öyle demek istemedim

8 6 11
                                    

ben hala arda abiye ve arkasındaki çocuğa bakarken ata da aynı benim gibiydi. en son üzerimdeki şoku atıp,

hazal: ho-hoşgeldiniz arda abi.

arda: hoşbulduk canım.

ata: buyrun içeri gelin.

arda: rahatsızlık vermeyelim.

ata : yok canım ne rahatsızlığı.

arda abi içeri geçtiğinde arkasındaki 19- 20 yaşlarındaki çocuk bana bakıp elini uzattı" merhaba ben hazar" dedi. bende" hazal" dedim. "Memnun oldum " dedi. bende" bende memnun oldum" dedim. ama eli boşta kaldı çünkü  elini tutmadım. elini ensesine katıp "ben içeri geçeyim " dedi. bende "  tamam "dedim  ve bahçeye  geçtim bahçede bir adet kızgın ata beklemiyordum.

ata: ne diye lan adını söylüyorsun? öyle çok bağırdı ki  elimle kulaklarımı kapatma gereği duydum.

ata: cevap versene lan,ne diye adını söyledin?

hazal: a-at-ata .

ata:  konuşsana lan!

hazal: kendi adı-adını söy- söyledi , be-bende sö-söyle...dim. v- ve memnun ol-oldum. dedi. ben- bende de-dim.o, el-elini uzattı a-ama b- ben tut- tutmadım. farkın-day...san. dedim ama hıçkırıklarım susmuyordu. ağlamaktan konuşamıyordum.  ataya baktığımda ise bana pişman bakışlar atıyordu.ama son pişmanlık fayda eder mi bilmiyorum?  atadan ayrılacak değilim sadece biraz kafa dinlemem lazım o, kadar. sonuçta bana boş yere bağırıp çağıran insanla ilerideki halimizi düşünemiyorum.

ata: hazal b- onu durduran benim onun lafını bölmesi oldu.

hazal: ata bak, bana biraz izin ver, biraz düşüneyim, ileride keşke olmasaydı, keşke tanışmasaydık  demek istemiyorum. lütfen, bana biraz izin ver.

ata: hazal

hazal: hazal bir müddet yok ata.

ata: hazal bak öyle demek istemedim..

hazal: ben içerideyim.

önce bi lavaboya. geçip elimi yüzümü yıkadım, havluyla yüzümü kurutup odaya geçtim.odada , aylin ile derin yan yana, mert ve çiğdem yan yana, arda abi tekli koltukta, hazar çiftli koltukta ata ise daha ortalarda görünmüyordu. bende tek yer hazar 'in yanı olduğu için(:) tabi ki de oraya oturmadım. odamdan minder getirip yere serdim ve oturdum. ardından odaya  ata girdi.bana kaçamak bir bakış atıp hazar' ın yanına oturdu.

arda: ee çocuklar okul nasıl gidiyor? size zarar veren yoktur umarım.

aylin: aslında bi yabancı numara var, devamlı hazala mesaj atıp duruyor.

arda: allah allah, kim acaba?

hazal: bilmiyoruz ki arda abi.

hazar: neler yazıyor mesala?

hazal: ben heryerdeyim, sizi görüyorum falan falan diyor işte.

arda: peki siz ne yapmayı düşünüyorsunuz?

derin: aslında ilk başta inanmadık ama sanki... ne bilim yanii.

arda: sonuç?

aylin: valla bilmiyoruz, önce evimizden olduk , bakalım daha neler olacak.

arda: sessizce daha neler neler olacak.

aylin:efendim?

arda : yok bi şey ya , neyse biz kalkalım, sizde bir şey olduğu zaman direkt beni arayın, ben uçarak gelirim.

derin: peki arda abi.

arda abileri yolculadıktan sonra ata bana pişman ve üzgün bakışlar atıyordu.

hayır yani bana neden bağırıyor ki? insan sormaz mı ne oldu diye? yok bey efendi anca bağırsın çağrsın. ama olmuyor, onsuz olmuyor, en iyisi bir kaç gün daha trip atayım, sonra barışırız.

peşimdekiler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin