Cherry Blossom

2

*Evet gidip özellikle bunu araştırdım. Evet işsizim hdbbd

"Bu çok saçma albino aslanlar sadece Güney Afrika'da bulunurlar ve koruma altındalar çünkü onlardan sadece 30 tane var.*" Senku izlemekte oldukları film hakkında sürekli yakınıp duruyordu.

"Sevmediysen izlemeyi bırakabiliriz." Tsukasa filmin başından beri yapılan 30. eleştiriyi duyunca önerdi. 

"Ama sonunu merak ediyorum." Tsukasa iç çekti. "Tamam izleyelim ama sessiz ol." 

Filmi başlatmasının üzerinden 20 saniye geçmişti ki yine Senku'nun sesini duydu. "Bu fizik kurallarına aykırı!" Tsukasa onu üzmek istemediği için bir şey demedi ve filmi izlemeye devam etti. 

Senku'nun eleştirileriyle geçen 1 saatin ardından sonunda film bitmişti. Tsukasa tableti çantasına kaldırırken konuştu. "Getirdiğim atıştırmalıkların hiçbirine dokunmadın." 

"Ah, şey. Benim yağlı, tatlı ve acı yemem yasak. Gerçi, genel olarak abur cubur yiyemem. Sen neden hiç yemedin?" 

"Aslında, yıllardır abur cubur yemedim. Bilirsin, en güçlü olma olayı falan. En iyisi birilerine vermek. Çünkü ikimiz de yemeyeceğiz." 

Senku onaylarcasına başını salladı. "Kız kardeşine götürebilirsin, sevinecektir." 

Tsukasa hepsini okul çantasına doldururken sordu. "Hiçbirini istemediğine emin misin? Çantana koyup daha sonra da yiyebilirsin." 

"Dediğim gibi, doktorum yasakladı." Tsukasa çok ısrar etmedi ve çantasını alıp kalktı. "Yine sonra mı gideceksin?" Tsukasa her geldiğinde Senku burada oluyordu ve Tsukasa giderken de ağacın altından ayrılmıyordu. Dediğine göre o gittikten biraz sonra kendisi de ayrılıyordu. 

"Evet, biraz daha tadını çıkarmak istiyorum." Senku yere uzandı gökyüzüne bakmaya başladı. 

Güneş ışığı yüzüne vuruyordu, ağaçtan birkaç çiçek yaprağı üzerine doğru süzüldü. Pembe yapraklar saçına düştü ve Tsukasa o an Senku'nun fotoğrafını çekmek istedi. Ama bunu yapmak yerine arkasını dönüp tepeden indi. Eve giderken yol boyunca Senku'nun ne kadar güzel göründüğünü düşündü.

İşte 2. Bölüm ve 1 tane bile okuyucum yok şu an. Ama olsun, ben yine de yazıyorum belki ilerde okunur. Yani, okunur değil mi? Umarım okunur..