"Herşey olabilir hazırlıklı ol."
Vini'ye meydan okurcasına baktım. "Hadi ya ne olacakmış?" Vini bu cümlemden sonra piskopatça güldü.
"Şanslısın ki burası bir okul." iyice gülünce gülüşünün çok güzel olduğunu fark ettim. Fakat bu etkiye kapılmamam gerekiyordu. Onu ittirip sınıftan çıktım.
25 yaşında ki öğretmen 17 yaşındaki öğrencisine sarkıyor diye şikayet edip hapise attırmak vardı ya neyse.
Koridorda Des'i aramaya başladım. Yoktu. Koridoru iyice inceleyince beni izleyen bir çift gözü fark ettim.
Bir dakika. Yanlış mı görüyorum?
Matt.
Eski sevdiğim Matt. Küçükken ona aşıktım. Sevgili değildik. Ama seviyordum işte. Sonrada bu sevginin saçma olduğunu anladım ve bitirdim.
Bana sarıldı. Bi sn. Bana sarılmıştı. Karşılık vermedim. Matt,
"Emily! Görmeyeli nasılsın?"
"İyi...iyiyim.."
"Vay çok değişmiş ve güzelleşmişsin."
Konuyu değiştirmek amaçlı konuşmaya başladım.
"Destiny. O nerede?"
"Destiny'de kim?"
"Arkadaşım. Sen bilmiyorsundur. Her neyse. Görüşürüz!"
"He mavişi diyorsun sen. Mavi gözlü kız. En son geometri hocası onunla uğraşıyordu."
"Ne? Nasıl? Ne yapıyordu?"
Ah Destiny. Seni kurtaracağım Justin'nin elinden beni bekle dostum.
"Bay Bieber ona çay getirmesi söylüyordu. Destiny'de ben hizmetçi değilim diye söyleniyordu. Bay Bieber, 'şükret ki seni başka işlerde kullanmıyorum.' dedi. Gerisini hatırlamıyorum."
"Kahretsin. Teşekkürler."
Koşmaya başladım. Büyük bir ihtimal bu öğretmenler odasında olmuştu. Alt kata indim. Dediğim gibi Justin ve Des öğretmenler odasının kapısının önünde tartışıyordu.
"Kes sesini! Sapık!" diye bağırdı Des Justin'nin duyacağı şekilde.
Hemen aralarına girip Des'i kendime çektim. Justin hala konuşmaya devam etti,
"Alt üstü çay getir dedim! Çok mu zor?"
"Evet çok zor. Des hizmetçi değil." dedim Des'i koruyarak. Sonrasında Des'e döndüm.
"Des gidelim hadi. Derslere girmek istemiyorum."
"Tamam."
Tam gitmek için adım attık ki. Justin bizi durdurdu.
"Emi, sen gidebilirsin. Des'in bugün geometri sınavı var. Değil mi tatlım?"
Kahretsin. Lanet olsun.
DESTINY
İçimden Justin'e saydırmaya başladım. Belanı bul Bieber.
Sınavım vardı. Kalmak zorundaydım. Emily'e 'sen git' diye işaret attım. Oda zorla olsada kabul etti ve gitti.
"Senden nefret ediyorum."
"Hıhı. Bana bak. Sakın kaçayım deme. İlk ders tanışma faslı. 2. ders küçük bir sınav var. Ayrıca kaçarsan sana yüksek puan vermeyeceğim haberin olsun."
Piç bir gülüş sergiledikten sonra öğretmenler odasına girdi. Üzgün bir şekilde sınıfa geri döndüm.
* * *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends
Teen FictionGençliğimizin ilk yıllarındayız. Herkes sanal arkadaşıyla buluşmak ister. Biz yaşamaya karar verdik. İlk olarak bir hayaldi. Hayaller gerçekleştirmek içindir. Biz bunu yapıyoruz. Hayallerine inanman çok önemli. Bu hikaye bitince yaşamaya ne dersin...