Bölüm 6: Özgürlük Yağmuru

109 6 1
                                    

"Aylar önce yağan yağmur tekrar yağıyordu, özgürlüğümüzü haber vermek için."

 Herkesin hayatında bir dönem noktası vardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkesin hayatında bir dönem noktası vardır. Kiminin aşık olduğu gün, kiminin okula başladığı ilk gün, kimininse bir kitabı okumaya başladığı gün... Benim hayatımın dönüm noktasıysa yaşıtlarımla aynı evde kalmaya mecbur olduğum gündü.

Geldiğimizden beri sadece çatı katındaki koltukta oturuyorduk. Ezgi her şeyin bitişini kutlamak ister gibi son ses bir müzik açmıştı. Kafasını Uğur'un omzuna, Uğur da kafasını Ezgi'nin başına yaslamıştı.

Çetin'in kolu omzumun üstündeyken ben de başımı göğsüne yaslamıştım ve eve geldiğimizden beri sadece Ezgi'nin açtığı müziği dinleyerek dışarıyı seyrediyorduk. Kışın ortasında olmamıza rağmen insanlar soğuğa inat sokaklardaydı.

Şarkı "Yıldızlara bak, biz küçüktük." derken hiç yabancı gelmiyordu kulağa. "Demez miydin hep sevdikçe büyürsün?" Bir yandan şarkıyı dinlerken bakışlarımı kucağımdaki ellerime çevirdim. "Gözlerini kapat, biz büyüktük. Birbirimizden büyük sevdikçe küçüldük..."

Dışarıdan gelen sesle başımı kaldırıp tekrar dışarı baktığımda yağmur yağdığını gördüm. Su damlaları camdan süzülürken sesten ve ağaçların sallanmasından kuvvetli bir rüzgar olduğunu anladım. Yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Aylar önce yağan yağmur tekrar yağıyordu, özgürlüğümüzü haber vermek için.

Aylar önce aynı yağmurun altında ıslanırken şimdi de o yağmuru izliyorduk. Özgürdük, bitmişti, savaş sona ermişti... Figen de şimdiye hapsi boylamıştır ya da sorgudadır. Ona ne olduğu artık umurumda değildi. Biz bu çatıda yine yan yana mutlu bir şekilde oturuyorduk. Gerisi çok da önemli değildi.

Şu an tek bir soru vardı aklımda. Bize ne olacaktı? Yani tehlike bitti ve burada kalmam gerekmiyor artık ama ben onlarla bir bütün oldum neredeyse. Arkadaşlarım, sevgilim, ailem dediğim insanlar buradaydı fakat benim burada kalmam için bir nedenim kalmadı.

Uykulu bir şekilde gözlerimi kapatıp yağmurun sesini ve müziği dinlerken uyumamak için kendimi zor tutuyordum. Kollarımı göğsümde toplayıp onların konuşmasını dinledim.

Uğur sinirle "Oğlum, Ruşen neden benim keşfetime düşüyor ya?" dediğinde gülümsedim. "Bakayım." Ezgi fotoğrafa baktıktan sonra "Iyy..." dedi. Yüzünü buruşturduğunu tahmin edebiliyordum. "Manita yapmış, vıcık vıcık ilişkiler."

Sadece bir saniye geçmişti ki Uğur'un tiz çığlığını duydum. "Manitası da o çocuk lan. Şu şerefsiz olan çocuk, ana sınıfından." Ben bile şaşırırken Ezgi kahkaha attı. "Şansın yokmuş, boş ver."

Onları dinlerken ne ara uyuya kaldığımı, ne kadar uyuduğumu bile bilmiyordum. Yanımdaki hareketlilikle gözlerimi açtığımda Çetin'in üzerime battaniye örttüğünü gördüm. "Çetin..." Sesim uykulu olduğum için boğuk çıkmıştı ve Çetin'in duyabildiğinden emin değildim.

Fırtına İkinci SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin