Eğleniyor musun?

18 2 0
                                    

Ege bize doğru yaklaşırken yüzünde anlamsız bir ifade vardı.

Ege:  Uzay seni istiyorlar. Sen ayaklarına gidip beklemelerini söylemezsen beklemeyeceklerini söylediler.

Uzay:  Ne karıştırıyor lan bunlar?

Ayaklarına gidecek halim yoktu herhalde. Beklemeyeceklerse bekletecektim. 

Ege:  Ne cevap vereyim? 

Uzay:  İstedikleri köleleri olmamız. Cevap vermeye gitmeyeceksin Ege.

Sinirle sigara paketini elime aldım. İçinin boş olduğunu gördüğümde sinirlerim ikiyle çarpıldı.

VENÜS KUM

Sınıfın içinde oturmak beni çok bunaltmıştı. Yavaşça sıradan kalkıp camdan aşağı baktım. 

Bugün Duru'nun yanında gördüğüm gözlerin aynısını gördüm. Camın diğer tarafındaki kızların "Uzay'a bakın ne kadar da yakışıklı." dediğini duydum.

Aralarındakilerden hangisinin Uzay olduğunu bulmaya çalışıyordum.

Aralarından biri elini hızlıca masaya vurdu.

"Uzay neden sinirli?" 

"Yaklaşık 5 dakika önce Burak'la konuştular. Burak yine laf atmıştır."

Artık Uzay'ın kim olduğunu anlamıştım.

Beş dakika sonra burada ki konuşmalara dayanamayacak hale gelmiştim. Okula yeni gelmeme rağmen sıkılmamı anlamsız buldum. Sonuçta yeni okul yeni maceralar demekti. 

Aşağı inip Yağmur'u bulmak için merdivenlere yöneldim.

Kantinde mi diye bakmak için içeri girdiğimde ismini az önce öğrendiğim Uzay ve arkadaşları da içeri girip bir masaya oturdular.

Savaş:  Uzay abi, sakinleş artık. 

Uzay:  Sorun o değil Savaş. Başka bir konu daha var.

Savaş:  Abi anlat o zaman neymiş konu öğrenelim.

Uzay'a bakarken yeşil gözlerinin benim gözlerime benzediğini fark ettim.

O yeşil gözler bana çevrildiğinde yanlış anlaşılmaması için gözlerimi başka bir yere sabitledim. 

Yağmur burada mı diye göz atarken kapıdan bir grup girdi.

Savaş:  Ne baktın Burak?

Burak:  SOYKAN'A bakmıştım. Ama hala göremiyorum be Savaş.

Uzay:  Tam önündeyim KAYA. Her zaman olduğu gibi.

Kantinde Yağmur'un sesini duyduğumda kafamı sese doğru çevirdim.

Yağmur:  Venüs!

Yanıma yaklaştığında gözleri açıldı.

Yağmur:  Demek Soykan ve Kaya yine karşı karşıya ha?

Anlamsızca ona baktım.

Venüs:  Soykan ve Kaya derken? Onlar kim?

Bir eliyle çaktırmadan Uzay'ı diğer eliyle ise Burak diye hitap edilen çocuğu gösterdi.

Ve sol elini yumruk yapıp baş parmağını boğazının sağına götürerek sola doğru düz bir çizgi çekti. Bunun anlamı ölümdü. 

Uzay'a baktığımda ayağa kalkmıştı.

Uzay:  Kaşınma Kaya. Çocuklarla uğraşamam.

Burak:  Soykan sen ne zaman büyüdün biliyor musun? 

Ortamda gergin bir sessizlik vardı.

Burak:  Baban anneni öldürdüğün-

Uzay'ın yumruğu ile Burak yere yalpalanırken Uzay'ın nefes alış verişleri bozulmuştu. Herkes korkuyla geri çekilmiş. Kıyamet kopacakmış gibi bakıyordu. Aslında bu görüntü korkunçtu.

Burak ayağa kalkmaya çalışırken. Uzay bir tekme daha savurdu.

İki grupta hiçbir şey yapmıyordu. Sadece susuyordu.

Burak ayağa kalkmaya çalışıyordu. Bu sefer Uzay hiçbir şey yapmadı. Burak ayağa kalkıp Uzay'ın karşısında durduğunda bu sefer ilk hamleyi yapan Burak oldu.

Uzay'ın karnına sert bir tekme geçirmişti. Uzay yere düşerken Burak etrafa bakıp gülümsedi. 

Burak:  O zaman lafıma devam edeyim. Uzay ne zaman büyüdü biliyor musunuz?

Bu yaptığı iğrenç bir şeydi. Aralarında nasıl bir olay vardı bilmiyordum ama bir insanı yarasıyla vurmak iğrençti. Zaten herkes Burak'ın cümlesini anlamıştı. Burak'ın cümleyi tekrarlayarak amacı yarayı deşmekti.

Burak:  Babası an-

İstemsizce Burak'a dönük yüksek sesli bir şekilde konuşmaya başlamıştım. Delirmiş olmalıyım!

Venüs:  Eğleniyor musun? Nasıl bir duygu? Etrafına baksana gülen bir kişi bile var mı Burak?


Bölüm sonu.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin