Yolun Sonu&Sevilmek♔

386 32 44
                                    

 içiBÖLÜMÜ OYLARSANIZ VE YORUMLARSANIZ SEVİNİRİM!

EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA KÜTÜPHANEDEN ÇIKARIP, BİR DAHA EKLEYİN VEYA BENİ TAKİP EDİN.

Bölüm Şarkısı: "CROWN OF THORNS" by • World's Most Emotional & Dramatic Choral Music

Yayınlanma Tarihi: 03.09.2020(00:03)

egosomniator hikayesine bakarsınız, sevinirim! Kendisi kız kardeşim ve destekleyebilirsiniz.

İyi Okumalar!

Larastka Krallığı - Kantre - Ulu Saray

Adeline

Aynanın karşısında kendime bakıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynanın karşısında kendime bakıyordum. Kutlama için hazırlanmıştım. Yeğenim doğmuştu ve annem bunun onuruna bir kutlama düzenlemişti. Savaşın baskısından uzaklaşabileceğimiz bir kutlama olacaktı. En azından benim inancım bu yöndeydi. Savaşın baskısı ağırdı. Yorucuydu. Kendimi yaşlanmış hissediyordum, daha doğrusu olgunlaşmış. Savaş sayesinde hayata bambaşka gözlerle bakmayı öğrenebilmiştim. Ölümle yaşamın yanyana yürüdüğünü öğrenmiştim. Bencilleşmenin ne demek olduğunu anlamıştım. Benim canım yanacağına onların canı yansın demenin ne olduğunu öğrenerek kendime bir şeyler katmıştım.

Savaş süresince sakinliğimi korumaya çabalamıştım. Sakin kalmazsam saraya kaosa sürüklenirdi. Annem ve kardeşlerim gergindi. Onların yanında sakin kalmalı ve her şeyin yolunda gideceğine inandırmalıydım. Sarayı toparlayan güç olmak yorucuydu elbette ama Casey sayesinde ayakta kalmıştım. Onun bana olan desteği beni yenilmez yapıyordu. Kalbimde ateşi hissediyordum. Bu ateş tüm bedenime yayılıyordu, tüm ruhuma işliyordu. Aşk bir insanın sonu da olabilirdi, yükselişi de. Casey'in aşkı benim yükselişimdi. Bu durum için kime teşekkür edeceğimi bilemiyordum. Belki de hayata teşekkür etmeliydim. Casey bana en güzel hediyeydi.

Kutlama için omuzları açık, buz mavisi bir elbise seçmiştim. Pırlantılarla işlenmiş gerdanlığım boynumdaydı. Saçlarım dağınık bir şekilde toplanmıştı ve minik gümüş tacım başımdaydı. Savaş yokmuş gibi düzenlenen bu kutlama için en süslü halimdeydim. Bu gece kusursuz ise ben de kusursuz olmalıydım. Keila beni bu halde görünce kesinlikle beğenecekti. Onun istediği gibi bir Larastka Prensesi olmuştum. Kutlama salonu ise yaz mevsimini anımsatır gibiydi. Yaz çiçeklerinin kokusunu duyabiliyordum. Mevsim yaz olunca bunun tadını çıkarmalıydık. Yemeğimizi yedikten sonra dansı annemle babam başlatmıştı. Annem zümrüt yeşili çok hoş bir elbise giymişti. Bu renk ona ayrı yakışıyordu. Farklı bir hava katıyordu. Babam ise lacivert tercih etmişti. Onları bu şekilde gördüğüm için mutluydum. Kusursuz bir uyum ve asalet içindelerdi.

Casey'in beni dansa kaldırmasıyla bizde yerimizi almıştık. Gözlerim gözlerindeydi, beni kendisine çekmişti. Elinin sıcaklığını hissediyordum ve kalbimin hızla çarpmasına neden oluyordu. Casey çapkınca "Prensesim bugün bambaşka bir güzellikte." dedi.

Kurtların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin