VENÜS KUM
Duru'nun yanına doğru ilerlerken gözlerimde mahcup bir ifade vardı. Duru ve ailesi çok iyi insanlardı ve bana burs veriyorlardı. Tek yaşıyordum bu yüzden harçlığımı o burslardan ve özel derslerden çıkarıyordum.
Venüs: Selam Duru nasılsın? Ödünç aldığım kitapları geri vermek için gelmiştim.
Gözlerim Duru'nun karşısında oturan gözlere kaydı. Ben gözlerimi çevirdiğimde o gözler zaten bana bakıyordu. Gözlerimi geri Duru'ya çevirdim.
Duru: Geri vermene gerek yoktu Venüs. Benim için sorun olmazdı.
Duru'ya gülümseyerek bakıyordum. Cidden çok zarifti.
Venüs: Çalışmam gereken yerlerin çıktısını almıştım zaten. Çok teşekkür ederim Duru.
Duru: Rica ederim.
Duru'ya gülümsedim ve sınıfa doğru ilerledim.
UZAY SOYKAN
Venüs yanımızdan ayrılırken bende ayağa kalktım ve okulun içinde Savaş'ı aramaya başladım.
Savaş'ı bulduğumda banklardan birinde oturarak biri ile konuşuyordu. Yanına vardığımda yanındakinden gitmesini istedi.
Uzay: O kimdi?
Savaş: Korumalardan birisi. Babam yine şaşırtmıyor.
Savaşla başımız beladan ayrılmazdı. Babasının koruma fikri mantıklıydı.
Uzay: Bu seferde peşine koruma mı taktı? Bir kez daha Serkan abiye hayran kaldım.
Savaş: Dünyaya sınanmak için gelmişiz oğlum biz.
Cebimden sigaramı çıkardım ve bir dalını Savaş'a bir dalını kendime aldım. Savaş'a sigarayı uzattım. Elimden alırken yanımıza Kaan ve Ege geldi. Arkasından da Ateş.
Ege: Bir dal bende alırım.
Uzay: Babanızın hayrına mı çalışıyorum lan?
Kaan'la Ateş kendi aralarında konuşuyorlar Ege, Savaş bense elimizdeki sigaranın dumanını havaya savuruyorduk.
Sigaranın izmaritini ayağımla ezerken Burak ve arkadaşları görüş alanıma girdi.
Burak: Dikkat et ayağın yanmasın Soykan.
Gözler bize çevrildiğinde sessizliğimi korudum.
Uzay: Sen kendine dikkat et Kaya.
Gülerek yanımdan uzaklaştığında yeni bir sigara daha yaktım.
Savaş: Kaşınıyor.
Uzay: Bizde kaşırız.
Uzay: Ege Kaya'lara haber ver. Mezarlığın orada beklesinler.
Ege koşarak yanımızdan ayrılırken Savaş'a döndüm.
Uzay: Kötü haber tez duyulurmuş.
☽
Bölüm sonu.
