Louis nin günlüğü 2. Gün

41 7 0
                                    

Merhaba günlük

Bilmem farkettin mi ama bu gün sana küfret edim günlük çünkü bu gün biraz garipti ve kendimde küfür edicek gücü bulamıyroum. Sabah evden çıkarken babama rastladım. Bana onu okul müdürünün aradığını ve derslerin bazılarında uyudumu söylemiş bu yüzden yüzüme bir tane geçirdi ve yine kemerini çıkarttı. Anneme yaptıklarını bana yapıyordu. Bu orospu çocuğuna bir gün karşılık vermek istesem o önce davranıyordu. Okula vardığımda yine o sarılın çocuk vardı okulda ve yine telefonuna bakıyordu. Yüzümdeki yeni yaraları farketmesi az sürmedi ve bana iyi olup olmadığımı sordu ama ben cevap vermedim çünkü cevap verirsem dolu olan gözlerimden yaşlar akıcaktı bu yğzden sustum ve yüzüne bakmadan biraz uyumaya çalıştım ama uyukuya dalamıyordum çünkü sırtım ağrıyordu. Sonra kitabımı elime aldım ve okumaya başladım. Konusu iki gay polisin 1950 li yıllarda yaşadığı bir takım olaylardı. Açıkçası güzel bir kitaptı taki yine o geçen seferki kıvırcık çocuk geldi. Belliydi yerini istiyordu ama yapıcak bir şey yok artık benim yerim orası. Çocuk yaklaşınca bende konuşmadan kaçmak için tualete gittim. Sonrasında pisuvarda işimi bitirmek üzereyken çocuk da yanımdaki pisuvara geldi. Belli takip ediyordu bu beni. Ellerini yıkarken hala bir yandan bakıyor bir yandan ellerini yıkıyordu. Brlliydi bu çocuğu korkutmazsam peşimden ayrılmayacaktı. Sonrasında ona beni takip edip etmediğini sordum, çocuk "takip etmiyorum ben sadece-" diyince bende korkutmak için "sadece ne?!" Diye bağırdım. Çocuk birden gözleri dolmuştu ve kesinlikle göz temsaı kurmuyordu. Birden gözünden bir yaş süzülünce kendimi çok kötü hissettim. Kötü bir gün geçiriyordum çocuğa patlamak istememiştim. "Üzgünüm seni korkutmak istememiştim sadece kötü bir gün geçiriyorum" diyebilmiştim. Aslında biraz korkutmak da istemiştim ama ağlatıcak kadar değil. Sonrasında çocuk benimle hala göz temasından kaçınarak "sorun değil" demişti. Bu brni kendime daha kötü hissettirmişti. Neden bilmiyorum ama cidden kötü hissetmiştim. Sonrasında çocuğun gözleri birden koluma takıldı. Koluma bakmaya deva etti. Kolumdaki hilet izlerini gördüğü anda birden boynuma sarıldı. Ne yapıcağımı bilemedim günlük, biliyorsun bu lisede kimseyle arkadaş olmayacaktım ama çocuk çok naifti ve sanki onu incitmemeliymişim gibi hissettim. "tamam ufaklık zil çalıcak git" dedim. Çocuk "üzgünüm aklıma ablam geldi" diyip daha sıkı ama daha kısa bir sarılma verip ordan uzaklaştı. Öylece kala kaldım. Ablası da mı? Her neyse sonra bende sınıfa geçtim ve oturdum. Sonrasında biraz dışarıyı seyredip uyudum. Kafam fazla dağınıktı düşünemiyordum bende bu yüzden 3 ders kala çıktım okuldan. Daha fazla ders dinlemek istemiyordum kafam patlayacak gibi ağrıyordu zaten bende o yüzden özel mekanıma gittim. Bildiğin üsere günlük ben her seferinde ormandaki gölğn kendarı daki özel düşünme kayama giderim. Orayı kimse bilmediği için zaten benim için çok değerliydi. Bu yüzden oraya gittim ve kulaklıklarımı takip o geniş yatay kayaya uzanıp gökyüzünü seyrettim ve orda uyuya kalmışım. Uyandığımda saat 22:00 dı. Bu yüzden eve gitmeye korktum ve o kayada uyumaya karar verdim. Ve birazdan uyuyacağım ve sana da bu kayanın üzerinde yazıyorum . Aslında gayet rahat bir kaya, yatay, ve gölün dibinde yani yataydan kastım yatak gibi ama daha sert ve daha büyük. Yıldızlaf burda sanki daha da parlak gibi ama ağaçlar o kadar yüksek ve büyük ki gök yüzünün çoğunu göremiyorum ama gördüğüm kadarıyla çok güzel. Bu günü sabahı saymazsan yanı orospu çocuğu olan babamı fena değildi. Yani en azından gecem iyi geçiyor. İyi akşamlar günlük yarın aynı saatte görüşmek üzere.

Dear diary... //Larry stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin