelim.
Hazal: eve gitmem lazım.
Hazar: hadi ya beş dakika.?
Hazal: gerçekten olmaz mertak ederler.
Hazar: kırma beni.
Hazal: peki.
Hazar ile aşağı sokaktaki parka geldik. Ben banka oturunca yanıöa Hazarda oturdu. Ama biraz gerişmiştim çünkü şu an benim elimin üzerine elini kattı.ben tam elimi çekicekken Hazar daha sıktı ne yapıyor bu çocuk?
Hazal: ne yapıyorsun?
Hazar: arkadaşımın elini tutuyorum.
Hazal: ama neden? Neyse benim gitmem lazım. Dedim ve ayağa kalktım Hazarda benimle beraber kaltı.
Hazal: ben kaçar dedim ve bir kaç adım yürüdüm. Ama Hazar beni kendine doğru çevirdi.
Bende elimi göğsüne katıp gözlerine baktım. Ne istiyorsun benden demek isterdim ama işte...
Ben olayın şokundan çıkıp kendimi geri çektim. Ve başımı kaldırıp Hazar',a baktım.
Ama Hazarın arkasına denk gelen tarafının az aşağı kısmında bize gözleri dolu bakan Atayı gördüm. Ve bana başıyla selam verip bir yabancı insanlar gibi baktı gitti.
Şimdi tam anlamıyla yanlış anlaşılmanın içindeydim ve ben Atayı nasıl inandırıcam bilmiyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
peşimdekiler
Cerita Pendekbir belanın icindeyim ve ne yaparsam yapayım kurtulamıyorum karanlık dünya denilen yer nasıl bi şey ne tür bir olay? bu benim karanlık dünyam. arkadaşları ile aynı Evi Paylaşan hazal in peşine babasının düşmanları takılır ve hazalı karanlık dünyaya...